PİYASALAR

  • BIST 1009747.060.14%
  • ALTIN3045.1230.33%
  • DOLAR35.492-0.01%
  • EURO36.4080.31%
  • STERLİN43.204-0.04%
UMUT ÖZKAN

UMUT ÖZKAN

Avukat Arabulucu
Yazarın Tüm Yazıları >

İNSAN

A+A-


Bodrum’da kıyıya vuran Aylan bebeğin kumsala uzanmış cansız minik bedeninde kendi çocuğunu görüyorsan insansındır.
Macaristan'da polisten kaçarken Macar gazetecinin çelmesi ile bir anda kendilerini yerde bulan baba ile kucağındaki oğluyla birlikte yere düştüysen insansındır.
Yunan sahil güvenlik güçlerinin şişme botlarını denizin ortasında patlatarak ölüme terk ettiği mültecilerin o an yaşadıkları çaresizliği hissedebiliyorsan insansındır.
Modern batı dünyasında Tolstoy’a ait ‘‘İnsan acı duyabiliyorsa canlıdır. Başkasının acısını duyabiliyorsa insandır.’’ sözü üzerine çok afili metinler yazılıp çizildi ama Esed, masum sivillerin üzerine varil bombaları ile saldırıp Sednaya hapishanesinde tarihte görülmemiş işkencelere imza atarken aynı batı dünyası üç maymunu oynadı, canlarını kurtarmak için kendisine sığınmak isteyenler için ise kapı duvar oldu.
14 yıl süren Suriye iç savaşından kaçan mülteciler sınavında dünya top yekûn sınıfta kalırken bu süreçte alnının akıyla çıkan tek ülke Türkiye oldu.
Rejim güçleri tarafından varil bombalarıyla katledilen Suriyeliler canlarını kurtarmak için ülke sınırlarına akın etmesiyle birlikte “açık kapı politikası” izleyen devletimiz milyonlarca masum için sığınılacak liman oldu.
Bir tarafta sınırlarına gelen hiçbir Suriyeliye etnik yapısı, dili, dini ve etnisite ayrımı yapmadan kapılarına açan Türkiye diğer tarafta ise kabul ettiği az sayıdaki Suriyeli için doktor, mühendis gibi meslek sahibi olma kriterini koyan medeni batı. Birilerinin rol model olarak gösterdiği batının mide bulandırıcı ikiyüzlülüğü…
Devletimizin açık kapı politikası izlediği Suriyelilere karşı aziz milletimiz de ensar muhacir muhabbeti ile gönlünü açtı. Ülkelerinden üzerindeki eşyaları dışında bir şey getiremeyen misafirlerine aralarında topladıkları paralar ile evler tutuldu, eşyalar alındı ve sıcak yemekler ikram edildi. Anadolu’nun alicenap halkı kendisine sığınan garip misafirleri için elinden gelenin çok daha fazlasını yapmıştı.
Tabii ki bu süreci siyasi menfaat elde etmek uğruna provoke etmeye çalışanlar olmadı değil üç beş oy fazla alma umudu ile Suriyelileri Esed’e teslim edeceğini söyleyen Kılıçdaroğlu ile Zafer turizm söylemi ile ön plana çıkmaya çalışan Özdağ gibi kötü örneklere de şahit olduk maalesef. Lakin milletimiz ekilen nifak tohumlarıyla birlikte Kılıçdaroğlu ile Özdağ gibi siyasi figürleri de sandığa gömmesini bildi.
1945 yılında Stalin zulmünden kaçarak Türkiye'ye sığınan 146 Azerbaycan Türkü’nün dönemin hükümeti tarafından Sovyetler Birliği'ne iadesinin ardından sınırda bulunan Boraltan Köprüsünde Rus askerleri tarafından kurşuna dizilerek katledilmesi ve tarihe Boraltan Köprüsü Faciası olarak geçen utancın bir benzerinin tekrar yaşanmasına müsaade etmeyen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a bu süreçte hakkını teslim etmeliyiz.
Toplum olarak bu 14 yıllık uzun misafirlik sürecinde sıkıldığımız ve kırıldığımız dönemler olmadı değil bazen de provakatif söylemlerle bu misafirliğin çok uzadığını ve Suriyelilerin artık ülkelerine dönmeleri gerektiğini yüksek sesle dillendirmemiş olsak da aklımızdan da geçmedi değil.
Suriyeliler konusunda sınırımıza gelmeye başladıkları ilk günden bu yana duruşundan taviz vermeyen, bir milim dahi geri adım atmayan ve neye mal olursa olsun Suriyelilerin gönderilmesini tartışma konusu olarak bile kabul etmeyen tek kişi sayın Erdoğan oldu. Ve onun bu sarsılmaz kararlılığı ve feraseti ile bir tane masum Suriyelinin hakkına girmediğiz gibi 4 milyonun üzerinde masum insanın hayatını kurtarmasına da vesile olduk. Bizlere bu izzet ve şerefi yaşattığı için Erdoğan’a şükran borçluyuz.
Demek ki insan hakları ile ilgili milyonlarca sayfa yazı yazsanız da mülteciler hukuku kavramı üzerine külliyatlar oluştursanız da vicdan sahibi insan olmadıktan sonra ortaya koyduğunuz eserlerin hiçbir anlamı olmuyor.

 

Bu yazı toplam 349 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.