2019 zamanın ruhuna nasıl yetişebilecek?
Her sene sonunda geleceğe dair senaryoların listelendiği haberlerde sık sık özellikle sağlık, bilim ve teknoloji alanında büyük gelişmelerin yaşanacağı yönünde çeşitli içeriklerle karşılaşırız. Bu haberlerde genellikle kanserin çaresi bulunmuş olur, Afrika’daki açlığa bir yöntem geliştirilmiştir ya da uçan arabalar sene içinde piyasaya sürülecektir. Habercilerin “umut odaklı gazetecilik” diyerek adlandırdığı bu türde maalesef çoğu safsata karşımıza mühim bir araştırma olarak sunulduğundan çoğumuz kendini hayal denizinin dalgasına kapılmaktan da alamaz.
Tüm bunlarla beraber yeni seneye yönelik felaket senaryoları da fotoğraf galerileri şeklinde hemen sunulur. Sene başında mutlaka global bir ekonomik kriz beklenecektir, herhangi bir hastalık salgını, çıkması beklenen ama nedense liderler tarafından ertelenen 3.dünya savaşı ve nicesi… Hepsi bu korku paranoyaları içerisinde yerini alır. Yazının sonunda kendinizi yoklayıp şöyle bir iç çekersiniz ve yaşadığınız an için şükredip günün geri kalanına devam etmeye çalışırsınız.
Peki 2019’da sahi bizleri neler bekliyor? Bunu hiç düşündünüz mü? Mesela yardımseverlerin yılı olacakmış. Biliyorsunuz ki 2018’de gelir eşitsizliği son yılların en üst seviyelerine ulaştı. TIME Dergisi de yüzde 1’de yer alan en zenginlerin 2019’da bu alana yönelerek sosyal girişimlere odaklanacağını anlatan bir makale yayımladı. Pek de haksız sayılmazlar çünkü son olarak Papa dahi Yılbaşı kutlaması mesajında sadece gelir eşitsizliğinden söz etti. Kendileri şayet durup dururken Marx okumadıysa ortada sahiden de ciddi bir problem var diyebiliriz. Dileyelim, bu sene yüzde 1, bunun farkında olsun.
Gelecek sene senaryolarından bahsederken ekonomiden söz etmemek olmaz. Çok şükür bu sene Asya menşeili herhangi bir kriz kapımızı çalmayacak ancak The New York Times’a göre siyasi gerginliklerin yol açacağı gerginlikler ekonomiye problem yaratacak. Bu problemlerden biri de abd ve Çin arasındaki ticaret savaşı. Son olarak Çin’in Apple ürünlerine uyguladığı ambargo ile ciddi bir boyuta varan gümrük temelli bu savaşta her iki ülke de kazanan olmak dışında başka bir seçeneği kabul etmek istemiyor. Büyük uluslararası şirketleri fikri mülkiyet konusunda kendilerine çekme gayesinde olan devletler, şirketleri de sürükleyerek dünya diplomasi anlayışının da nasıl değiştiğinin aslında en güzel örneğini oluşturdular.
Gelelim siyasete… Son 3 yılın dünyada en önemli gündem maddelerinden biri olan Brexit bu sene de konuşulmaya devam edecek. 2018’in son günlerinde yaşanan sarsıcı gelişmeler sürecin hala askıda kalmasına neden oldu. Her ne kadar Londra yönetimi ve AB yetkilileri geçtiğimiz Kasım ayında anlaşmış olsalar da parlamentodaki aykırı sesler ayrılık anlaşmasının gerçekleşmesinin önüne geçti. Uzmanlar bu belirsizliğin bu sene de kendini koruyacağına inanırken AB’nin çevresinde gelişen belirsizlikten ötürü Macron’un “Avrupa Ordusu” gibi sert ve vurucu politikaların üstüne gideceğini öne sürüyorlar.
Bu sene konuşulacak bir diğer konu da elbette Cemal Kaşıkçı cinayeti ile tekrardan değişen Ortadoğu politikaları. Son olarak ABD’nin müttefik diğer ülkelerden gelen tepkilerle nötr kalma tercihi Suudi Arabistan’ı oldukça zora sokmuştu. Ancak Suudiler bu boşluğu hemen Rusya’dan silah alarak doldurmaya çalıştığı için ortalık epey karışmıştı. Önümüzdeki günlerde Donald Trump’ın damadı aynı zamanda dış politika danışmanı Jared Kushner’ın bu konuda çeşitli atılımlar yapacağı tahmin ediliyor. Kushner son olarak Trump’ın Suriye’den çekilme kararında da önemli bir rol üstlenmişti.
Otoriteler ayrıca önümüzdeki sene Kuzey ve Güney Kore arasındaki buzların daha da eriyeceğine inanıyorlar. Şayet nükleer silahlar konusunda anlaşmalara bağlı kalınma durumu söz konusu olur ise iki ülkenin bu sene içinde önemli bir adımı atabileceğini bekliyorlar.
Dünya genelinde ise artan milliyetçilik ve küreselleşme karşıtı hareketler 2019’un demokrasi hareketlerinin ana teması olarak görülüyor. Özellikle Brezilya, Macaristan ve Polonya gibi ülkelerde gerçekleşen seçimlerde milliyetçi partilerin ön plana çıkması analistler tarafından bu dalganın kendini 2019’da daha fazla göstereceğine inanıyorlar.
Siyasetten ekonomiye, bilime hatta sanata kadar bu sene için birçok öngörü yer alıyor ancak her şeyin bir anda değişeceği Enformasyon Çağı’nda olaylar bir kenara olgular bile geçerliliğini maalesef umulduğu kadar uzun süreli tutamıyor. Bu nedenle bizler ya da konularının uzmanları olan diğer kişiler ne kadar tedbirde ferahlık varsa da(tebdille değiştirdik) günümüz dünyasının özellikle teknoloji ve tüketim toplumuyla beraber her şeyi olduğundan da hızlı kılar hale getirmesi bu sene zamanın ruhunu anlama kabiliyetimizi bile zorlar hale getirecek.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.