PİYASALAR

  • BIST 1009079.970%
  • ALTIN2324.0680.75%
  • DOLAR32.3630.1%
  • EURO34.936-0.4%
  • STERLİN40.919-0.37%
  1. YAZARLAR

  2. Erkan Hacıfazlıoğlu

  3. Müzikle Tedavi Üniversitesi…
Erkan Hacıfazlıoğlu

Erkan Hacıfazlıoğlu

Konuk Yazar
Yazarın Tüm Yazıları >

Müzikle Tedavi Üniversitesi…

A+A-

Hipokrat (MÖ 460) bilinen en eski hekimdir. Dönemin büyü ile yapılan tedavi sistemine karşı çıkar ve Yunanistan’ın Kos Adası’nda adını taşıyan bir tıp okulu kurar.

***

Türk tarihinde hastane en yaygın adı ile Şifahane olarak bilinir.

Tarihimizde, Anadolu Selçuklu döneminde (12.yy) Harput, Bağdat, Musul ve Şam’da kurulan Şifahaneler ilk olarak kabul edilir. Ancak araştırmalar arttıkça bu tarihin daha da eskiye gideceği yönünde görüşlerin olduğunu da vurgulamak gerekir.

***

Günümüze kadar gelen en eski hastanelerden ilki Selçuklu Hükümdarlarından Nureddin Mahmud Zengi tarafından Şam’da kurulmuştur (1154). Nurettin Zengi’nin açtığı şifahanede tıp eğitimi de verilmiştir.

Yine Selçuklu döneminde; Kayseri Gevher Nesibe Şifahanesi (1205), Sivas İzzeddin Kaykavus Şifahenesi (1217), Çankırı Cemaleddin Ferruh Şifahenesi (1238), Konya’da Kemaleddin Karatay Şifahanesi (1255), Kastamanu Pervaneoğlu Ali Şifahanesi (1272) açılır.

Beylikler döneminde de Kayseri’de açılan Cüzamhane ile Manisa’da açılan Körhane önemlidir.

***

Yıldırım Beyazıt Bursa’da tıp eğitimi verilen Yıldırım Şifahanesini açar (1399).

Fatih Sultan Mehmet ise 1470’de Fatih Şifahanesi’ni açar. Bu şifahane Avrupa’da en büyük sağlık eğitimi veren kurumdur. Hasta muayenesi yapılır ve yataklı tedavi hizmeti de verilir. 500 yıl önce atılan bu adım İstanbul Tıp Fakültesi’nin temeli olur.

1488’de Edirne’de II.Beyazıt Şifahanesi, 1550’de İstanbul’da Haseki Hürrem Sultan Şifahanesi, 1557’de İstanbul’da Süleymaniye Şifahanesi, 1591’de Manisa’da Sultan II.Murat Şifahanesi, 1671’de İstanbul’da Sultan Ahmet Şifahanesi açılır.

***

Osmanlı’da askeri kurumlar toplumu dönüştüren reformların kaynağıdır. Sağlık alanında da böyle olmuştur. III.Selim ordunun modernleşmesi kapsamında askeri hastaneler kurar. 1794’te Zeytinburnu Askeri Hastanesi ve ardından 1809’da Taksim Topçu Hastanesi açılır.

II.Mahmut döneminde; Mekteb-i Harbiye Hastanesi (1834) ve Mekteb-i Tıbbiye-i Askeri Şahane Hastanesi (1839) açılır.

Abdülmecit döneminde de askeri hastaneler açılmaya devam eder. 1845’te Haydarpaşa Askeri Hastanesi ve 1846’da Gümüşsuyu Askeri Hastanesi açılır.

***

1800’li yıllarda sivil hastanelerin de yaygınlaştığını görürüz.

1834’te Topkapı Sarayı’nda Mabeyn Hastanesi hizmete girer. 1837’de Edirnekapı’da Gariplere ve Bekârlara Mahsus Hastane açılır.

1845’te Yenikapı’da Bezmialem Valide Sultan Vakıf Gureba Hastanesi, 1862’de Zeynep Kamil Hastanesi, 1893’de Mektebi Tıbbiye Hastanesi (sivil hastane), 1895’de Darülaceze Hastanesi, 1899’da Hamidiye Etfal Hastanesi (ilk çocuk hastanesi) açılır.

***

1900’li yılların başında açılan birçok hastane günümüze kadar hizmet veren önemli kurumlar olmuştur.

1910’da Cerrahpaşa Hastanesi, 1924’de Haydarpaşa İntaniye Hastanesi, 1924’de Heybeliada Sanatoryum Hastanesi (ilk verem hastanesi) ile Ankara Numune Hastanesi açılır.

***

Peki, o dönemde hekimler nasıl yetişir ve nasıl tedavi yöntemleri uygularlardı?

Hekimler usta çırak ilişkisi içinde yetişir. Hastanın sağlık sorununa göre merhem, macun, şerbet, hap gibi somut ilaçlarla tedavi yöntemi uygulanırdı. Ayrıca Edirne, Bursa, Manisa, Sivas ve Kayseri gibi şifahanelerde “müzikle tedavi yöntemi” de kullanılırdı.

Edirne’deki tarihi şifahane günümüze kadar ulaşan yapılardandır. Bugün müze olarak kullanılan bu yapıda “müzikle tedavi yöntemi” cansız mankenlerle sergilenmektedir. Gidip görülmesi gereken güzel bir müzedir.

Ünlü bilim insanı Farabi Türk Müziğinin Makamlarının ruha olan etkilerini çok ayrıntılı olarak yazmıştır. Örneğin Rast Makamı; huzur verir, Uşşak Makamı; gülme hissi verir, Zirgüle Makamı; uyku verir, Hicaz Makamı; tevazu verir…

***

Türkler, “müzikle tedavi yöntemi”ni ilk uygulayan uluslardan biridir. Farabi ve İbn Sina’nın “müzikle tedavi yöntemi” çalışmaları ilk sayılır.

Günümüzde ABD’de “müzikle tedavi yöntemi” bir bilim dalıdır. Batı “müzikle tedavi yöntemi”ni 20.yy’la birlikte benimsemiş ve önemli gelişme sağlamıştır.

Gelişmiş ülkeler, tarihsel süreçte yapılan bilimsel çalışmaları irdelerler. Bu çalışmaları geliştirerek teknolojik ürün yaratırlar. Bu teknolojik ürünü dünyaya satarak ekonomik üstünlük sağlarlar. Biz de aklın ve bilimin yolunda “ilim Çin’de dahi olsa” alıp getirmeliyiz.

***

Sonsöz olarak, bir an önce müzikle ilgili çok yönlü bir üniversitenin kurulması gerekmektedir. Bu üniversite hem kültürümüzün gelişimine katkı sağlamalı hem de Farabi ve İbn Sina gibi bilim insanlarının “müzikle tedavi yöntemi” üzerine yaptığı çalışmaları geliştirmelidir.

***

Erkan HACIFAZLIOĞLU Kimdir? Rize’de doğdu. İlk, orta ve lise tahsilini Rize’de tamamladı. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü'nden mezun oldu. Aynı Üniversitede Siyaset Bilimi Anabilim Dalında Yüksek Lisans yaparak “Siyaset Bilim Uzmanı” unvanını aldı. Yine aynı Üniversitede Yönetim Bilimi kürsüsünde doktora çalışmasında bulundu.

Bu yazı toplam 1968 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.