PİYASALAR

  • BIST 1009116.850.94%
  • ALTIN2940.7180.35%
  • DOLAR34.4660.07%
  • EURO36.3750.3%
  • STERLİN43.6570.29%
Şeyma Çakıroğlu Yeşil

Şeyma Çakıroğlu Yeşil

Turuncu Dergisi
Yazarın Tüm Yazıları >

Er Kişi İşi

A+A-

Alışılagelmiş kutlama takvimlerinin senede birer kere işaret ettiği o makbul ve yaygın günlere geldik geçiyoruz: Biri anneler diğeri babalar günü.

Fıtraten mükemmel yaratılarak bizlere emanet edilen yavrularımıza ne kadar vazifemizi ifa edebiliyoruz? Sevgi ile büyütüp evlatlarımızı soldurmadan, yormadan hayata ne kadar hazırlayabiliyoruz? Acaba her kadın anne, her er kişi baba olabilmekte midir?

BOZULUYOR

Bencilliğin hat safhada körüklendiği bir eğitim ve anlayışla yetiştirilen bireylerin ne kadar anne ne kadar baba olabildiği su götürür bir mevzu. ‘Milattan önce’ der gibi Korona’dan önceki normal sandığımız anormal yaşantımızda ben merkezli, her şeyden önce kendi öz benliğini şımartıp parlatan babalıklar ve analıklar! ‘Evladım için’ kisvesi altında terk edilmiş, tesis edilmekten bîgane onca duygu ve hâller. Popüler kültürün ele geçirdiği köklerinden kopmayı marifet sayan bir anlayışla, inanç ve kültür dünyamızdan koptukça normalleşen tabii seyir üzere bir hal almış gitmekte. Her şeye koşturup yetmeye çalışan annelerin ekseriyetle üzerinde kalan ebeveyn olma sorumluluğu, babaların çoğunun işine gelmiş gibi görünmekte. Hal böyle olunca aile olmanın muvazenesi de bozulmakta. Baba olma otoritesi fıtraten daha merhametli anneye kalınca, zararın en çoğunu evlatlar görmekte belki de bilmeyerek istemeyerek.

BAŞ KAHRAMAN

Ebeveyn olabilme hasletinde, kadınlar bir nebze avantajlı. Zira isteseler de istemeseler de -Elbette istisnalar hariç- dokuz ay on gün ortalama yek vücut olma mecburiyeti, onu anneliğe yavaş yavaş yakınlaştırıp talimini yaptırmaya memur. Hamilelik süresince sabra, tahammüle, varlığına aşina olmakta bir başka bedenin. Babalık ise doğuştan gelemeyen ve sonradan kazanılması gereken, talim ve terbiyeye muhtaç bir durum. Özel olarak ilgilenilmesi, talep edilmesi, tefekkür edip bolca empati ile yaklaşılması gereken bir halle kazanılabilir bir rol. İşte tam da bu noktada candan önce, canan edinilecek evladın hakkı devreye girip öz benliği geri plana itebilecek, kahraman babalara ihtiyaç duyulmakta. Toplumun temel taşı aile ve ailenin temel direği baba! Menşei İslam olan geleneksel aile anlayışımızda dış dünya mücadelesinin baş kahramanıdır baba. Disiplin irade güç timsali, lakin rol modeli Peygamberimiz olunca bir o kadar da merhametli, fedakâr ve müşfik. Önce talip olmak tabii.

KAMİL İNSAN GEREK

Günümüzde egoizmin dibine vurulmuş, hastalıklı bir hal üzerinde iken candan önce cananı düşünecek kâmil insan gerekir bu kutsal birlik için. Eşiyle çocuğu ile birlenecek, benliğini ardına atacak er kişi gerek. Evladı göz nuru, yüz akı olarak yetiştirme azmiyle yüklendiği sorumluluğu yerine getirecek olmak gerek. Her şeyi sil baştan almamız gereğine mecbur bırakıldığımız şu günlerdeki muhasebemize eklememiz gereken en mühim kavramlardan biri aile. Hasara uğramış en temel aile kavramının da yeniden ve derhal ihya edilmesi gereği elzem. Emanet edilen yavruların hayat rehberi ve refakatçisi olduğumuz bilinci ile çocuklarımıza sadece fiziksel olarak değil manevi olarak da koruma altına almak gereğini, çocuk olma haklarının her türlü muhafaza edilmesi ve saygı duyulması gereğini unutmamalıyız.

Bu yazı toplam 40262 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.