PİYASALAR

  • BIST 1009693.461.77%
  • ALTIN2496.1610.03%
  • DOLAR32.4970.13%
  • EURO34.598-0.09%
  • STERLİN40.049-0.49%
  1. YAZARLAR

  2. Neslihan Batum

  3. YATIRIMIN YENİ TRENDİ TARIM ARAZİLERİ
Neslihan Batum

Neslihan Batum

Gayrimenkul Yatırım Uzmanı
Yazarın Tüm Yazıları >

YATIRIMIN YENİ TRENDİ TARIM ARAZİLERİ

A+A-

Dünyada her yıl 12 milyon hektar tarım arazisi bozulmakta ve zirai üretimde gelecek on yılda %2 azalma beklenmektedir. Bir avuç altının olacağına bir avuç toprağın olsun, demiş atalarımız.  Dünyada üretilemeyen tek şey toprak! Hızla büyüyen bir nüfusa ve azalan ekilebilir arazilere sahip bir dünyada yaşıyoruz. Bu yüzyılın ortasına kadar bu gezegende 9 milyardan fazla insan yaşıyor olacak. Yeryüzünde kuraklığa bağlı olarak tarım yapılacak araziler giderek azalırken gıda ihtiyacı ise hızla artacak. Yarının jeopolitik savaşı olarak kabul edilen tarım sektörü küresel yarışın en önemli silahı. Dünya çok yakın zamanda tarımda kurtuluş savaşına girmeye hazırlanıyor.


Verimli topraklar her zaman para kazanma potansiyelini korur tarımsal araziler düzenli nakit iadesi, emekliliğinizin finanse edilmesine yardımcı olacak bir emekli maaşına ulaşabilecek nakit akışı ve gelecekteki aile nesillerinize devredilebilecek bir miras isteyen yatırımcılar için mükemmel bir seçenektir. Toprağa yapılan yatırım, yıpranma payı olmayan tek gayrimenkul yatırımıdır. Gayrimenkul yatırım portföyünüz ne kadar büyük veya küçük olursa olsun, tarımsal arazileri içermelidir. Portföyünüzü zaten bu varlık sınıfını içerecek şekilde çeşitlendirdiyseniz siz iyi bir yatırımcısınız demektir


Barcelona’yı yeniden inşa eden mimar Prof. Asebillo, 21’inci yüzyılda insanların %90’ının kentlerde yaşayacağını söylüyor. Bu da bir yandan tarım alanlarının daralacağını, öte yandan tarımsal nüfusun azalmasıyla, tarımsal ürünlere ihtiyacın artacağını ortaya koyuyor.  Dünyanın en zenginleri bu verimli alanların azalmasını lehlerine çevirmek için tarım arazilerine akın ediyor. Bugün dünyada, tarımsal arazilere çok büyük yatırımlar yapılıyor. Eski Sovyetler Birliği, Latin Amerika, Kuzey Amerika, Avustralya ve hatta Orta Avrupa ülkelerinde 500.000 hektarlık mega çiftlikler kuruluyor. Özellikle tarıma uygun arazisi olmayan ya da yetersiz gelen ABD, Suudi Arabistan, Çin gibi birçok ülke kendi sınırları dışında toprak satın alma veya kiralamaya yoluna gidiyor hatta günümüzde yatırım fonları, az gelişmiş ya da fakir ülkelerde milyonlarca hektar tarım arazisi satın almaya başladı. Mesela Amerikan yatırım fonu Black Rock, 200 milyon dolarlık bir spekülatif fon kurdu ve bunun 30 milyonunu tarım arazisi alımına ayırdı. İşlettiği 331.000 hektar araziyle Rusya'nın en büyük hububat üreticilerinden biri olan Black Earth Farming adlı fonun patronu Mikhail Orlov ‘Bu işte akıllı davranan tahıl değil, para hasat eder' demekten çekinmiyor. Barclays, Deutsche Bank, UBS, Morgan Stanley gibi büyük bankalar da tarım arazilerine para yatırıyor.


