Dün gece bir kez daha hayretler içinde kaldım. Sadece Allah’ım dedim, Allah’ım…

Bundan birkaç sene önceydi. Fil Suresi’nin tefsirini okumuştum. Orada fil ordusunun nasıl halledildiğinden bahsediyordu. Halledilme şekliyle ilgili olarak sürü halinde gelen ufacık bir yok ediciden bahis vardı. Tefsir edenler bu konuda; ister uçan bir canlının ağzındaki taş olsun, ister volkanik bir patlama olsun Allah’ın müdahalesini yazmışlardı. Bununla beraber bir yorum daha vardı. Bu “bir mikrop, bir salgın hastalık ta olabilir” diyordu. Bunu okumuştum işte birkaç sene önce. Hani “En Masumu Corona mı Yoksa?” başlıklı iki önceki yazımda acizliğimizi anlatmak üzere gayri ihtiyari geçmiştim ya “Nemrut’u bir sivrisinekle, Ebrehe’yi ebabillerin gaga ucunda taşıdığı ile dümdüz eden Allah” diye.  

Bu malum virüs bize eve kapattıktan sonra daha sık elime aldığım ablamın ve eniştemin bana hediye ettiği tefsiri dün gece yine kitaplıktan çektim aldım. Bir daha okudum. Öğrendim ki hemen akabinde gelen Kureyş Suresi, Fil Suresi’ne atıfta bulunuyor. İkisini birden ardarda okudum. Sonra daha önce öğrendiğimin üstüne biraz daha araştırdım vakayı. Anladığım mesaj şuydu: Vakadan hemen sonra ya aynı yıl ya da bir yıl sonra doğmuştu Efendimiz. Bu olaydan kırk sene sonra peygamber oldu ve Kureyş’i tevhide davet etti. Fakat Kureyşliler, bunu kabul etmedikleri gibi ona eziyet ettiler. O vakit Mekkelilerden, Fil Olayı’na bizzat şahit olmuş, yaşayanlar da vardı. Allah Teâlâ, Fil Suresi ile bu gerçeği onlara hatırlatmak istemişti. Surenin ilk ayetindeki, “Rabbinin, fil sahiplerine ne yaptığını görmedin mi?” sorusu olay karşısında duyulan hayreti ifade etmek ve onun büyük önemine dikkat çekmek içindi. Çünkü bu o dönemlerde bilinen tarihi bir olaydı, bir milattı.  Öyle ki, “fil yılında şöyle olmuştu”, “fil yılından beş sene önce böyle olmuştu”, “fil yılından on sene sonra şöyle olmuştu” diyorlardı. Dolayısıyla Fil Suresi onların bilmediği bir olayı kendilerine anlatmak için değildi. Amaç onlara bildikleri bir şeyi hatırlatmaktı.

Başka ne diyordu Aziz ve Celil olan Allah …

“O gün, acizlerin ve mazlumların üzerine yürüyen, kuvvetlerine güvenen, o zamanın koskoca ordu sahibinin hesaplarını, kötü düşüncelerini ve düzenlerini, kurdukları tuzakları nasıl alaşağı edip koca bir orduyu nasıl dümdüz ettiysem; bugün sana tuzak kurmayı, seni yok etmeyi düşünen, tevhid dinini ortadan kaldırmak için birçok tedbirlere, şeytani oyunlara başvuran kimselerin planlarını da öylece ters çevirmeye gücüm yeter. Hem de Benim için bu iş o kadar ama o kadar basit ki,  en kocamanı en zerreyle deviririm. O gün siz mazlumdunuz, şimdi zalimsiniz öyle mi, kırk sene öncesini ne çabuk unuttunuz.”

Sonra Kureyş Suresi’nde neydi mesajı…

“Onları dümdüz ederek size yardım ettim ve size imkanlar sağladım, sizi bereketlendirdim, yazın ve kışın seyahat ve ticaret imkanları sağladım, korkularınızdan kurtarıp emniyetinizi sağladım, o zaman mazlumdunuz, şimdi azdınız öyle mi? Şimdi Tevhid’e dönün, gereğini yapın.”

Bu arada bir şey daha öğrendim. Bahsi geçen ordunun cesetlerine kimse yanaşamamış, bir süre sonra bir yağmurla temizlenmiş gitmiş emareleri.

Ben komploya, oyuna, hesaba, stratejik kumpaslara girmem lakin bunlara körü körüne inanmadığım gibi tümüyle kulak tıkayıp red de etmem. Bununla beraber Yüce Kitabımın mucize olduğuna inanıyorum, ama buradan matematiksel anlamlar çıkartma noktasında bir çabamda yok. Şayet varsa da – ki vardır bu benim imanımı daha da pekiştirir. Sadece aklıma düşenleri ve rastgeldiklerimi söyleyeyim:

Dünya coğrafyasında koca koca silahları olan zalimler var mı?

Dünya coğrafyasında mazlumlar var mı?

Dünya coğrafyasında zulümler var mı?

Şu anda hiçbirinin fayda etmediği dünyanın tüm para, silah, teknoloji, ilaç vesairelerin karşısında en miniğinden koronamız (Covid-19) var mı?

Dünya üzerinde ticaret ve seyahat özgürlüğü kısıtlanmış, sınır kapılarında bekleyen, vatanlarından göç etmiş zulüm gören mazlumlar var mı?

Şu anda tüm dinlerin mensuplarına Yaratan; zulmetmeyin, öldürmeyin, sevin, kötülük yapmayın, iyilik yapın, emirlerime uyun demesine rağmen inatla uymayanlar, Covid-19’a karşı çaresiz kalıp çil yavrusu gibi dağılmış halde her şeylerini bir kenara bırakıp duaya dönüyorlar mı?

Sanki şu anda yaşadıklarımız Fil Suresi’nde, kurtuluş müjdesi de Kureyş Suresi’nde verilmiş hissi hasıl oldu bende. Bu arada enteresan bir şeyle karşılaştım ki o vakit hayrete düştüm. Mushaf sırası 105 olan Fil Suresi, nüzul sıralamasında 19 olunca aklıma direk Covid-19 geldi. Fil ordusunun cesetlerinin emareleri yağmurla temizlendiği gibi acaba dedim bu Ramazan Ayı’nın rahmet yağmurlarıyla bir anda kurtulur muyuz?

Doğrusunu Allah bilir.