Kadın, şehir, çevre, iklim gibi konular yalnızca yerel değil küresek ölçekte büyük bir etki alanına sahip. Geçtiğimiz günlerde ABD’de yapılan küresel iklim zirvesinde bunu açıkça gördük. Uluslarası kamuoyu Türkiye’nin orada nasıl bir mesaj vereceğini konuşuyordu. Biliyorsunuz hem jeopolitik hem de tarihi açıdan baktığımızda dünyada yaşanan gelişmelerin tamamı Türkiye ile bir şekilde bağlantılı. Bu yüzden dünyanın gözü üzerimizde. Beklenen mesajı Sayın Cumhurbaşkanımız verdi. Gazze’yi yarı açık cezaevine çeviren sistemden, Filistin haritasını yıllar içinde küçülten İsrail’den, Avrupa’da aşırı veganlık yüzünden Müslüman kasaplara saldıranlara kadar pek çok dünya sorununa değindi. Size soruyorum “İsrail’in sınırları neresidir?” deyince Arap dünyasındaki, Ortadoğu’daki heyecanı tahmin ettik hepimiz. Bu soru basında ve siyasi gündemde büyük yankı buldu. Birleşmiş Milletler kürsüsünden sorulan bu soru tarihe geçti. Bizler deİslam dünyanın sorunlarını dert edinmiş bir ülke olmaktan, uluslarası alanda özgüvenle dünya sorunlarını konuşmaktan gurur duyduk, onurlandık.

Diyarbakır anneleri... Tam bir aydır büyük bir direnişin içindeler. PKK ve onun siyasi uzantılarına meydan okuyup oğullarının, kızlarının geri gelmesini istiyorlar. Kolay mı? Kaçırılan her evlat, ömürlük yangın. Evladı terörist olduğu için gözü açık giden kaç anne, kaç baba var kim bilir. Hep söylerim, terörü kadınlar bitirecek.  Annelerin evlat nöbeti teröre en büyük darbeyi vuracak. Diyarbakır annelerinin direnişine destek ve dualarımızı yolluyoruz. Evlatlarına kavuşacakları günleri onlar kadar biz de bekliyoruz. 

Dünyada ve Türkiye’de yaşanan gelişmeler yoğun, gündem çok sıcak. Bakalım gelecek günler de neler göreceğiz. Duamız da sevdamız da ülkemiz için.

Gazze, Suriye başta olmak üzere İslam coğrafyası huzura kavuşsun, Türkiye’nin yolu ve bahtı açık olsun.