Maneviyat Psikolojisi ve Beden Dili
Klinik Psikolog Rukiye Karaköse
Cenâb-ı Hak, yüz için "bildirici/ tanıtıcı" demiştir. Bu sebepledir ki ârif kişinin gözü, hep yüze dalmış, gitmiştir. Renk ve koku, çan gibi haber verir; atın kişnemesi, atın mevcudiyetini bildirir. Eşeğin sesini, kapının sesinden fark edesin diye her şeyin sesi, o şeyi haber verir. Peygamberimiz, insanları ayırt etmek hususunda; "İnsan, dilinin altında gizlidir (yani sözünden tanınır)." demiştir. Yüzün rengi, gönül halini bildirir; "Acı bana, sevgimi gönlünde tut!" demek ister. Al al olmuş yüz, sahibinin refah ve saadetine delalet eder. Solmuş, sararmış yüz ise sahibinin meşakkat ve bela içinde olduğunu bildirir." (Mesnevî, c. 1, b. 1267-1272)
Beden dili, yani kişinin ruh halini yüzünden ve hareketlerinden (mimik ve jestlerinden) okuma bilgisi günümüzde pek çok alanda yaygın olarak kullanılmaktadır. Eğer politikacı ya da satış temsilcisi iseniz alacağınız özel eğitimlerle beden dilinizi kontrol etmeyi ve istediğiniz mesajları vererek çevrenizi manipüle etmeyi başarabilirsiniz. Ancak dışarıdan bir müdahale olmadığı takdirde beden dilimiz, duygularımızı yansıtan
saf bir ayna gibidir. Duygu dünyamızda ne yaşıyorsak yüzümüzden ve bedenimizin duruşundan açıkça okunur. Bu da aslında insan-insana kurduğumuz iletişimi zenginleştirir, söze dökülemeyen hislerin karşı tarafa sezgisel olarak aktarılmasını sağlar.
Hz. Mevlana "gönlün sözü susmakla söylenir" demiştir. Gönlün sözü yani duyguları ifade etmek için en temel araç, beden dilidir. Beden dilimizi
doğru kullanmak istiyorsak önce duygu dünyamızı kontrol etmeli, hased, kin, nefret gibi olumsuz duygulardan kalbimizi arındırmaya çalışmalıyız. Aksi halde öğreneceğimiz bilgiler kuru birer "teknik" olmaktan öteye gidemeyecek ve muhatabımızın kalbinde de istenen etkiyi bırakmayacaktır. İçimizin ve dışımızın "bir" olması dileğiyle?
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.