Helalleşmek, insanların birbirleri üzerindeki haklarını karşılıklı olarak helâl etmeleri; o hakkı bir diğerine bağışlamaları, haktan vazgeçmiş olduklarını bildirmeleri anlamına gelmektedir.

Borcun ödenmesi, yükten kurtulmak, düğümü çözmek gibi anlamlar da taşıyan helâl kelimesinden türetilmiş olan helalleşme, insanın kul borcundan hesaplaşarak arınıp kurtulma yollarından biri olarak Hz. Muhammed (S.A.V.) tarafından tavsiye edilmiştir.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu 13 Kasım 2021 tarihinde sosyal medya üzerinden yayınladığı videoda “Geçmişte partimizin de hataları oldu; helalleşme yolculuğuna çıkma kararı aldım” demişti. ‘‘Açık yaralar var, biliyorum zor olacak ama kesinlikle yapacağız. 28 Şubatçıların açtığı yaraları kapatıp helalleşeceğiz, Roboski’yle helalleşeceğiz. Sivas, Maraş mağdurlarıyla, Diyarbakır hapishanesi mahkûmlarıyla helalleşeceğiz. Varlık vergileri altında inim inim inleyen azınlıklar, 6-7 Eylül mağdurlarıyla helalleşeceğiz. Ali İsmail Korkmaz’ın ailesiyle, Soma’yla helalleşeceğiz. Darbeciler tarafından bir sağdan bir soldan gençlerimiz asıldı; onlarla helalleşeceğiz. Ahmet Kaya’yla da helalleşeceğiz’’ diyerek  yol haritasını açıklamıştı.

Ak Partinin 20 yıla yaklaşan iktidarı sürecinde geçmişte yaşanan acıları ve tahribatları gidermek için çok önemli adımların atıldığına hep birlikte şahit olduk. Türkiye’nin uzun yıllar boyunca en büyük problemi olan terör bitme noktasına gelirken terörle özdeşleşmiş şehirler de huzur beldeleri haline geldi. Doğu ve Güneydoğunun kadim kentleri turizm merkezlerine dönüşürken uygulanan teşvik programları sayesinde gelen yatırımlarla birlikte işsizlik bölge için kader olmaktan çıktı.

Kılıçdaroğlu’nun yol haritasında söz ettiği Ahmet Kaya, 10 Şubat 1999 tarihinde katıldığı bir programda son albümünde Kürtçe şarkı söyleyeceğini ve bu şarkıya bir klip çekeceğini ifade etmesi üzerine salonda bulunanlar ve kamuoyu tarafından neredeyse linç edilmiş bunun üzerine Almanya’ya gitmek zorunda kalmıştı. Bazıları tarafından çok özlenen eski Türkiye’nin vaziyeti maalesef böyleydi. Şimdi ise Devlet Televizyonu olan TRT’nin 24 saat Kürtçe yayın yapan kanalı mevcut. Nereden nereye gelindiğinin özeti bu olsa gerek. Ülkesini terk etmek zorunda kalan ve gurbet ellerde hayatını kaybeden Ahmet Kaya hakkını helal eder mi bilinmez ama güzel ülkemizde kimsenin Kürtçe konuştuğu veya şarkı söylediği için suçlanamayacağı bir gerçek olarak ortada durmakta.

Üniversitelerde başörtüsüne serbestlik getiren yasanın iptali için 27 Şubat 2008 tarihinde  Anayasa Mahkemesine başvuran CHP heyetinin içinde bulunan Kılıçdaroğlu, milyonlarca başörtülü bayanın eğitim, iş ve sosyal hayatta uğradığı zulmün devamı için bu başvuruyu yaparken neler düşünüyordu acaba. O gün Anayasa Mahkemesinde çekilen ve bugünlerde sosyal medyada çokça dolaşan meşhur fotoğraf karesindeki gülüşü ise çok manidardı.

Dün başörtülü olduğu için asker olan oğlunun yemin törenine bile kabul edilmeyen anne, Tv ekranlarında başörtülü subay kızlarımızın uçak ve helikopter kullandığını görünce yüreği biraz olsun soğumuş mudur, başörtülü olduğu için okul kapılarından kovulan kızlarımız hak aramak için gittikleri mahkemelerde başörtülü hakimleri görünce biraz olsun ferahlamışlar mıdır…

Helallik almak için yolculuğuna başlayacak olan Kemal Bey, 15 Temmuz hain darbe girişimini Tv ekranlarından film gibi seyrederken o karanlık gecede tanklara bombalara karşı sokağa dökülen vatan evlatları ile helalleşmeyi düşünüyor mu acaba,  özellikle Ankara’da Polis Özel Harekat Başkanlığında silahları bile eriten bombalarla şehit edilen 51 kahramanla yüzleşebilecek mi, tankların altında şehit olan Türkmen Tekin’e ne diyecek…

CHP’nin tam orta yerinde olduğu 1960 darbesi neticesinde idam edilen Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’la nasıl helalleşilecek. Milletin oyları ile  seçilmiş bu üç ismin suçu CHP’yi sandığa gömmek miydi yoksa ezanın aslına rücu etmesi mi.

Nuri Demirağ’ın uçak fabrikasını kapatıp, Demirağ’ın hayalleri ile birlikte ülkemizin savunma sanayi hamlesini de bir çırpıda yok eden CHP, ne Demirağ ile ne de milletle helalleşebilir.

‘‘İktidarı destekleyen öğretmene ben öğretmen demem, böyle öğretmen olmaz. Çiftçiler Ak Partiye oy verirse iki elim yakalarında olacak, akıl alır gibi değil’’ ifadelerinin sahibi olan Kılıçdaroğlu her açıklamasında toplumu ayrıştıran, ayrımcılık yapan, milletin iradesine saygı duymayan bir liderdir.

Helalleşme çıkışının da samimi olmadığı yine Kılıçdaroğlu’nun 24 Kasım 2021 tarihli basın toplantısında Ak Partiyi destekleyenleri gayri milli olmakla suçlamasıyla ortaya çıkmış oldu. Ak Parti’ye oy veren 26 Milyon vatandaşı ötekileştiren ve hakir gören bu yaklaşım bile helalleşme ruhunun özüne aykırıdır.

Kılıçdaroğlu’nun bu çıkışı kamuoyunda tartışıla dursun ilk olumlu tepkiler FETÖ ve PKK terör örgütü mensuplarından geldi. İki terör örgütü de helalleşmenin muhatabının kendilerinin olduğunu iddia ederken beklentilerinin ise helalleşme ile birlikte bölüşme olduğunu söylemektedirler.

Keşke tek dert helalleşmek olsa muhafazakar kesimden ya da Kürt kökenli vatandaşlarımızdan oy devşirebilmek adına çıkılan bu yol eski yaraları tekrar açmaktan öteye gitmeyecektir. “CHP  zihniyetinin ülkemizde açmadığı derin yara, ahını  almadan bırakmadığı   kesim kalmamıştır.” Mağdur ettiklerinin tam sıralı listesini ise burada yayınlamak mümkün değil ama hesabın çok dehşetli olacağı ebedi alemde mutlaka bütün hesaplar görülecek herkes hakkını alacaktır.