PİYASALAR

  • BIST 1009524.59-0.06%
  • ALTIN2490.3440.75%
  • DOLAR32.5140.23%
  • EURO34.7210.1%
  • STERLİN40.519-0.03%
  1. YAZARLAR

  2. Zahide Ceylan

  3. Erbakan Hoca'ya Ve Milletimize Yapılanları Acıyla Hatırlıyorum
Zahide Ceylan

Zahide Ceylan

Genel Yayın Müdürü
Yazarın Tüm Yazıları >

Erbakan Hoca'ya Ve Milletimize Yapılanları Acıyla Hatırlıyorum

A+A-

Her yıl şubat ayı benim için zor geçer. Yalnızca benim için mi? 28 Şubatı görmüş, sonrasındaki süreçte üvey evlat muamelesiyle karşılaşmış herkes için zordur şubatın 28. günü.

Bugüne dek hep kamusal alan yasakları ile anılan 28 Şubat post modern darbesi aslında Türkiye’ye biçilmiş 1000 yıllık darbe gömleğidir. Darbe masumlaştırılmak istendiği için post modern denilmiştir. Hortumlanan bankalar, çökertilmek istenen ekonomimiz, medyanın kartelleştirilmesi ve bunun karşılığı olarak aktarılan milyonlar bugüne dek gündeme hiç gelmemiş, getirilmemiştir. Kimse 28 Şubat’ta uygulanan kontrolsüz şiddetten bahsetmemiştir.

Hatırlarsınız 17-25 Aralık sürecinden sonra FETÖ’cüler 28 Şubatı itibarsızlaştırma projesi başlattı. Onların ‘ciddiye almadığı’ 28 Şubatta başımızdaki örtü milli güvenlik mahkemelerinde yargılandı. Vatanı ekmek gibi, su gibi kutsal bilen insanlar vatan haini ilan edildi. Dönemin Başbakanı Erbakan her gün istifaya zorlandı.

O zorlu süreçte büyük mücadeleler verdik. Çocuklarımız küçüktü, sorumluluklarımız çoktu fakat demokrasiyi savunmak lazımdı. Geçmişe baktığımda 28 Şubat günlerini, Erbakan Hoca’ya ve milletimize yapılanları acıyla hatırlıyorum.

Türkiye’de muhafazakar kadının birikimi, emeği bir kenara itildi. Yakın zamana kadar başörtülü kızların üniversiteye gitmesini, TBMM’de milletvekili olmasını, akademik hayatta bulunmasını hayal bile edemiyorduk. Başörtülüler gitsin, bu hanıma haddini bildirin söylemleri ve tavşan kulak başörtüme tarzına sıkıştırılmak istenen kimliklerimiz vardı. Mücadelemiz ağırdı fakat Allah’a hamdolsun o günleri atlattık.

28 Şubatı unutmamak ve aynı günleri tekrar yaşamamak için sizlere bu ay Türkiye siyasetinin en uzun şubatını satır araları ile anlatmak istedik.

Son günlerde 10 yıl önce ve 10 yıl sonra fotoğrafları üzerinden sosyal algı çalışması başladı. Satır aralarına baktığımızda son 10 yılda neler değişti neler değişmedi diyerek 2009 yılını inceledik. ABD’nin ve Avrupa’nın işgal ve darbe hamlelerinden vazgeçmediğini, tüketim ve istif kültürünün bağımlılarının arttığını, kültürel dezenformasyonun hızlandığını gördük. Birileri bize neden 10 yıllık muhasebe yaptırmıştı? Bu sorunun peşine düştük.

Geçtiğimiz günlerde Fazıl Say konserine Sayın Cumhurbaşkanımız da katıldı ve bu buluşma kültür sanat dünyamız için çok önemli bir açılıma vesile oldu. Sanata ve sanatçıya destek olan Cumhurbaşkanımız ve ülkesinde sanat yapmak isteyen Fazıl Say portreleri çok anlamı Mesajlar veriyordu. Sanatçılar muhalif olabilir, o kanaldan kendilerini besleyebilir. Buna saygı duyuyoruz. Her şey aynı şeyleri düşünül hissedemez. Fakat sanatçı vatansever olmalı, beslendiği toprağa ihanet etmemeli. Toprağının kaderini parmak uçlarında taşıyan sanatçılar ülkesine yabancı düşmemeli.

28 Şubat’ın unutulmayanı Erbakan Hoca’ya, o dönem çocuk olmasına rağmen cezaevi ile tanışmak zorunda kalan 15 Temmuz şehidi Halil Kantarcı’ya rahmet olsun… Bu sayı vesilesiyle post modern darbenin ardından demokrasiyi savunanlara selam olsun. 

Sevgiyle ve sağlıcakla kalın... Merhametin ve güzelliği çoğaldığı bir dünya umuduyla…
 

Bu yazı toplam 16435 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum