PİYASALAR

  • BIST 1009771.16-1.67%
  • ALTIN27250%
  • DOLAR33.9710%
  • EURO37.6170%
  • STERLİN44.5960%
  1. YAZARLAR

  2. UMUT ÖZKAN

  3. İSTENMEYEN ADAM ( PERSONA NON GRATA)
UMUT ÖZKAN

UMUT ÖZKAN

Avukat Arabulucu
Yazarın Tüm Yazıları >

İSTENMEYEN ADAM ( PERSONA NON GRATA)

A+A-

15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili açılan dava kapsamında tutuklu bulunan Osman Kavala hakkında ABD, Almanya, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda'nın Ankara büyükelçileri ortak bir açıklama yayımlayarak, Osman Kavala'nın serbest bırakılması' çağrısında bulundular.

On büyükelçinin "Diplomatik teamüllere aykırı bir şekilde" yayımladığı ortak bildiride "Türkiye'nin uluslararası yükümlülükleriyle ve milli kanunlarıyla uyumlu şekilde, bu davanın adil ve hızlı bir biçimde sonuçlandırılması gerektiği kanısındayız.” Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bu husustaki kararları doğrultusunda Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılmasının sağlanması için Türkiye'ye çağrıda bulunuyoruz" ifadelerine yer verildi.

Türk Dışişleri Bakanlığı, "Bu on ülkenin büyükelçilerinin sosyal medya üzerinden yapılan ve bağımsız yargı tarafından yürütülen hukuki süreç ile ilgili bu hadsiz açıklamanın kabul edilemez olduğu, hukuki süreçlerin siyasallaştırılmasına ve Türk yargısına baskı yapmaya yeltenen bu açıklamanın reddedildiği, söz konusu açıklamanın büyükelçilerin savunduğunu iddia ettikleri hukukun üstünlüğü, demokrasi ve yargı bağımsızlığına da aykırı olduğu iletilmiştir" bilgisini paylaştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Osman Kavala’nın serbest bırakılması çağrısı yapan on ülkenin büyükelçisi için, ‘‘Bu on büyükelçinin bir an önce istenmeyen adam ilan edilmeleri için talimat verdim’’ açıklaması ise gündeme bomba gibi düştü. Hiç kimse bu ölçüde bir tepki beklemiyordu.

En Ciddi Kınama Biçimi

İstenmeyen adam (Persona non grata) terimi; devletlerarası ilişkilerde bir ülkeye girmesi veya o ülkede kalması, ülkenin merkezi hükümeti tarafından yasaklanan yabancı bir kişi için kullanıyor. İstenmeyen kişi; kendisine verilen diplomatik dokunulmazlık hakkı sayesinde tutuklama ve herhangi bir kovuşturmadan korunan yabancı diplomata bir ülkenin uygulayabileceği en ciddi kınama biçimi olarak biliniyor.

Viyana Diplomatik İlişkiler Konvansiyonu'nun 41 ve 42. maddeleri diplomatik ve siyasi misyon görevlilerini, bulundukları ülkelerin yasalarına saygı duymakla sorumlu tutmaktadır. Ayrıca görev yaptıkları devletin iç işlerine karışmamakla da yükümlü olduklarına özellikle vurgu yapılmaktadır.

1961 tarihli Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana Konvansiyonu’nun 9. maddesine göre, persona non grata ilanından sonra, gönderen devlet, duruma göre, ilgili şahsı geri çağırır veya misyondaki görevine son verir.

Gönderen devlet bu yükümlülüklerini yerine getirmeyi reddeder veya makul bir süre içinde yerine getirmezse, kabul eden devlet ilgili şahsı misyonun bir üyesi olarak tanımayı reddedebilir. İstenmeyen kişi ilanı diplomatik görevlinin sahip olduğu siyasi veya diplomatik dokunulmazlık hakkını ortadan kaldırmamakta; ilgili devlete soruşturma, tutuklama ve kovuşturma yapma hakkı da vermemektedir. Egemen ülke, ülkesinde istenmeyen kişi ilan ettiği kişiyi ülke sınırları dışına çıkaracağını ya da ülke sınırları içine almayacağını deklare etmektedir. İstenmeyen kişi ilan edilen kişi ülkeyi terk etmez, bu konuda çekingen davranır veya bunu reddedecek olursa doğrudan sınır dışı edilme ve hakkında yasal süreç başlatılma tehdidi bulunmaktadır. Konsolosluk binalarının dokunulmazlığı bulunması nedeniyle bu bina ve eklentilerine müdahale edemeyecek olan ilgili devlet, istenmeyen kişi ilan ettiği şahsın ülkeyi terk etmesi için seyahat serbestliğini sağlamakla yükümlüdür.

EN SON HOLLANDA İLE

Ülkemizde yakın geçmişte Mısır ve Hollanda büyükelçileri "istenmeyen adam"  ilan edildi.

2013 yılında Mısır, Türkiye’nin Kahire Büyükelçisi Hüseyin Avni Botsalı’yı “Türkiye’nin içişlerine karışmasını” gerekçe göstererek “istenmeyen adam” ilan etti. Karara karşı Türkiye de misilleme yaparak Mısır’ın Ankara Büyükelçisi Abderahman Salaheldin’i “Persona Non Grata” ilan etti.

2016 yılında Bulgaristan, ülkede görevli bir Türk diplomatı, sosyal işlerde görevli olduğu halde din işleriyle ilgilendiği gerekçesiyle “istenmeyen adam” ilan etti. Bulgaristan’ın bu kararına Türkiye’de Bulgaristan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda görevli bir konsolosu “istenmeyen adam” ilan ederek jet hızıyla karşılık verdi.

Türkiye en son 'persona non grata' kararı ile 2017 yılındaki Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın Hollanda tarafından sınır dışı edilmesi ve Bakan’a eşlik eden Türkiye’nin Lahey Büyükelçiliği Maslahatgüzarının gözaltına alınmasında karşılaşmıştı.

Krize dönüşen olaya karşılık Türk Dışişleri Bakanlığı, Hollanda'nın Ankara ve İstanbul konsoloslukları, Hollanda Büyükelçiliği Maslahatgüzarının evi ile başkonsolosun konutuna giriş ve çıkışları güvenlik gerekçesiyle kapatmış ve izinli olarak Türkiye dışında bulunan Hollanda Büyükelçisinin bir müddet görevine dönmemesi istemişti.

Misilleme ve Mütekabiliyet İlkesi

Eğer bir ülke; yabancı büyükelçileri ‘istenmeyen kişi' ilan ederse, o elçilerin bulundukları ülkeler de aynı şekilde karşılık verebiliyor. Diplomaside, “istenmeyen kişi” ilan etmek çok nadir başvurulan bir önlem olarak değerlendiriliyor. Pratikte, bu uygulamayı yapan ülke, misilleme ve mütekabiliyet ilkesi gereği karşı ülkenin de aynı yönde bir karar alacağı gerçeğini göz önünde bulundurmak zorunda kalıyor.

Geri adım

Diplomatik teamüllere aykırı bir şekilde hareket eden on büyükelçi meselesinin nereye everileceği üzerine tartışmalar devam ederken ABD Büyükelçiliği, “ABD 18 Ekim tarihli açıklamaya ilişkin bazı soruların yöneltilmesi vesilesiyle, Diplomatik İlişkiler Hakkındaki Viyana Sözleşmesinin 41.Maddesine riayet etmeyi teyit eder” açıklaması yaptı. Bu açıklamayı diğer dokuz ülkenin büyükelçileri de takip etti.

ABD Büyükelçiliği yapmış olduğu açıklama ile Türkiye’nin iç işlerine karışmayacağını,  kanunlarına ve nizamlarına uyacağını teyit ederek, diplomatik bir dille geri adım attı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararlı tutumu ve istenmeyen adam resti ile on ülkenin büyükelçilerinin özür mahiyetindeki açıklamaları, yaşanması muhtemel büyük bir krizi başlamadan bitirdi.

Eskiler ne güzel söylemiş ‘‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’’ günümüz türkçesi ile çevirecek olursak ‘‘şayet barış istiyorsan savaşa hazır ol’’ sözünün dış politikada ete kemiğe büründüğü günleri hep birlikte yaşadık.

Dış politika bir satranç tahtası gibi haklı ve güçlü olduğunuz takdirde sonuna kadar gidip sonuca ulaşabiliyorsunuz. Tabii ki bunun için güçlü ve işini iyi bilen bir liderinizin olması da şart.

Bu yazı toplam 2540 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.