PİYASALAR

  • BIST 1009549.891.94%
  • ALTIN3005.9850%
  • DOLAR34.5380%
  • EURO35.9980%
  • STERLİN43.3140%
  1. YAZARLAR

  2. Ümmügülsüm Tat

  3. 'Annelerinin Gece Üstünü Örttüğü Çocuklar 15 Temmuz'da Memlekete Siper Oldu'
Ümmügülsüm Tat

Ümmügülsüm Tat

Turuncu Dergisi
Yazarın Tüm Yazıları >

'Annelerinin Gece Üstünü Örttüğü Çocuklar 15 Temmuz'da Memlekete Siper Oldu'

A+A-
Ümmügülsüm Tat Ümütlü

11 Eylül 2001 saldırıları, Batı'nın İslam coğrafyasını için hazırladığı yeni ajandanın haklılığının(?) dünya kamuoyuna servis edilmesiydi aslında. ABD'de büyük bir güvenlik krizi yaşanmış, birçok insan ölmüş, ülke terör saldırısına maruz kalmış. Yeni yüzyılda yıllar boyunca konuşulacak

İslamofobi'ye uygun bir zemin hazırlanmıştı.

O günlerde Batı bu zemin üzerine inşa edeceği kullanışlı Müslüman profilleri arayışındaydı. Bu profiller ilk bakışta birbirine taban tabana zıt görünse de aslında küresel bir planın parçası olarak birbirini tamamlayacak iki ayrı gruptan oluşmalıydı.

Birinci grup 'Müslüman Terörist' imajı veren radikallerden meydana gelecekti. Varlığını sözde bu gruplarla mücadeleye adayan Batı, arka planda

onların örgütlenmesine her türlü katkı sağlayacak; terör örgütlerini kendi tasarlayacak, büyütecek ve mücadele ediyormuş gibi yapacaktı. Siyasetten sosyolojiye, ekonomiden medyaya sahip olduğu tüm gücü imaj çalışmaları ile algı yönetimi için kullanacaktı.

İkinci grupta ise 'Ilımlı İslamcılar' yer alacaktı. Fethullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) ve benzer yapılanmalar bu iş için biçilmiş kaftandı. Çünkü yıllardır Türkiye'de FETÖ'nün ılımlı İslam projesi adı altında tepkisiz, yalnızca örgüt içi hiyerarşiye itaat eden? Vatan nedir sorusunun cevabını çoktan unutmuş, en temel İslami meselelerde bile aldıkları 'fetva' ile büyük hatalar yapan bir nesil yetiştiriliyordu. İleride Türkiye başta olmak

üzere İslam coğrafyasında büyük ihanetlere ortak olacak proje nesil?

Batı'nın İslamofobik rüyalarının İslam coğrafyasındaki büyük ortaklarından biriydi FETÖ. Türkiye'de yurt dışında okullar açan ve birbirinden

farklı gruplarla iletişim içinde olan hatta yeri geldiğinde ortak platformlarda onları buluşturan bir cemaat imajı ile çalışıyor, Türkiye sınırları dışında ise Batılı birçok ülke için kullanışlı müttefik olarak varlığını sürdürüyordu. Müttefiklerine Anadolu'nun genç beyinlerini, sermayesini, birikimini deyim yerindeyse altın tepside sunuyordu. Bu yapının toplumsal açıdan bize ve İslam dünyasına çok büyük zararları vardı. En büyük zararı; militanlarını tepkilerini gizleyen, hayatı boyunca hep 2. ajandası olan insanlar haline getirip toplumun içine bırakmaktı. Kariyer için, makam için, bir adım daha yükselmek için her şeyini kaybedenleri biz bu yapı deşifre oldukça gördük.

