PİYASALAR

  • BIST 1009894.081.82%
  • ALTIN2435.6810.33%
  • DOLAR32.52-0.13%
  • EURO34.891-0.16%
  • STERLİN40.5940.06%
Hüseyin Karaca

Hüseyin Karaca

Yazarın Tüm Yazıları >

İstanbul

A+A-
Hüseyin Karaca

İstanbul'u yaz dedi tâlib. Akan bir nehir gibi döküldü kelimeler zihinden. Cümleye dönüşmedi lâkin klavyeden. Ruhsuz bir yazı olmaz dedi

kâtib, özü sözden koparmak ihânettir beyânı öğretene. Duymayan yazamaz; kalem, -şimdilerde de klavye- ancak yaşanmış harfleri nakşedebilir kağıda.
İstanbul yazısı bundan gecikti dedi kâtib. İstanbul yazılmaz dedi, hatta yazılamaz. Bir kâinâttır İstanbul, mâzîden kopmadan bugünkü geleceği haykıran. Dünyanın feryâdını duyuran. Sokak sokak bir Habeşistan, Mekke yiğitlerine bağrını açan Necâşileri olan. Caferleri olan sözün değerini adâletin eğerini dengede tutan. Hicreti kitaplardan değil ayne'l- yakîn öğreten. Medîne'dir İstanbul, milyonlarca ensârı binlerce muhâciri bulunan. Evs u Hazrec gibi Avrupasıyla Asyasıyla mazlûmlara sığınak. Ebâ Eyyûb mahallesinde bir kardeşlik bestesidir medeniyet olacak güftelere.
Ortadoğu denilerek bir coğrafyaya hapsedilen vahy ülkelerine vefâdır. Semtlerinin bazen Kûfe bazen Halep bazen Kudüs çoğu zaman da bir Gazze renginde olması bundandır. Hicran hicran üstüne bir islâm evreni haritasıdır. Uhuvvet hislerine tâ nebevî müjdeden beri âşinâdır. Fethin miftâhı, hicretlerin destânıdır. Osmanlı rüyâsı, sahâbe şehâdeti, ensar ziyâfeti, muhâcir bereketidir. Bir kozmolopolit galakside şark u garba ilhâm, yerdeki yıldızdır.
Ayasofyalarında Nasrânî dinine adanmış İslâm öncesi emekleri Akşemseddin irfânı ile buluşturan, Üsküdâr tepelerindeki ezân sesini Harbiye
sokaklarından dinleten bir özgüven armonisidir. Nedîmleri, Bâkîleri, Akifleri, Yahya Kemâlleri, Necip Fâzılları ile şiir şiir kâfiyedir. Fethin genç hükümdârı Fâtih'te ilim, Süleymâniye ihtişâmında Sinân mahviyeti, Kânûnî garbında şark dikkati Yavuz melekesidir. Bursa'dır hece hece Konstantı-nıyye'den İstanbul devşiren. Galata olacak Yenikapı olacak âsitâne kuracak Konya'dır, Mevlevî mutfağında pişen lokmadır.
Sahn-ı semân olacak İznik'tir. Dâvûd-i Kayserîler medresesinde İbn Arabî tekkesine hürmettir. Zenbilli fetvâlarındaki vakar, Yahya Efendiler tepesindeki tevâzudur. Hüdâî teftişinde Sultan'ın kulağında celâlî kamçı, mesnevîhansız kalmış mabedlerinde Celâleddîn-i Rûmî hasretidir.
Kabe'ye giden kervan kokusu Harem'dir, mukaddesata hürmetin remzidir.
İstanbul şimdidir, dünle yarının terkibidir. Nehir gibi akan sokaklarında beşerî içgüdüler ile insâni mürüvvetlerin arenasıdır. Caddelerinde kalabalık yalnızlıklar yoktur. Ankara'nın yalnız kalabalığı, İzmir'in tenha gürültüsü görülmez. Kötü ile iyinin bu kadar yan yana durup birbirini yok etmediği yekdiğerine zarar vermediği kent nâdirdir. İstanbul'da hasenâtın seyyiâta mağlub olduğu vâkî değildir. Karanlıklar, aydınlığa en çok bu
kentte saygı duyar. Günah, ötekine kıymanın bahanesi sayılmaz. Bir karmaşa arasındaki sessiz ahenktir İstanbul. Gürültüsünde sükûnet, vuslatında uzlet vardır. Nezih aşklara vatandır, kudsiyân hatıralara eskimez albüm.
Ülkenin iktisâdî alınteri, manevî ciğeridir. Buradan nefes alıp verir dava ülküsüne râm olanlar. Söyleyecek sözü olanın vazgeçilmez rahlesidir.
Şâirin "şeâir tadı ezan İstanbul bestesiyle, Susuza kevser sunar minâre testisiyle" dizelerinde işaret ettiği gibi ezanların anavatanı, müezzinlerin
başkentidir. Bütün metropol çeşitliliğine rağmen berrak bir Türkçe'dir. Medreselerinde Gürânîler, adı tekke olmayan hânelerinde Merkez Efendîleri çoktur. İstanbul en çok da kaosa sürüklenen bir dünyanın umut kervanı, zulümlerle sarsılan âlemin hâlâ akl-ı selîm yürüyüş mecâlidir.
Bu yazı toplam 1644 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.