Türkiye’de Cumuriyet Tarihi Boyunca Askeri (Postmodern) Darbeler
Karakteri (özelliği), aynı olan vs. tüm darbeleri dâhili ve harici güçler aziz milletimizin (Milli iradesi üzerine oynanan) meş’um oyunlardan ibaret olduğu apaçık ortadadır. Zira ve sırasıyla başarılı bir şekilde iş başında olan Menderes hükümetini devirip onun en başarılı aziz milletimizin üç değerli vatanperver milletin evladını (Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan) dünyanın gözü önünde acımasızca işledikleri bu cinayetleri kara bir leke olarak tarihe geçmiş oldu.
HER ŞEYE RAĞMEN İKTİDARA GELDİ
Bu zihniyet durmadı, durdurulamadı. Sanki her on senede bir adetmiş gibi yine dış güçlerin ve işbirlikçilerinin karanlık tezgâhları devamında 12 Mart Muhtırası ile aynı zihniyet hortlatıldı ve meşru hükümet düşürüldü. Düşürülen hükümetin yerine belirsizliklerle dolu iradeler oluşturuldu. Bu karmaşa 12 Eylül 1980 ihtilaliyle Kenan Evren ve arkadaşları eliyle yeniden daha koyu bir belirsizlik ortaya çıkarmış oldu. Bu durum 1983 seçimlerine kadar devam etti. 1983 seçimlerinde Özal’ın her şeye rağmen iktidara gelmesiyle yeni bir milli ve modern kalkınma dönemi başlamış oldu.
Yine malum iç ve dış güçler durmadı. Merhum Turgut Özal’ın cumhurbaşkanlığı döneminde şaibeli vefatı, ülkemizi koalisyon hükümetleriyle idare edilebilir duruma getirdi. 1996 seçimlerinde birinci çıkan Refah Parti’si lideri Muhterem Erbakan ile Doğru Yol Partisi Lideri Tansu Çiller arasında birçok müdahalelere rağmen koalisyon kurulabilmiş oldu. Bu koalisyonda Merhum Erbakan başbakanlığında, yardımcısı Tansu Çiller ile dört yıllığına Refah-Yol hükümeti kurulmuş oldu.
HAZIMSIZLIK GÖSTERDİLER
Malum güçler yine iş başına geçti. Erbakan, hükümetinin iki yıllık başbakanlık sürecine ancak bir yıl dayanabildi. Malum zihniyet bu milli hükümete hazımsızlık göstererek tüm olumsuzluklarıyla bu bir yıllık başarılarla dolu meşru hükümeti bir takım düzenbazlıkların etkisiyle düşürmüş oldu. Bunu adı da ‘28 Şubat Darbesi’dir…
Bundan böyle, aynı zihniyetin mahsulü olan, başarısızlıklarla dolu Ecevit koalisyon hükümeti kurulmuş oldu. Sonuçta ülkemiz siyasi, ekonomik, iktisadi, sosyal, manevi uçurumlar içeren derin bir karanlık noktaya getirilmiş oldu. Çaresiz kalan Ecevit hükümetinin istifasıyla Ak Parti iş başına geldi.
İşte bundan sonra 1 Kasım genel seçimlerinde iş başına gelmiş olan Ak Parti dönemi de başlamış oldu. Karanlık zihniyetler durmadan meşru hükümetin üzerine siyasi, askeri, sosyal olumsuz yapılanmalarla gelmeye başladı. Ta ki 2007’deki e-muhtıraya kadar…
ALLAH BU MİLLETİ KORUSUN
Meşru Ak Parti hükümeti, büyük bir siyasi manevrayla cesurca, iktidarının gücüyle olumsuzlukları bir bir aşarak, 15 Temmuz gecesindeki karanlık oyunlarıda, aziz milletimizin birliği ve desteğiyle, merhum şehitlerimiz ve kahraman gazilerimizin verdiği mücadele sonucunda destansı bir zafer ortaya konulmuştur.
Allah aziz ve kahraman milletimizi korusun…
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.