Ülkemizin zenginliği birey olarak hepimizin kişisel zenginliğine bağlıdır. Okuduğumuz okullar maalesef bizi gerçek dünyaya hazırlamıyor. Para ve mali becerilere eğitim sisteminde yer verilmiyor. Bu da okullarında ve işlerinde çok başarılı bazı insanların hayatları boyunca maddi sıkıntılarla boğuşmasını açıklıyor. İşin enteresan kısmı bu insanlar az kazandığı için değil düşünceleri ve attıkları yanlış adımlar yüzünden maddi problemlere maruz kalıyor.

Dünyada para sahibi olanlarla olmayanlar arasında uçurum giderek derinleşirken az gelirli insanların para için çalıştıklarını, paranın ise zenginler için çalıştığını görüyoruz. Peki para kazanmak, parayı biriktirmek ve paradan para kazanmak için finansal ilkeler nelerdir? Zengin insanların mal varlıkları bir tesadüf mü?

DOĞUŞTAN ŞANSLI DEĞİLSENİZ

Hiçbir miras umudu olmayan bir ailenin üyesiysek üstün bir zekâmız ve yeteneğimiz yoksa ne yapmamız gerekiyor? İşte böyle soruların cevabı George S. Clason'ın Babil'in Kervan Tüccarı adlı kitabında saklı. Para kazanmanın ve refaha ulaşmanın sırlarını anlatan bu kitaptan bazı ilkeleri mesleğimin getirdiği tecrübelerle harmanlayarak sizlerle bu yazımda paylaşacağım.

Zenginliğe giden yol nasıl başlıyor? Bu işin sırrı nedir? Gerçek her zaman basittir. Herkes emeğiyle para kazanmak için bir yol bulabilir.

KAZANÇLARININ BİR KISMINI AYIRIN

“Kazançlarının bir kısmını kendine saklamalısın ne kadar az kazanırsan kazan onda birinden az olmamalı kendi­ne ayırdığın miktar. Daha fazlası da olur eğer karşılayabilirsen. Zenginlik ağaç gibidir, küçük bir tohumdan büyür. Bi­riktirdiğin ilk para senin zenginlik ağacının büyüyece­ği tohumdur. O tohumu ne kadar çabuk ekersen ağaç o ka­dar çabuk büyür. O ağaca ne kadar iyi bakar, suyunu güb­resini düzenli verirsen, o kadar çabuk oturursun gölgesin­de mutlu mutlu”

Peki kazancı zaten gerekli harcamalarına yetmeyen bir insan nasıl olur da para biriktirebilir? Şimdi size evrensel bir gerçekten söz edeceğim. O da şu: Şayet önlem almazsak ‘Gerekli harcamalar’ dediğimiz şey her zaman gelirimizle doğru orantılı olarak artar. Gerekli harcamaları isteklerimizle karıştırmamalıyız. Her insanın karşılayabileceğinden çok daha fazla arzusu vardır. İnsanın arzuları sonsuzdur ama bu arzuların çok azı tatmin edilebilir.

En çok istediğiniz şey ne? Günlük gereksinimlerinizi karşılamak; bir telefon, evinize mobilya, bunlara benzer geldiği gibi gidecek, unutulacak şeyler almak mı? Yoksa altın, gayrimenkul ve gelir getiren yatırımlar gibi büyük şeyler mi? Cebinizden çıkardığınız pa­ralarla birincisine sahip olabilirsiniz. Oysa cebinizde tuttu­ğunuz her para size ikincisini getirecektir.

HARCAMALARINIZI DENETLEYİN

Yaşama alışkanlıklarınızı dikkatle gözden geçirin. Akıllıca azaltabileceğimiz ya da tümüyle yok edebileceğiniz şeyler olabilir. İlk olarak mali bir ajanda edinin. Harcamak istediğiniz her şeyi yazın.

Gerekli olanlarla paranızın onda dokuzunun yettiği kadarını seçin. Gerisinin üstünü çizin, onları yerine getirilemeyecek sonsuz sayıdaki isteklerinizden biri olarak kabul edin ve pişman olmayın. Hayattaki önemli isteklerinizi yerine getirebilmeniz için kazancınızın onda birini biriktirin. Tüm kazancınızın onda birini biriktirerek kendinizi disipline sokun. İstediklerimizi elde etmenin yolu zamandan ve çalışmaktan geçiyor.

