Doktor Ali Vefa: Ekranların ‘Mucize Doktoru’
Seda ŞİŞMAN
Yeni yayın döneminin başlamasıyla birbirinden iddialı projeler ekrana ‘Merhaba’ demeye başladı. Fakat içlerinden biri var ki diğerlerinden çok farklı: Mucize Doktor… Otizmli bir doktorun hikayesini anlatan dizide Doktor Ali Vefa’nın nam- ı diğer ‘Mucize Doktor’un “Ne tavşanım ne de abim büyüdüler. Ben çocuklar büyüsün istiyorum. Kimse vaktinden önce cennete gitmesin. O zaman büyürler; aileleri olur, aileleri onları çok sever” sözleriyle izleyiciyi bambaşka yerden yakaladı.
EKRANLARIN İLKLERİNDEN
Çünkü; tıp fakültesini birincilikle bitiren Ali’nin hikayesinin anlatıldığı Mucize Doktor dizisinde, dikkat çeken en önemli özellik bir dizinin başrol karakterinin ‘Savant sendromu’na sahip otizmli bir bireyin hikayesi olarak ele alınması. Ali’nin tek arzusu ise; doktor olmak! Bu konuda da inanılmaz bir yeteneği bulunuyor. Biz Ali Vefa’nın hikayesini çok sahiplendik.
Dizi, otizm için farkındalık yaratmasıyla da ayrıca beğeni toplamış oldu.
Öncelikle ‘Otizm nedir?’ onu bir hatırlayalım;
Otizm; doğuştan gelen ve genellikle yaşamın ilk üç yılında fark edilen karmaşık bir gelişimsel bozukluktur. Otizmin, beynin yapısını ya da işleyişini etkileyen bazı sinir sistemi sorunlarından kaynaklandığı düşünülmektedir. Mayıs ayından bu yana yapılan hazırlık çalışmalarıyla diziye danışmanlık hizmeti veren Tohum Otizm Vakfı, bünyesindeki Özel Tohum Vakfı Özel Eğitim Okulu kapılarını gözlem imkanı için dizinin yapımcısı MF Yapım’a açtı. Oluşturacağı farkındalıkla otizmli çocuklar için de umut olacak görünüyor.
Dizinin başrollerinde ise Taner Ölmez (Ali Vefa), Onur Tuna (Doktor Ferman), Sinem Ünsal (Nazlı), Reha Özcan (Adil) yer alıyor.
Yapımcılığını MF Yapım’ın üstlendiği Mucize Doktor, Amerika’da 2 sezon yayınlanan ‘The Good Doctor’ dizisinden uyarlandı. Dizi raporlar, kurallar ardında saklı kalan, görmediğimiz, bilmediğimiz otizmi daha görünür kılıyor.
MESELE ARTIK GÖRÜNÜR
Şüphesiz ki, Türkiye'de otizmli aileler ağır şartlarda yaşıyor. Mesele görünür olmadığı için de çok hassaslar. O yüzden de duygusal yaklaşımı çok doğal karşılamak lazım. Diziye de pozitif açıdan bakıp bir iletişim haline getirmek lazım. Lazım ki, daha iç içe bir yaşam, toplumun büyük bir kesiminin bunu bir sorun olduğu algısından, hepimizin sahip olduğu farklılıklardan biri olarak görebilmelerini sağlayabilmeliyiz. Topluma kazandırmak değil, zaten toplum içerisine ait bireyler olduğunu bilerek yapılan farkındalıklara alkış tutup, sayılarını çoğaltmalıyız. Bugüne kadar ekranda birçok senaryo, uyarlama vardı izlediğimiz. MF Yapım bu hikayedeki samimiyeti görüp, karakterlerle uyum içerisinde olan bir cast hazırlayıp, en önemlisi de farkındalık oluşturup, hassas bir şekilde işleyerek ekrana giriş yaptı. Bizler de bu güzel projeyi ekrana taşıdıkları için teşekkür ederiz. Her sezon sonu bir sonraki sezon için daha da güzel işlerin ekrana düşmesini diliyorduk, işte onlardan biri bizimle.
BİZ ONU ÇOK SEVDİK
Biz Doktor Ali Vefa’yı çok sevdik! Ekranda Ali’yi izlerken ardındaki yüzlerce, binlerce otizmli bireyleri de izlemiş oluyoruz. Umarız bununla birlikte her otizmli bireyin ve ailelerinin umutları, dilek ve duaları daha çok şekillenir ve neden bir Ali Vefa da biz olmuyoruz diyebilirler. Bizler onlar için, onlarla daha fazla ‘Empati’ seçeneğimizi kullanabiliriz.
Bunun için sunulan olanakların, projelerin çoğalmasını istiyoruz elbette. Ekranlar bu denli kirlenmeye ve yozlaşmaya başlamışken, böylesi özel projelere televizyonlarımızda, ailemizde yer açmalıyız. Söylemeden geçemeyeceğim, Taner Ölmez’in oyunculuğu hepimizin alkışını hak ediyor. Taner Ölmez, Ali Vefa’yı çok güzel yaşıyor ve yaşatıyor.
Emeği geçen tüm ekibe teşekkürler…
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.