Dünü Yeni Bugünün Eski Yılı
Ömrümüzden geçen bir senenin daha son demlerini yaşadığımız zamanlardayız. Hepimizin yaşı kadar bilmem kaçıncı senenin sonlarında iyisi güzeliyle yeni bir zaman dilimine başlayacağız. Evlerimizde çocuklarımızın her sene şahit oldukları şatafatlı yeni yıl hazırlamalarının reklamları, süslemeleri parıltılı hediye paketleri, ışıltılarla süslenmiş ağaçları mutlu mesut heyecanlı bir tempoyla yapılan hazırlıklarının hevesli bakışları var. ‘Keşke Noel bizim bayramımız olsa’ diyen çocuklara sahibiz. Her ne kadar kendi bayramlarımıza da böyle bir hareket getirmeye çalışsak da topluca Noel zamanı yapılan algı bombardımanı tesirini oluşturamadığımızın etkisiyle olsa gerek, tatmin edici olunamıyor maalesef. Kocaman ve pek çok sayıda hediyenin yığınları arasında hayran bakışlı çocuklarımız ve dahi belki de içten içe böyle bir kutlamaya hayır demek istemeyecek büyüklerimiz var. Her sene yaşanan bir travma. Muhafazakâr ailelerin bile artık teslim olduğu bu sistemde hala geleneğin düşüş grafiğini seyreden direnişçileriz…
AHİR ZAMAN
En uzun geceleri gösteren şu takvimde unutulmuş onca seneler… Şahsi hayatlarımızın küçük çaplı etkilerini hatırlamak bir yana tarihimizin en büyük acılarının da yazıldığı dönemler bu günler. Son dönemin şahit olduğumuz en uzun gecesi 15 Temmuz iken bundan 105 yıl önce belki de uzunun da uzunu o beyaz Sarıkamış geceleri kemikleri iliklerine kadar titreten o beyaz soğuğun akıtmadığı tek damla kan, tek gram barut atılamadan ruhların Allah’a teslimiyetine şahit oldu… Seferden sefere koşturan, cepheden cepheye kalan sağlarla ayakta tutulan bu vatanın evlatları. Önce çöl ikliminin zorluklarında vatan savunması yaparken, Allahuekber dağlarının zorlu yollarında yazlık kıyafetleriyle cihada koşan neferlerin incecik çarıklarıyla aşılamamış yollarında, tarihimize böyle acı bir kahramanlık destanını yazdırmıştı. Öyle günlerdeyiz ki… Ahir zaman! Düşündükçe kahırlanan sadece biz olmamalıyız… Nereye baksak insan kaynaklı sıkıntılar, vahşet ve ölüm. Kimi can kimi mal derdinde. İşte insan!
2019’UN SONU
Barış harekâtıyla binbir güçlükle sağlanan güvenli alanlarda bombalanan sivillerin acıları alışılagelen haberler arasında. Müslümanların çığlıklarına sağır koca bir dünya bir yana bir türlü aklı başına gelmeyen ve birlik olup güç ifade edemeyen İslam dünyası… Kadın ve çocukların maruz bırakıldığı taciz ve ölüm hadiseleri, her zamanın ve mekânın derdi güçlünün zayıf üzerindeki bencil tahakkümü… Kutup ayılarının bile sıkıntılı yaşamasına sebep insanoğlu en büyük tahripkâr ve yok edici. Balıkların yediği poşetler ve naylonlu plastikli gıdalar… İşte yılların en sonuncusu 2019’un serencamı vesselam. Ya Rabbi ne büyük bir sığınaksın. Sana sığınıyor ve gelecek nesillerimizi senin bize emanetlerini yine sana emanet ederek bir nebze zonklayan başımızı dinlendirmek için yastığa bırakabiliyoruz. Sen her şeye gücü yeten ve her şeyi bilen El Evvel, El Ahir olansın. Elhamdülillah.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.