SERVETİNİZİ İNŞA EDİN

Her mal varlığının bir başlangıcı vardır. Bu başlangıç, birkaç altın ya da bankada vadeli bir hesap olabilir. İlk marifet insanın hedefleridir. Güçlü ve kesin hedefleriniz olmalıdır. Genel istekler zayıf özlemlerden başka bir şey değildir. Bir insan için zengin olmayı istemek zayıf bir amaçtır. Ama beş ata altınına kavuşmak isteyen birinin tut­kusu ulaşılabilir bir tutku olduğu için sahip olmak için elinden geleni yapar. Amacına ulaşmak için çaba harcayarak beş tane altını elde edip arzusunu karşıladıktan sonra ben­zer yollarla on, sonra yirmi, sonra 100 altını hedefler, böylece amacına ulaşır. İlk küçük arzusunu tatmin etmeyi öğrenerek daha büyüklerine kavuşmak için kendini eğitmiştir. İşte servet böyle sağlanır; önce küçük miktarlarla başlanır son­ra daha becerikli olmayı öğrendikçe büyük miktarlara ulaşılır. İstekler basit ve kesin olmalıdır; çok sayıda, kafa karıştırıcı ya da o insanın elde etme becerisinin uzağında olurlar­sa kendi amaçlarını baltalarlar.

UFAK SERVETİNİZİ YATIRIMA DÖNÜŞTÜRÜN

Herhangi bir alanda yatırım yapmadan önce paranızın başına gelebilecek tehlikelerin farkında olun. Yıllarca gelir getirmeyi sürdürecek uzun vadeli güvenli yatırımlar yapın. Yatırım nasıl ve nerelere yapılmalı nelere dikkat edilmeli bu konuyu önümüzdeki ay sizlerle paylaşacağım. Yatırım yaparken ilk dikkat edilecek ilke ana paranın güvenliğidir. Daha büyük kazançlar için ana paranın kaybol­ma riskini göze almak akıllıca mıdır? Bence değildir. Riskin ce­zası olası bir kayıptır. Yatırım yapmadan önce para­nızın geri döneceğinden emin olmak için her güvenceyi dikkatle inceleyin. Hızla servete kavuşmak için kendi ro­mantik düşlerinizin peşine takılmayın.

DAMLAYA DAMLAYA GÖL OLUR

Talihsizlik parlak şeyleri sever. Biriktirdiğimiz yatırımlarımız dikkatle korunmazsa kaybolur gider. Onun için ilk önce küçük miktarlarla altın almalıyız. Parası olan herkes göz kamaştırıcı projelerle karşısına çıkan, büyük paralar getirecek gibi görünen fırsatlara karşı eğilimlidir. Genellikle arkadaşlar, akrabalar böyle yatırımla­ra girerler ve sizi de onları izlemeniz için zorlarlar. Tuzaklarla dolu olabilecek gayrimenkul piyasalarında bir yatırım yapar­ken kendi aklınıza çok güvenmeyin. Kazanç̧ sağlamak için deneyimli ve referansları sağlam insanların fikrine ve tavsiyesine başvurun. Böyle tavsiyeler ücretsizdir. Yatırım yapacağınız miktar sermaye kadar değerlidir. Çünkü sizi, servetinizi kaybetmekten korur. O yüzden olağandışı paralar kazanmak için harika yollar bildiklerini düşünen deneyimsiz insanların fantastik planlarına kanıp savrulmayın. Böyle planlar güvenli ve karlı ticaret yapmakta beceriksiz kişilerin düş ürünleridir. Akıllı yatırım yaparsanız küçük yatırımınız büyük yatırıma dönüşür. Unutmayın ne demiş atalarımız ‘Damlaya damlaya göl olur.’

İSTEKLİ BİR İŞÇİ

Harekette bereket vardır. İnsan kendini geliştirdikçe kazanma yeteneği de artar. Ne kadar çok şey öğrenirsek o kadar çok kazanırız. Hayatta edindiğimiz tecrübeler bize kazanç getirebilir. Hızla gelen zenginlik aynı şekilde elden kayıp gider. Yavaş yavaş gelen zenginlik sahibine zevk ve tatmin verir. Gelirinin bir kısmını düzenli olarak kenara koyan ve akıllı yatırımlar yapan kişi ileride ona gelir sağlayabilecek bir mal varlığına sahip olabilir. Para istekli bir işçidir. Fırsat kendini gösterdiğinde çoğalmaya heveslidir. Kenara para koyan ve biriktiren insana en karlı kullanım olanağı kendiliğinden gelir. Para, dikkatsiz sahibinden kaçtığı gibi ihtiyatlı sahibine yapışır. Ticaretin güvenilir ve tehlikeli kurallarını yeterince tanıyalım. Yatırımlarımızda çok dikkatli olalım. Unutmayalım az dikkat büyük pişmanlıklara yol açar.

Neslihan BATUM