'Kripto' üyeler üzerinden kurulan bir sistemi vardı FETÖ'nün. Yukarıdan aşağı gizlilik ilkesi üzerine kurulu farklı bir hiyerarşisi, herkesin birbirini

tanımadığı bölünmüş bir yapılanma? Devletin bir gün aciz (?) düşeceğine ve kendilerinin bu acziyetten faydalanacağına inandırılmış insanlar. Hala tam çözülmemiş uluslararası ilişkiler ağı, para trafiği, insan gücü trafiği? Sonra 'masum taban' söylemi? Türkiye'de kitap okuyan, burs toplayan, mürit maskesi ile siyasete, bürokrasiye, iş dünyasına nüfuz etme çabası? Futbol takımlarından dershanelere, baklavacılardan doktorlara kadar Türkiye'de her kesime her gruba müdahil olma yönetme çabası. Kripto elemanlarla yürüyen bir sistem? Ve bu sistemin bir gün devlet tarafından fark edilmeyeceği konusunda kendilerine duydukları özgüven.

FETÖ, kendince tüm planları öyle iyi kurgulamış ki bir gün Türkiye Cumhuriyeti devletinin de halkının da yapılanları göreceğine, planın bozulacağına hiç ihtimal vermedi. Devlet düşecek onlar güçlenecekti. Devlet düşecek onlar yıllardır yetiştirdikleri kriptoları kilit noktalarda harekete geçirecekti. Devlet düşecek ve FETÖ lideri Türkiye'ye gelecek daha doğrusu gönderilecekti. Yaşadığı devletin düşmesini bekleyen bu insanlar 17 Aralık'tan bu yana düşen safta yer adılar. Maalesef tüm hainliklerini İslam ile Müslümanlık ile inanmak ve Allah ile açıklamaya çalıştılar. Ne Türkiye ne de İslam dünyası hamd olsun ki onların bu hikayelerine prim vermedi. Fakat kripto elemanları toplumdaki güven duygusunu zedeledi. Müslümanın Müslümana güveni kalmadı. İtikatlarındaki problemi topluma yayamadan, yara büyümeden 15 Temmuz gecesi yaşandı. Allah Türkiye'ye bir fırsat daha verdi. Kalkmamız, yürümemiz, daha çok çalışmamız? Hem ümmete hem millete karşı sorumluluklarımızı hatırlamamız için bir fırsat daha?

15 Temmuz gecesi Türkiye, tarihinin en uzun gecelerinde birini yaşadı. Aslında herkes yıllarca gizli gizli örülen vatana ihanet duvarlarının

farkındaydı fakat FETÖ'nün yıllardır hayalini kurduğu askeri darbenin o gece yapılacağı kimsenin aklına gelmemişti. Fakat kimsenin aklına gelmeyen bir şey daha vardı; FETÖ'nün vatana ihanet için yetiştirdiği proje neslin karşısında Anadolu'nun yiğit evlatları çıkacaktı. Kadın, yaşlı, çocuk? On binler meydanlara inecek ve tankları durduracaktı. Öyle de oldu. Batının vicdanına sığınanlara inat Allah'a sığınarak koştular meydanlara. Anadolu'ya "uluslararası" gözlüklerle bakanlara rağmen toprağın kokusunu, yağmurun sesini bilerek büyüyen çocuklar, kardeşlerini

önce Allah'a sonra millete emanet ederek milli direnişten şehadete koştular. Sağlık Astsubaylık sınavından evine gelip akşam tankların üzerine korkmadan yürüyecek koca yürekli 17 yaşındaki Uhud gibi. Annelerinin geceleri üstünü örttüğü çocuklar memlekete siper oldu. İstiklalimizi de istikbalimizi de korudular.

15 Temmuz'da memleket kimi zaman çocuk kimi zaman anne kimi zaman baba oldu her birimize. Memleket türküsü ile büyüyenler memleketin

yeniden dirilişinin kahramanları oldu. 15 Temmuz'da öğrendik ki bazı çocuklar memleketi omuzlarında taşırmış... Onlar FETÖ'nün proje çocukları değil halkın çocuklarıydı. Halka namlu doğrultanlara en büyük dersi 15 Temmuz'da verdi. Yüreklerinde vatan ve millet sevgisi vardı. 15 yaşında çalıntı sorularla askeri okullara gidenler, 15 Temmuz gecesi tankların üzerine gözünü kırmadan yürüyen çocukları anlayamazdı.

Bu yazı toplam 1499 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.