BEYPAZARI'NDA DEV TARIM PROJESİ

Ülkemizde kişisel finans veya yatırım senaryosu, bilginin veya bilgi eksikliğinin karar alma sürecimizi nasıl etkileyebileceğinin harika bir örneğidir. Ders kitaplarında ülkemiz kendi kendine yetebilen bir tarım ülkesi olarak geçiyordu. Şimdilerde ise ihraç kaleminden çok ithalat kalemi mevcut. Neredeyse Konya kadar yüzölçümüne sahip Hollanda tarımdaki ithalat payıyla ABD’den sonra dünyada ikinci sırada. Peki tarım arazileri 1 milyon hektarı geçmeyen, toprakları büyük oranda denizden kurtarılmış ve çok az güneş gören Hollanda bunu nasıl başarıyor. İngiltere’deki zenginlerin yöneldiği yatırım alanlarından biri de çiftlikler. Dünya nüfusunun artmasına bağlı olarak gıda talebi de arttığı için verimli tarım topraklarının kârlı bir yatırım olduğu düşünülüyor. Tarım alanında yeni teknolojiler yaratarak yüksek verimlilik sağlayan İsrail, çölün ortasında mucizeler gerçekleştirirken bizde de umut vaad eden gelişmeler olmuyor değil.  Bu konuda ilk atağa geçenler İstanbul yatırımcıları olduysa da Ankara bu konuda çok büyük ve örnek bir proje ile Türkiye ‘de bir ilki gerçekleştiriyor.Ankara Beypazarı’nda da Türkiye’nin en büyük tarımsal kalkınma, arazi geliştirme ve planlama projesi başladı.30 yıldır sektörde faaliyet gösteren bir gayrimenkul geliştirme ve yatırım firması tarafından gerçekleştirilen proje yaklaşık 16.000.000 m2 ‘den oluşuyor. Bölgede bulunan termal kaynaklardan sera yapımı için alt yapı desteği sağlanması planlanıyor. Ankara, Ayaş, Güdül, Beypazarı kuşağındaki termal su kaynağından dolayı sağlık turizminde önem kazanan bu bölge PH:5.5 toprak   özelliği ve klimatik iklimiyle tarımda Türkiye’nin %23 civarında yaş meyve ve sebzesini karşılıyor. 

Projenin hem 6,6 km de yol cephesinin olması hem de diğer taraftan köy asfaltı ile ANKARA, İstanbul yeni YHT hattına ve Sarıyer Baraj gölüne cepheli olması  Türk ve Ortadoğulu yatırımcıların dikkatini çekerken büyük parça halindeki tarım arazilerinin azlığı ve talebin yoğunluğu sebebiyle , Beypazarı bölgesinde tarımsal arazi fiyatlarının gün be gün artacağı öngörülüyor


ARAZİ TOPLULAŞTIRMASI İLE TARIM ARAZİLERİ KIYMETLENECEK
Bugün dünyanın en zenginleri tarımsal arazi yatırımı yaparken ülkemizde tarım arazileri çeşitli nedenlerle küçülmüş parçalara bölünmüş verimliliği, kârlılığı olması gerekenden çok aşağılarda kalmıştır. İşletme büyüklüklerinin istenen değerlerin altına düşmesi, ekonomik tarım yapılmasını imkânsız hale getirmektedir. Tarımsal arazi toplulaştırması, verimliliği artırır ve maliyetleri düşürür. Tarımsal arazi toplulaştırması verimliliğin artması ve katma değeri yüksek tarımın geliştirilmesi için bir ön koşul olan arazilerin ekiminin mekanize edilmesi için daha iyi koşullar sağlar. Tarımsal arazi toplulaştırması, ayrıca tarım arazilerinin daha iyi bir fiyat oluşturmasına yardımcı olur. Toplulaştırılan arazilerin değeri, aynı bölgedeki emsalleri ile karşılaştırılsa bile belirli bir bölgede ortalama değerden çok daha yüksek olur. Bu yüzden Arazi toplulaştırılması ve mülkiyet problemlerinin çözümü çok önemlidir. Tarım reformu kapsamında yapılan arazi toplulaştırması sonucunda hem araziler değerlenecek hem de maliyetler düşecektir.

DÜNYANIN EN ZENGİN ÇİFTÇİLERİ

Tarım ve hayvancılık sektörü insanlar için dünyada sağlam bir yatırım olmaya devam ediyor. Büyüyen bir nüfus ve küçülen bir toprak üssüyle çağın kuşkusuz en karlı ve en önemli yatırımlarından biri. İşte  tarımsal işlerini büyüterek servet inşa etmiş olan örnek alacağımız  çiftçilerden bazıları;


Liu Yonghao ve Ailesi
Liu Yonghao, dünyadaki en zengin çiftçiler arasında. Çin'de mütevazi bir tavuk çiftçisi olarak başladı. Buna ek olarak, 6,6 milyar dolarlık bir serveti var. New Hope Group'un arkasındaki adam 1949'dan bu yana doğrudan devlet mülkiyeti olmadan kurulan ülkedeki tek banka olan China Minsheng Bank'ın kurucusu olan Liu, China Minsheng Bank’ın hisselerinin%7’sini elinde tutuyor. Liu Yonghao 1982 yılında, üç erkek kardeşi ile birlikte işi başladığında teknik bir okul öğretmeniydi. Kırsal Sichuan eyaletindeki evlerinin yakınındaki diğer çiftçilere satmak için üreme bıldırcınları ve tavuklarına yatırım yaptığı 120 dolarlık başlangıç sermayesini vardı.

