PİYASALAR

  • BIST 1009693.461.77%
  • ALTIN2496.1610.03%
  • DOLAR32.4970.13%
  • EURO34.598-0.09%
  • STERLİN40.049-0.49%
  1. YAZARLAR

  2. Gaye Yardımcı

  3. “AŞKINI ÖMRÜNLE BİR TUTACAKSIN!”
Gaye Yardımcı

Gaye Yardımcı

Yazarın Tüm Yazıları >

“AŞKINI ÖMRÜNLE BİR TUTACAKSIN!”

A+A-

Rahmetli Müslüm Gürses’in bu efsane şarkısını bilmeyen yoktur. Şarkının devamında ciğerleri uygun bir köşeye bıraktıran “Ne yazık sonunda ağlayacaksın” sözlerini hatırladıysak yazımıza başlayalım! 

‘İlişkisiz birliktelikler’ ‘sevgisiz sevgiler’ yaşadığımız pop-up kullan at çağında aşk, evlilik ve temelinin sevgi olduğunu düşündüğümüz ne varsa hepsini çöpe atarak ihtiyaç gideren insanoğluna ne yazsak ne desek boş diye düşünürken, geçenlerde yayınlanan “Babasız Kızlar Cehennemi” yazıma o kadar çok; “Siyaseti boşver aşk yaz, eksik duygularımızı yaz” diyen mesaj gelmiş ki... O yazıma ağlayan kızları kalbime ekledim ve bir o kadar kız babası da “Bu gece daha bir sıkı sarıldık kızımıza” diyerek baştacım oldu. 

Olur ya o eksik duyguları bir yerden denk getirir tamamlarız diye yazmaksa boynumuzun borcu artık Aziz YeniKapıHaber okuyucuları.
Yoksa ben bu hafta, Cezayir’in Fransa’ya soykırım iddialarını yazacaktım! Görülen lüzum üzerine gene yazımız sevgiye çıktı. 

Herkes ‘gerçekten’ seviyor, şaşaalı birlikteliklerle, konforlu yaşamlarla mutluluk pozları ile arz-endam ediyorken karşımızda gün sonunda neden tam tersi mutsuz, ilişki yürütemeyen, hayatta tek ortak noktaları aynı gün evlenmek/tanışmak olan insanlarla karşı karşıya kalıyoruz? 

Bir arkadaştan örnek verirdim size ama ‘kendimden biliyorum’ kalıbını tercih ediyorum ilk elden duyun ki, duvardan duvara çarptıran, zımparalanan tüm duygular muhatabına direk ulaşsın! 
“Seveni -üzer-ler” i hep “Seveni severler” olarak sanıp beni seveni hep daha çok sevmiştim! Hatta aramızda kalsın sevmeyeni bile inatla sevmeye devam ederken, çiçeği, böceği, kuşu, ağacı ve dahi gökyüzünü bile tutkuyla severken insana gelince “hooopp orda duralım ‘sevme!’ dediler. ‘Seveni üzerler’  diye çocuk büyüttüğünüzü düşünsenize diyeceğim ama düşünmeden öyle büyüttük zaten! Sizi de öyle büyüttüler çünkü. Dünyanın temelini oluşturan, sanatın, edebiyatın başlangıcı, yazmakla bitiremediğimiz aşk, sevgi, evlilik adını ne koyduysak kadın-erkek arası ‘ilişkisiz birliktelikler’ sarmalında bir tornadan çıkmışcasına birbirinin sahibi, hasta ruhlar imparatorluğu kurduk. İlişkide olduğunu, beraber olduğunu sanan, mezara kadar seveceği sözüyle dolaşan ne kadar çift varsa hepsi o sözlerin enkazında kaldılar!
Bir kalıba sokmak istedikleri sevdiklerini soktukları o kalıpları bile beğenmeyerek her seferinde telefon günceller gibi, başka başka kalıpları deneyerek istedikleri gibi bir insan yaratmayı denediler, olmadı! 
Kalıba uymayan sevgili, eş, kardeş, çocuk gündelik hayatın rendesinde bir havuç misali salataya ek malzeme olurken kimsenin ruhu duymadı! Halbuki çok sevmiştik niye böyle oldu? Konuşamayan, sohbet edemeyen, okuyamayan, ortak bir görüşte buluşamayan, çocuklarını bile beraber sevemeyen, birlikte bir kez olsun gökyüzüne bakmamış, yarım asır birlikte olanıyla bir yıldır birlikte olanın eşit mutsuzlukta olduğu ‘zorunluluk-mecburiyet prangalı’ bu kadar insanı nasıl tahliye edeceğiz bu yarı açık cezaevlerinden? 

“Bir kalbiniz vardır onu tanıyınız” diyen Cahit Zarifoğlu’na kulak verirsek O kalbimizi tanıdıktan sonra rahatlıkla karşımızdakinin kalbiyle tanıştırabiliriz. Çünkü muhatap önce kalpler, “Ölürse ten ölür canlar ölesi değil” unutmayın! Bu durumda tanışan kalpler birbirlerini salataya ek malzeme yapmaz korkmayın! Kalıba sokmadan, elalem ne derden, sen-ben’den ‘biz’e evrilin. Empati yapın, emek verin, ortak hesabınızda sadece yaşadıklarınız olsun, birbirlerinizin gardiyanı değil, özgürlüğü olun. Sevin hep sevin unutmayın “seveni hep severler!” 

“Demesi kolay, biziz içinde olan neler yaşıyoruz, olmuyor işte” diyenlere e bende sırça köşkümde kahve yudumlarken aşağıda gördüklerimi yazmıyorum! O salatada rendelenen havuç, kalıba sığmayan taraflardan biri olarak karşınızdayım ve diyorum ki; aşkınızı ömrünüzle bir tutun ama sonunda ağlamaya değil mutlu olmaya niyet edin. Severken ilişki kurun, tanıyın, attığınız imzalar tapu senedine atılmıyor ve severken henüz kalplerimizi bankaya teminat göstermiyoruz! Öyleyse şanslıyız amasız, plansız sevin! 

Baki selam ve sevgi ile...

Bu yazı toplam 2749 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar