PİYASALAR

  • BIST 1009031.820%
  • ALTIN2940.7180.35%
  • DOLAR34.4660.07%
  • EURO36.3750.3%
  • STERLİN43.6570.29%
  1. YAZARLAR

  2. Uzm. Psk. Danışman Asuman Çelik

  3. Var Olmaya Devam Edeceğiz
Uzm. Psk. Danışman Asuman Çelik

Uzm. Psk. Danışman Asuman Çelik

Turuncu Dergisi
Yazarın Tüm Yazıları >

Var Olmaya Devam Edeceğiz

A+A-

‘Ben’ dediğimizde neden bahsederiz? Düşünelim…

Beni ben yapan tüm unsurları belirlerken doğrudan kendimize sormamız gereken bir
soru var.

Beni ben yapan unsurların hangisini yaşarken keşfettim? Hangisi için bedel ödedim?
Deneyimledim? Hangisi için mücadele verdim? Hangisi bana verildi? Hangilerini
önümde kucağımda buldum?

İsmim, dinim, memleketim, coğrafyam, inancım, ırkım… Hepsi belli başlı zihinsel
kalıplar oluşturur. Rollerim, hedeflerim, hayallerim, yaşama gayem, değerlerimdir;
ben dediğim şeyin sınırlarını belirleyen.

‘’Kendin Olmak” aslında öze bir yolculuktur. Dünyada her şeyi anlamaya
çalışıyoruz fakat kendimizi anlamaya ne kadar değer veriyor ve zaman
ayırıyoruz? Her insan bir hikaye ve biz hikayelerimiz bilinmeden iletişim kurduğumuz
kişiler tarafından  ne kadar kolay yargılanıyor ve biz ne kadar kolay etiketleniyoruz ve
ne kadar kolay etkileniyoruz…

İçimizde bir “ben” var. Ona hizmet etmiyoruz. İşin sırrı kendimize hizmet etmek.
Kendimize hizmet ettiğimizde tüm insanlığa ve yaratılışa hizmet başlıyor.

Artık biliyoruz karşımızdaki de bir yolculuk içersinde. Eğer kendinize izin verirseniz o
yolculuğu çok da keyifli yapar ve kendinizden bir başka “ben” çıkarırsınız . O ben
kendiniz olduğunuz bendir.  

Bu, kendinizi yenmektir. Kendinizi yakından tanımak her duygunuzu;  ihtiras, haz,
intikam, kıskançlık, değerli olma arzusu, onanma arzusu vs gibi olumlu, olumsuz  her
duygunuzu ve dürtünüzün, tüm varlığınızın karanlık noktalarına inerek o yanlarını da
kabullenip göğüslemek zorunda kalabilirsiniz anlamını da taşır. Buna hazır olmak
gerekli. Hazır olduğunuzda yapacağınız ilk şey artık gözlemci olmaktır. Önce
kendinizden başlayarak her şeyi gözlemlemek.

Çünkü kimse kimseye bir şey öğretmez ancak fark ettirir. Öğretmek de aslında kişinin
kendini tamamlama yolculuğunun ve kendini keşfetmesinin bir başka durağıdır. Kişi,
ancak bilmiyorsa öğretir. Çünkü bilmek merakı öldürür. Öğretmek için meraklı olmak
gerekir. Gözlemlemek için de merak gereklidir. Meraklı olup, kendinize soru
sorabilirsiniz. Meraklı olduğunuzda, olanı olduğu gibi görebilirsiniz. Meraklı olmanın
zihninize yaptığı iyilik yargı üretmemesidir. Fakat toplu veba gibi yayılan ‘yargı’ yine
bu merak etmeden; kimdir nasıl biridir özü ne ile meşguldür? Bunları görmezden
gelerek yapıştırılan etiketlerin ardına saklanırız… Neden başörtülü öğretmen olmuş?
Neden başörtülü psikolog olmuş? Neden başaörtülü avukat? Neden başörtülü anne?
Kısır döngülerin dışavurumudur. Oysa neden değil, nasıl sorusu ile zihnin açılır.

Nasıl sorusu size ihtiyaçlarınızı fark ettirir. İhtiyaçlarınız sizi kaynaklarınıza götürür.
Kaynaklarınız size sahip olduğunuz değerlere götürür, ve o zaman nasılları sormaya
başlarsınız; nasıl bu kadar başarılı? Nasıl bu kadar çalışkan? Nasıl bu kadar
donanımlı? Nasıl bu kadar gayretli? İşte nedenleri bırakıp nasıla odaklandığımızda
‘kendin olmanın’ yolculuğuna adım atmış olursunuz.kendi olmayı başarmış ya da kendi
olma gayretinde olan hiçkimse bir diğerinin neden’leri ile uğraşmaz! Çünkü bu yol
kendin olmak için oluş yoludur ve önemli olan ‘kendin olma’
oluş süreçlerinizi anlamanız ve önemini kavramanız. Çünkü aydınlanma özümüze
doğru yola çıkmamızla mümkün oluyor.

Aristoteles ‘’İyi bir yaşam nedir?’’ sorusunu ‘’İnsanın özü nedir ?’’ sorusuna bağlar .

Özleri görmezden gelenler insanın varlık gayesini hiçe sayanlar; insanı şucu bucu,
şuncu, buncu… vs… vs… Bölmeye herkesten çok meraklıdır.Ve bu o kesimin iltihaplı
döngüsüdür. Bu ayrıştırmaya yapsın ki içinde baş edemediği suçluluk ve öfke ile
mücadele edebilsin.

İnsan önce kendi kapasitesinin ne olduğunu ve bunların hangilerinin kendisine özgü
olduğu, hangilerinin kendine ait olmadığını bildiğinde yaşamı gelişi güzel değil iyi
yaşamaya başlar. Bu iyi yaşama gayreti evvela ardında iz bırakma kaygısı ile başlar.
Ve bizler sizin tüm ayrıştırmalarınıza gözlerimizi kulaklarımızı kapatıp yolumuzda
yürümeye devam edeceğiz!

Ben ve bizler başörtülü olalım, olmayalım… Kendi varlık sebebinin farkında olan,
varlık âleminde yerini doğru konumlandırabilmiş kadınlar olarak üretmeye, kendimizi
gerçekleştirmeye, evlerimizde, ailelerimize, ilim meclislerinde, okullarda,
hastanelerde, kliniklerde, siyasette, adliyede ve aklınızın sınırlarını zorlayan, gönül
bağlarında var olmaya devam edeceğiz.

Bu yazı toplam 10390 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar