AFGAN KADINLARDAN KİM ÖZÜR DİLEYECEK?
11 Eylül’den İslamofobia’yı kendi eliyle inşa eden, müslüman ve terörist profillerini yanyana getirmek için elindekini ardına koymayan ABD, Afganistan’dan çekilme kararını uluslararası kamuoyu ile paylaştığında hepimiz şaşırmıştık. Afganistan’da yaşananlardan etkilenmeyen hiç bir Afgan kalmamış, vurulmadık hiç bir hedef bırakılmamıştı. İnstagramda Usame bin Laden’in adı geçtiğinizde hesabınız kapanıyor, ABD’de herhangi biri sırf müslüman olduğu gerekçesiyle komşularını öldürebiliyordu. Avrupa’da yükselen ırkçılıktan nasbini alıyordu dünya. ABD bunca katliama kollarını sıvayarak başladığına göre Afganistan’dan neden çekilecekti? ABD kongresinde burka giyinen ve Afganistan işgalini haklı çıkartmaya çalışanlar şimdi ne yapacaktı? ABD müslüman kadınların kimliğini Amerikan savaşlarını haklı çıkartmak için kullanmaktan ne zaman vazgeçecekti? 20 yıl süren savaştan sonra sahi ne başarıldı?
Cevaplanamayan birçok soru ve sayısı her geçen gün artan Afganistan uzmanlarıyla yaşananları anlamaya çalıştık bir süre. Derken El Cezire’de ilginç bir devir teslim töreni yaşandı. Taliban kendisinden beklenmeyecek şekilde ‘sağduyulu’ mesajlar verdi. Giden yönetim ‘barışçıl’ konuşmalar yaptı. Kimse kimseyi hainlikle suçlamadı ya da intikam cümleleri dolaşması etrafta. Tüm anlaşmaların yapıldığını anladık böylece.
Temmuz ayında Taliban’ın ülkeyi yönetmesini beklemiyorum diyen Biden, bir süre sonra Afgan ordusuna güveniyorum dedi. Kısa bir süre sonra da ABD personeli helikopterlerle çatılardan alınmayacak dedi. Dünya Biden’ın anlattığı bu fıkraları yalnızca dinledi. Uçağanın kanadına tırmanmaya çalışan, Kabil havalimanından dünyaya izdiham mesajı veren Afganla unutulmayacak kareler çizdi. Belki de Hollywood için hazırlanmış sahnelerdi... Kim bilir?
Devlet olmak ya da olmamak... Afganistan’da tam olarak bunu gördük.
Afganistan’da yaşananların Türkiye’ye etkisi biraz farklı olsu. Dünyadaki tüm tartışmaları Türkiye’nin iç konuşmaları eksenine indirmeye yine başardık Afganistan meselesinde. Türkiye’de talibanla beraber müslüman nefreti bir anda uyandı. ABD’nin Afganistan’da yaptıkları hakkında tek kelime edemeyenle yalnızca radikalliği odağına almış açıklamalar yaptı. Operasyonlarda öldürülen siviller, ülkeye satılan silahlarü zengşileşen emekli generaller ve yoksullaştırılan halk kimsenin umurunda bile değildi? Afganlar ölürkenü Afagnistan işgal edilirken sorun yoktu. Tek sorun kadınların zorla başını kapatmasıydı. Her konuda aynı repliği tekrarlamaktan bıkmayan Cumhuriyetçi kadınlar derneği Afgan kadınlar konusunda ikiye bölündü.
Afgan kadınlar tartışması Türk medyasında ve uluslararası kamuoyunda devam ederken Wikileaks’in açıkladığı CIA raporu yeniden gündeme geldi. Rapora Afganistan’daki ABD işgalini mazur göstermek için Feminizmi kullanın ifadesi açık ve net olarak geçiyordu. Böylece Batı kamuoyunda işgalin etkisi yumuşatılmış olarak olarak tartışılacaktı.
Raporda Fransız kamuoyuna yönelik olarak ‘Kız çocuklarının eğitimi konusunda zorla kazanılan ilerlemeyi Taliban'ın geri sarma ihtimali Fransız öfkesini kışkırtabilir ve Fransa'nın büyük oranda seküler olan kamuoyu için destek noktası haline gelebilir. Bu da seçmenlere zayiatlara rağmen iyi ve gerekli amacı deteklemek için bir neden sunabilir.’ deniliyor. Alman kamuoyu için ise ‘Örneğin Afganistan'daki yenilginin Almanya'nın teröre, uyuşturucuya ve mültecilere daha fazla maruz kalabileceğini anlatan mesajlar savaşı şüphe duyanlar açısından daha çarpıcı kılınmasını sağlayabilir.’ ifadesi yer alıyor.
Dönemin ABD Başkanı Barack Obama'ya her iki ülke kamuoyunun da büyük güven duyduğunu belirtirken ‘Afgan kadınlar, ISAF'ın Taliban'la savaşını insanileştirecek ideal elçiler olarak hizmet edebilir. Kadınlar, Taliban yönetimi altındaki deneyimlerini, geleceğe yönelik arzularını ve Taliban'ın zaferinden duydukları korkuyu kişisel olarak ve makul biçimde anlatabilir. Afgan kadınların kendi hikayelerini Fransız, Alman ve diğer Avrupalı kadınlarla paylaşması için medya fırsatları yaratacak sosyal yardım girişimleri ISAF'ın misyonuna yönelik Batı Avrupa'daki kadınlar arasında yaygın şüheciliğin üstesinden gelinmesini sağlayabilir.’ tezi vurgulanıyor.
Afgan kadınlarının dünyaya açılan yüzü Malala şimdi ne kadar masum? Müslüman ülkelerde kadınlara yönetilen feminizim başlığı ne kadar yerel? Biz bu hikayeye daha ne kadar inanmalıyız?
Taliban’dan sonra bölgemizde ve dünyada müslüman algısı nasıl olurü bunun istikrara etkisi neleri belirler, müslüman ve radikallik tartışmalarının sonu nereye varır şu an için yazmak çok zor.
Karşımızdaki tablonun en net fotoğrafını Batı’nın müslümanları terörize eden tavrı oluşturuyor. Ali İzzet Begoviç’in şu sözleri ise yaşadıklarımızı net bir biçimde özetliyor. ‘’Ben Avrupa`ya giderken kafam önümde eğik gitmiyorum. Çünkü çocuk, kadın ve ihtiyar öldürmedik. Çünkü hiçbir kutsal yere saldırmadık. Oysa onlar bunların tamamını yaptı. Hem de Batı`nın gözü önünde; Batı medeniyeti adına.”
Şimdi tarih karşısında Afgan kadınlardan kim özür dileyecek? Afgan kadınları kimşin himayesinde daha özgür olacak? Afganistan’ın son 20 yılında her türlü acıyı çeken kadınlar tarihe neler söylecek? Hepsini yaşayarak göreceğiz. Allah 21. yy’da yyoksulluk, iç savaş ve işgal gibi büyük imtihanlardan geçen müslüman ülkelerin ve bu ülkelerde yaşayan kadınların çokça yardımcısı olsun. İşimiz zor.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.