MELEK Mİ ŞEYTAN MI

Yargılanacaksınız,

Hesaplaşacağız,

Kaçamayacaksınız,

Bu üç kelimeyi seçimlerden önce çokça duymuşsunuzdur.

Gerek altılı masanın adayı Kılıçdaroğlu gerekse sosyal medya fenomenleri ile sanat dünyasının sözüm ona ünlüleri dillerine pelesenk ettikleri bu kelimelerle Ak Partiyi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı destekleyenleri tehdit ettiler.

Seçim kazanmak için her yolu mübah gören Kılıçdaroğlu’nun miting meydanlarında tehditlerine alışmıştık da özel videolar çekip paylaşan ünlüler ile konserlerde parmak sallayan şarkıcılar tuhaf geliyordu.

Vatandaş alenen tehdit ediliyor ve aşağılanıyordu. Hem de kim tarafından konserine gittiği şarkıcı ya da filmini seyrettiği bir oyuncu tarafından.

Seçim öncesi baskılar öyle bir boyuta evrildi ki sokakta yürüyen bir vatandaşın ya da arkadaşları ile sohbet eden bir gencin Erdoğan’ı destekliyorum demesi neredeyse imkânsız hale gelmişti.

Demokrasi, özgürlük, hukuk söylemleri ile iktidara talip olanların gerçek yüzleri ortaya çıkmıştı.

Oysaki seçim daha bitmemiş millet ise kararını vermemişti. Bu neyin acelesiydi. Anlaşılan içlerinde büyütüp besledikleri kin ve nefreti gizlemeye güçleri yetmiyordu artık.

Bu nefreti her şey çok güzel olacak dedikleri İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinden sonra yakından görme fırsatı bulmuştuk zaten. Kılıçdaroğlu, hiç kimseyi işten çıkarmayacağız diye namus sözü vermiş olmasına rağmen sadece İBB’de 15 bin kişi işten çıkartılmıştı. İşten çıkartılanların tek suçu ise Ak Parti döneminde işe girmeleriydi.

Ak Parti döneminde işe giren 15 bin kişinin gözünün yaşına bakmayan, çocuklarına ve ailelerine acımayan bir zihniyetin iktidar olduktan sonra neler yapabileceğini tahmin etmek zor değil. Geçmişte yaptıkları zulümler gelecekte yapabileceklerinin teminatı olsa gerek.

Neyse ki milletimiz ortalığı yangın yerine döndürmeyi kafasına koyan bu zihniyete yüz vermedi. Sandıklar açıldığında aklı selim kazanırken kin ve nefret ise kaybeden taraftaydı.

Kaybeden taraftaki siyasiler iç hesaplaşmalara yelken açarken sanatçı ve ünlüleri ise biz ne yaptık sessizliğine büründü. 

Bazıları için beklenen yalancı bahar gelmese de memleketin dört bir yanına hakiki yaz geldi. Ağaçlar erik ve kiraz gibi çeşitli meyvelerle bezenirken belediyeler ise kültür ve sanat organizasyonları ile bu ürünleri tanıtmayı hedefliyor. Tabii ki bu festivallerin en önemli misafirleri ise sanatçı ve ünlüler oluyor. Bu misafirlik için ise çok ciddi ücretler alındığı herkesçe malum.

Hangi festivale kimin çıktığının hiçbir önemi yok sanatçı ve ünlülerin hepsi bizim çocuklar. Yalnız milletine hakaret eden, siyasi tercihleri nedeniyle aşağılayan ya da memleketini yabancı ülkelerde kendisine uzatılan mikrofonlara şikâyet eden sanatçı müsveddelerine tahammülümüz yok.

Yalandan bir özrün ya da yanlış anlaşıldım hikayelerine prim verilmemeli. Hesap sorulsun diye bir derdimiz hiçbir zaman olmadı. Lakin herkes yaptıklarının ve söylediklerinin bedelini bir şekilde ödemeli. Ödemese bile sahnelere çıkartılarak ödüllendirilmemeli.

Varsın sesi çok güzel olsun varsın oyunculuğu çok iyi olsun eğer milletiyle ağlayıp milletiyle gülemiyorsa bize uzak olsun.