Bu sözler Devletin en tepesine ait. "Başından beri katılım bankacılığı derler. Ben buna hep karşı çıktım"
Başından beri katılım bankacılığı derler. Ben buna hep karşı çıktım.
Faizsiz sistem, katılım finans sistemidir.
Birbiriyle ters düşen kavramı neden kullanalım? Birisi sömürüyü ifade ediyor.
Selam Dostlar;
Bu sözler Devletin en tepesine ait. ( https://yenikapihaber.com/erdogan-alternatif-finansta-cesur-adimlar-atacagiz-118438h.htm )
Malumunuz yazılarımda faiz belasından, paradan para kazanma yöntemlerinin bereketsizliğinden, üretim ve ticaretten bahsetmeye çalışıyorum; Hz. İbrahim’in ateşini söndürmeye gücü yetmeyen ama tarafını belli eden karınca misali…
Çok detaylarla hem kendimi hem de sizi yormamak adına konuya girelim: 9 Eylül günü Marmara Üniversitesi’nde Sayın Cumhurbaşkanımız önemli bir açıklama yaptı. “Önümüzdeki dönemde alternatif finans konusunda cesur ve kararlı adımlar atacağız."
İçimde kopan fırtınayı ve heyecanı anlatamam. Kaybetmediğim umudum daha da arttı. Hem maşAllah hem inşAllah demişim bir anda.
“Başından beri katılım bankacılığı derler. Ben buna hep karşı çıktım. Faizsiz sistem, katılım finans sistemidir. Birbiriyle ters düşen kavramı neden kullanalım? Birisi sömürüyü ifade ediyor.” Cumhurbaşkanının bunu ifade etmesi bile ciddi bir farkındalık. Banka kelimesinin, Faizsiz Finans Sistemi ile yan yana kullanıyor olması berbat ötesi bir terminolojik rezillikti.
Aslında bir yerleri yeniden keşfetmeye gerek yok. Faizsiz Finans Sistemi var olan ama uygulanmayan bir sistem olarak kenarda bekliyor. Mesele aslında anlaşılmayacak gibi değil. Faizsiz finans, yalnızca sermayenin ödünç verilmesinden ziyade bir “Yatırım Ortaklığı” özelliği taşımakta.
Kısaca tanımlayalım ve sonuca bağlayım Dostlar. Birçok alternatif var ve hatta var olanlar geliştirilebilir.
Alternatif 1:
- Finansal kuruluşun yatırım kapsamında sermayenin tamamını finanse ettiği, müşterinin ise emeğini ortaya koyduğu emek-sermaye ortaklığı.
- Yatırımdan elde edilecek kar sözleşme öncesinde belirlenmiş oran üzerinden dağıtılır. Müşteriye isnat edilecek bir kusur olmadıkça, ortaya çıkan zarar, tek başına finansal kurum tarafından üstlenilir.
- Müşterinin sorumluluğu sadece zamanı, emeği ve uzmanlığı ile sınırlıdır.
Alternatif 2:
- Finansal kuruluşun sermaye, müşterininse hem sermaye hem de uzmanlık sağladığı ortaklık.
- Yukarıdaki alternatifte olduğu gibi, kazanç sözleşme öncesinde belirlenmiş oran üzerinden paylaştırılır.
- Kayıplar ise sermaye katılımına orantılı olarak üstlenilir.
Alternatif 3:
- Müşterinin, finansal kuruluşa, tedarikçiden finansmana konu malı temin etmesi için sipariş verdiği üç taraflı bir sözleşmedir.
- Müşteriden gelen sipariş üzerine, tedarikçiden finansman konusu malı satın alan finansal kuruluş, söz konusu mal çerçevesinde maliyet ve kar marjı fiyatlandırması yaparak bahse konu malı belirlenecek vade dönemi içerisinde ödenecek sabit oranlı taksitlerle müşteriye satar.
- Burada özellik ve önem arz eden husus, finansal kuruluş tarafından tedarikçiden satın alınan malın maliyetinin müşteri tarafından bilinmesi ve finansal kuruluşun kar marjının müşteri ile görüşülmek suretiyle belirlenmesidir.
- Toplam bedel genellikle taksitlendirilerek ödenmektedir.
Dediğim gibi Dostlar, eklenecek ve geliştirilebilecek bir çok alternatif olabilir.
Karşılığı olmayan faiz ve borç sistemi üzerine kurulan çarpık ekonomi sistemi yüzünden, küresel finans piyasalarında görülen yeni eğilimler aslında yeni değil aksine bu tam anlamıyla ASLINA DÖNÜŞ.
Faizsiz finansın zamanla büyüyeceğini ve daha fazla müşteri bulacağını görmek gerek. Devletimizin faizsiz finansın yasal zemininin potansiyel yatırımcıları teşvik edici hale getirmesi ve söz konusu teşviklerin iyi şekilde anlatılması durumunda, Türkiye özellikle bölgemiz yatırımcıları açısından cazip bir finans merkezi haline geleceğinden hiç şüphem yok.
Hayırlısı olsun.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.