Howard Buffet
Howard Buffet, ABD'nin milyarder yatırımcısı Warren Buffet'ın oğlu ve sadece bir iş adamı değil, aynı zamanda en zengin Amerikan çiftçileri arasında. Hayatının çoğunu çiftçi olarak geçirdi. Babasının sağladığı maddi desteğin az olması nedeniyle Howard, en büyük tarım milyonerleri arasında yer aldı. Howard G. Buffett Vakfı, tarım, su, koruma, beslenme gibi alanlarda projeleri desteklemektedir. Howard Buffet kişisel serveti yaklaşık 200 milyon dolar

Prens Sultan Al Kabeer
Suudi kraliyet ailesinin bir üyesi olan Prens Sultan Al Kabeer, 1977'de süt şirketi Almarai'yi kurdu. 2005 yılında%24 mülkiyet hissesini elinde bulundurarak şirketi halka açtı. Prens Sultan’ın gerçek servetii 3,8 milyar dolar. Şirketi Almarai, Orta Doğu'daki en büyük süt işletmecileri arasındadır. Holstein ineklerinden elde edilen sütü Körfez ülkelerine taşır. Süt çiftliklerinin yanı sıra, Prince Sultan Al Kabeer, yaklaşık 100 atı eğittiği Riyad'ın dışında bir damızlık çiftliğinin sahibidir

Colin ve Dale Armer
Colin ve Dale Armer Yeni Zelandalı bir çift. Onlar dünyanın en ünlü milyoner çiftçilerinden biri. Yeni Zelanda’nın Kuzey Adası’ndaki bir şirket olan Armer Farms’a sahipler.


İki kardeş yaklaşık 40 yıl önce süt işletmelerini geliştirmeye başladı. Sıfır sermaye ile başlayan Colin ve Dale, kar elde etmeye odaklanarak çiftliği paylaşmak için 140 inek satın aldı. Colin ve Dale’in serveti 240 milyon dolar civarında ve ayrıca değeri yaklaşık 535 milyon dolar olan Dairy Holding’e de sahipler.

Harry Stine
En iyi milyoner çiftçilerden biri Harry Stine. O sadece bir girişimci ve yenilikçi değil, aynı zamanda dünyanın en zengin çiftçilerinden biri. Harry Stine servetini, Mısır ve soya fasulyesi genetiğini Syngenta veya Monsanto gibi büyük çok uluslu şirketlere lisanslayarak yaptı. Harrys’in şirketi Stine Seeds, dünyadaki en büyük özel tohumluk şirketidir. Şirketinin değeri 3,4 milyar dolar

Vadim Moshkovich
Vadim Moshkovich, iş dünyasına 1990'ların başında votka, yağ ve daire satarak başladı. Kazancını toprağa yatırım yapmak için kullandı. Rusya'nın en önde gelen şeker üreticilerinden biri olan Rusagro'yu yarattı. 
Aynı zamanda yardım projelerinde yer almaktadır. Rusagro toprak bankasının 600.000 hektardan fazla alanı vardır. Vadim Moshkovich’in serveti 2,3 milyar dolar

Andrej Babis

Andrej Babis, Çek Cumhuriyeti'nde bir milyoner. Andrej, Çek Cumhuriyeti'nin eski başbakan yardımcısı ve maliye bakanıdır. Agrofert grubu, Çek ve Slovak gıda işleme endüstrisi ve tarımında halen birçok lider sektörde yer almasına rağmen, lider oyuncudur. Agrofert, yılda 265 milyon yumurta ve 840.000 ton hayvan yemi üreten 100.000 hektarlık bir tarım arazisine sahiptir. Serveti 3,4 milyar dolar civarında.


Toprağa Yatırım, Geleceğe Yatırım
Yukarıda belirttiğimiz üzere, dünya tarım ve hayvancılık işinin zirvesinde bulunan insanların, kendilerine ve ülkelerine kattıkları değerler taktire şayandır. Tüm dünya da tarımsal ürünlere yatırım potansiyeli artarken bu durum tarım arazilerinin değerine değer katacaktır. Çiftçilik kuşkusuz tarihteki en kanıtlanmış girişimlerden biridir. Güçlü bir tarım sistemi refahımızın temelini oluşturur. Çiftçilikten elde ettiğimiz geliri yeniden işimize yatırırsak, dünyadaki örneklerde olduğu gibi yatırımımızı sonsuz bir işletmeye dönüştürebiliriz.  Bunun için arazilerimize sahip çıkalım. Elden çıkarmayalım. Optimal üretim için yüksek ölçek, yüksek ölçek için birlikler, ortaklıklar oluşturalım. Toprağa yatırım geleceğe yatırımdır. Güzel ülkemize sahip çıkalım. Toprağın merhametini yediğimiz ekmeğin kıymetini unutmayalım ve unutturmayalım.
 

Bu yazı toplam 33794 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.