Silahın soğuk bir yüzü vardır. Tabanca taşıyan bir kişi bulunduğunuz ortama girerse yüzlerin düştüğüne keyiflerin kaçtığına şahit olursunuz. Hele 15 yaşında bir gencin belinde silah varsa kısa süre içerisinde yaşanabilecek kötü hadiselere hazırlıklı olmalısınız.

Bağımlılık oluşturabilecek uyuşturucu maddelerin sokakta satılmasına imkan verirsek okuluna giden öğrencilerin o maddeyi kullanabileceğini de öngörmeliyiz. Karşı karşıya kaldığı tehlikenin farkında olmayan bir gencin bu nasıl bir şey diye yaşayacağı deneyim arzusu onu yakın gelecekte bağımlı biri haline getirecektir.

Hiçbir aile çocuğunun beline silah koyup sokağa salmaz ya da uyuşturucu satılan bir muhitten geçmesine bile müsaade etmez. Çocuklarımızı muhafaza etmek için bu kadar mücadele verirken her türlü tehlikeyi içinde barındıran akıllı cep telefonlarını çok küçük yaşlarda çocuklarımızın kullanımına sunuyoruz hem de hiçbir sınırlama olmadan.

Geçmiş nesillerin ömürleri boyunca ulaşamayacakları her türlü kötülüğe bir iki tuşa basarak ulaşabiliyor yeni nesil. Tüm ebeveynler bu gerçeğin farkında olmasına rağmen günün şartları bahanesiyle bu cihazlar çocukların ve gençlerin elinden bir an olsun düşmüyor.

Bu kadar büyük bir saldırı altındaki çocuklarımızın ahlak timsali örnek bir insan olarak yetişmesini beklemek büyük bir yanılgıdan ibarettir.

Her türlü argo ve küfürlü konuşmaların geçtiği oyunları oynayarak dili ve zihni zehirlenen çocuğun, yetişkin bir insanın bile görmemesi gereken ahlaksız içeriklerle ruhu ve gönlü kirletilmekte.

Yasa dışı bahis ve kumar siteleri ile kumar bataklığına sürüklenen gençlerimiz kısa yoldan zengin olmak uğruna akla mantığa uygun olmayan video ve içeriklerle ahlaki yozlaşmanın zirvesine çıkıyor. Daha fazla beğeni almak ve fenomen olmak için yapılabileceklerde ise sınır bulunmuyor maalesef.

Bundan bir asır önce gemilerle ülkemizi işgal etmeye gelmişler lakin bunu başaramamışlardı. Bugün çokça eleştirilen gençlerimizin yaşıtları dünyada eşi benzeri olmayan kahramanlık destanları yazarak yedi düveli geldikleri gibi geri yollamıştı.

Günümüzün işgalcilerin hedefinde ise topraklarımız değil o topraklar üzerinde bulunmakta olan gençlerimiz var. Geleceğimiz olan gençler dört bir taraftan kuşatma altına alındı. Dünya üzerinde kültürsüz, cinsiyetsiz, milliyetsiz, dinsiz ve ahlaksız tek tip insan modeli yaratmayı amaçlayan küreselciler, gençlerimize 7 gün 24 saat aralıksız taarruz ediyor. Bu saldırı topla tüfekle değil sosyal medya platformları ile çevrimiçi deneyim platformları gibi yeni nesil silahlarla gerçekleştiriliyor.

Toplumun kültürel ve ahlaki değerlerinin yok edilmesine müsaade edilmemelidir. Yeni yetişen nesli dejenere eden bu platformlara izin vermek Çanakkale’nin geçilmesine müsaade etmekle eş değerdedir.

Gençlik nereye gidiyor diyerek yapılan tartışmaların çok bir anlamı olmuyor. Bu çapta büyük ve sistematik bir saldırı karşısında neslin kendisini muhafaza etmesini beklemek büyük bir hayalcilik olur. Gelecek nesilleri yetiştiremeyen, çocuklarına gereken hassasiyeti ve özeni gösteremeyen büyüklerin çuvaldızı önce kendilerine batırmaları gerekiyor.