PİYASALAR

  • BIST 1009722.090.8%
  • ALTIN2428.571-0.03%
  • DOLAR32.52-0.1%
  • EURO34.8-0.22%
  • STERLİN40.476-0.17%
  1. YAZARLAR

  2. UMUT ÖZKAN

  3. Kitlesel Yok Oluşa Doğru
UMUT ÖZKAN

UMUT ÖZKAN

Avukat Arabulucu
Yazarın Tüm Yazıları >

Kitlesel Yok Oluşa Doğru

A+A-

“Beyaz adam annesi olan toprağa ve kardeşi olan gökyüzüne, alıp satılacak, işlenecek, yağmalanacak bir şey gözüyle bakar. Onun bu ihtirasıdır ki toprakları çölleştirecek ve her şeyi yiyip bitirecektir. Beyaz adamın kurduğu kentlerde, bir çiçeğin taç yapraklarının açarken çıkardığı tatlı sesler, bir kelebeğin kanat çırpışları duyulamaz. Son ırmak kuruduğunda son ağaç yok olduğunda son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenilemeyen bir şey olduğunu anlayacak.” Kızılderili Şef Seattle’ın 1853 yılında beyaz adama yönelik sarf ettiği bu sözler her geçen gün daha anlamlı hale gelmiyor mu...

Global ölçekli şirketlerin daha çok üretip daha çok kazanma arzusuyla doğayı ve çevreyi hunharca tahrip etmesi dünyayı yeni bir yok oluşun eşiğine getirdi. Kuraklık, ani seller, deniz su seviye yükselmeleri gibi doğal afetler ve ekolojik problemler insan medeniyetini yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakıyor.

Laboratuvar ortamında üretildiği hususunda herkesin hem fikir olduğu Covid 19 virüsü, dünyayı iki yıl boyunca esaret altına alırken insanları evlerine hapsetmişti. Bu zorunlu esaret dünya genelinde üretimi durdururken tedarik zincirinin de bozulmasına neden oldu.

Pandemi sürecinde sona gelinmesiyle birlikte herşeyin normale döneceği ile ilgili umutlar yeşerirken Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan çatışma ve çatışmanın neticesinde Rusya’ya karşı uygulanan ambargo, gıda ve enerji fiyatlarını astronomik bir şekilde yükseltiyor. Pandemi süreci ve akabinde yaşanan savaş, insanların gıdaya ve ürüne ulaşmasını zorlaştırırken enerji ve perakende devi global şirketlerin kârlarında ise olağanüstü artışlar yaşanıyor.

Geçtiğimiz günlerde Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Somali'deki gıda krizinin 500 bin çocuğu ölüm tehlikesiyle karşı karşıya bıraktığını açıkladı. Afrika ve Asya’da birçok ülkede durum Somali’den pek farklı değil. Dünyanın tahıl deposu olarak tabir edilen Ukrayna ve Rusya’daki depolar tahıl ile doluyken kara kıtadaki insanlar yiyecek bir parça ekmek bulamıyor.

Yaşanan gıda krizinin çözümü için dünya devlerinin adım atması beklenirken Abd ve Çin gibi ülkeler gıda stokçuluğu yapmayı tercih ederek depolarını dolduruyorlar maalesef.

Küresel ölçekteki gıda sorunun çözümünde elini taşın altına koyma görevi ise ülkemize düştü. Türkiye, Rusya-Ukrayna savaşında iki tarafla da diyalog kurabilen tek aktör olarak bu krizin çözümüne öncülük etti. Türkiye'nin çabalarıyla açılan Karadeniz'deki tahıl koridorunun gıda krizi ile mücadeleye etkisi büyük oldu. Tahıl fiyatlarında düşüş yaşanırken, gıda ürünlerine erişimin yolu açıldı.

Tahıl koridoru, savaşın tetiklediği gıda krizinin pençesindeki insanlığa umut olurken Ukrayna tahılını taşıyan gemiler ihtiyaç sahibi Afrika ve Asya ülkelerinden ziyade Avrupa Birliğine üye ülkelerinin limanlarına yanaşıyor. Zengin ve aç gözlü Batı, Afrika'da ve diğer bölgelerde gıdaya şiddetle ihtiyaç duyan halkları açlığa mahkum ederken kendi depolarını doldurmanın telaşı içinde.

Beyaz adam daha çok kazanma hırsı ile doğal kaynakları fütursuzca sömürdü, doğayı ve çevreyi vahşice tahrip etti. Ama bu kazanç belli ki yeterli gelmiyor artık çok daha fazlasını kazanmaları gerekiyor. Aynı ürünü çok daha pahalıya satmalı, kârlarını her geçen gün daha da arttırmanın hesabı içindeler

Bunun yolu ise korku ve kaos ortamından geçiyor. İnsanlar en çok ölümden korkar kitleler halindeki ölümler ise korkuyu yayarken insanların sağlıklı şekilde hareket etmesini de engelliyor.

Kimin tarafından üretildiği belli olmayan Covid 19 virüsünün dünyaya yayılması ile birlikte yaşama içgüdüsü ile panik halindeki insanların marketleri yağmalar şekilde alış verişe yönelmesi planların tuttuğunu gösterdi. Tabii ki bu da yeterli değildi pandemi sürecinin üzerine sos olarak bir de savaş dökülmeliydi hem de dünyanın enerji ve gıda depolarının üzerinde bir savaş.

Kızılderili Şef Seattle’ın paranın yenilemeyen bir şey olduğu sözünü beyaz adam aradan geçen 169 yıla rağmen hâlâ anlayamadı ya da anlamak istemiyor. Beyaz adamın bitmek bilmeyen arzusu, doğayı ve çevreyi yok ederken kitlesel ölümler de bu hırsın son kurbanları oldu.

Dünyayı kıyamete zorlayan beyaz adamı durdurmanın bir yolunu bulmalıyız aksi takdirde beklenen son çok hızlı gelmekte…

 

 

 

 

 

Bu yazı toplam 516 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.