PİYASALAR

  • BIST 10010336.50.68%
  • ALTIN2400.893-0.46%
  • DOLAR32.265-0.16%
  • EURO34.686-0.36%
  • STERLİN40.344-0.62%
  1. HABERLER

  2. GENEL

  3. Türkiye'den çok sert mesaj: Bunları not ettik, karşılığı olacak!
Türkiye'den çok sert mesaj: Bunları not ettik, karşılığı olacak!

Türkiye'den çok sert mesaj: Bunları not ettik, karşılığı olacak!

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, basın toplantısında konuşuyor. Kalın, "İdlib'te rejim ihlallerinin arttığını görüyoruz. Rusya tarafına sert bir mesaj gönderdik." derken, "Saldırıların bir an önce durmasını, bunun yeni bir ateşkesle hayata geçirilmesini bekliyoruz. Rus tarafından da temel beklentimiz bu." ifadelerini kullandı. Değerli Konut Vergisi ile ilgili de konuşan Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir talimat verdiğini ve " 1 yıllık erteleme söz konusu olabilir." dedi.

A+A-

İbrahim Kalın'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde;

Bölgemizdeki terör tehdidinin devam ettiğini, özellikle Suriye sahasında karşımızda çıkan çeşitli sınamalar karşısında attığımız adımların netice verdiğini söylemek isterim. Özellikle Suriye ve Libya'daki konular gündemimizi yoğun bir şekilde işgal etmeye devam ediyor. Bu çerçevede İçişleri, Milli Savunma, Enerji Bakanlığımızın sunumları oldu.

Cumhurbaşkanımızın da yoğun trafiği içerisinde son dönemde yaptığı bir dizi ziyaret oldu. En son Cenevre'de Küresel Göçmenlikle ilgili bir toplantıya katıldık. Bugün de sayın Boris Johnson ile sayın Cumhurbaşkanımızın telefon görüşmesi gerçekleşti. İkili ilişkilerimiz bağlamında bundan sonra atacağımız adımlar konusunda görüş teatisinde bulundular. 

"İDLİB'TE SALDIRILARIN DURMASI TEMEL BEKLENTİMİZDİR"

Özellikle Suriye'de, Fırat'ın Doğusu'nda ve İdlib'te yaşananlar kabine toplantısında ele alındı. Öncelikle İdlib'deki durum kritik bir şekilde devam ediyor. Geçen yıl 4 ülke ile varılan mutabakat vardı. Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında İstanbul'da bir İdlib Mutabakatı anlaşması yapılmıştı. Bu geçtiğimiz yıl içinde büyük oranda uygulandı. Ara ara rejimin ihlalleri yaşandı. Adımlar atılmaya devam edildi. Bizim orada 12 noktada gözlem noktalarımız var ve askerlerimiz var. Oradaki sivillerin güvenliğini sağlamak için tedbirler alıyorlar. Son haftalarda İdlib'te rejim ihlallerinin arttığını görüyoruz. Bu konuda Rusya'ya görüşlerimizi ilettik. Bugüne kadar somut adım atılmadı. Dün bir heyetimiz Moskova'daydı, görüşmeleri yaptılar. Çatışmaların durdurulması, yani rejimin saldırıların durdurulması konusunda bir çaba içerisinde olacaklarını ilettiler. Rus tarafından temel beklentimiz çatışmaların durdurulmasıdır.

"RUS TARAFINA HATIRLATMAKTA FAYDA GÖRÜYORUZ"

Siyasi süreci tamamen sabote edecek sonuçları olacaktır. Bu hususun altını özellikle çizmek istiyoruz. İdlib'deki sorun sadece Türkiye'nin sorunu değildir. Mutabakatın korunması, sivillerin korunması ve siyasi sürecin hayata geçirilmesi konusunda gerekli adımları atmalarını, üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmelerini söylemeye devam edeceğiz. Bu konuda Rus tarafının sorumluluğunun olduğunu hatırlatmakta fayda görüyoruz. Terörist faaliyetler bazen sivillere dönük saldırılar şeklinde oluyor. Terörist örgüt ana kimliğini değiştirmedi bundan sonra da değiştirmeyecek. Zaman zaman bize gelip, 'PYD'yi PKK'dan ayrıştıralım' tekliflerle geldiler. Biz bunun mümkün olmayacağını ifade ettik. Daha dün bir saldırı oldu, bu görüşümüzün ne kadar haklı olduğunu teyit etti.

"TÜRKİYE'YE DÖNÜK HAREKETLİLİK OLURSA..."

Bu terör örgütüyle girilen her türlü angajman teröre verilmiş doğrudan veya dolaylı destektir. Bizim sınırlarımıza dönük hareketlilik olursa Türkiye olarak bunların karşısında duracağımızı net bir şekilde ifade etmek istiyoruz. 

Fırat'ın doğusunda da bir süreç devam ediyor. YPG- PYD terörizmi ara vermeden devam ediyor. Bu terörist değişmedi, değiştirmeyecek. Daha dün yeni bir saldırı oldu.

''KARŞILIKSIZ KALMAYACAK''

ABD'nin YPG-PYD ile çeşitli şekilde iletişim kurduğunu gözlemliyoruz. Bu tür faaliyetler devam ederse, Türkiye olarak bunların karşısında duracağını net bir şekilde ifade etmek istiyoruz.

Mazlum Kobani'yi Türkiye'ye karşı kullanmak için bir arayış içinde olduklarını görüyoruz. Bunun karşılıksız kalmayacağını açıkça ifade etmek isteriz.

Göç meselesi sadece Türkiye'nin meselesi değildir. 

Önümüzdeki günlerde bu konuda kritik görüşmeler, ziyaretler de olacak. 

"BU İKİ ANLAŞMADAN RAHATSIZLIK DUYAN ÇEVRELER VAR"

Libya'da Hafter güçlerinin saldırıları devam ediyor. Farklı ülkeler farklı şekilde meşru hükümeti hedef alan kanada askeri, siyasi ve parasal destek vermeye devam ediyor. Bildiğiniz gibi Berlin süreci devam ediyor şu anda. Sorunun askeri yöntemlere başvurulmadan çözülmesi için bir süreç yürütülüyor. Biz de bu sürecin bir parçasıyız. BM çatısı altında sayın Cumhurbaşkanımızın da katılımıyla Ocak ayında bir zirve öngörülüyor. Hafter'e daha fazla silah göndermek, para göndermek öncelikle bu süreci sabote etmek demektir.

Uluslararası toplumun Hafter'e net bir mesaj vermesi gerekiyor. Bu saldırılarını durdurması gerekiyor. Aksi halde çok daha kanlı bir savaşın yaşanması kaçınılmaz hale gelecektir. Bu zor günlerde Libya halkını kendi başına bırakamayız. Biz Libya meşru hükümetiyle iki tane anlaşma imzaladık. Bu iki anlaşmadan büyük rahatsızlık duyan çevreler var. Üçüncü ülkelere tehdit teşkil etmeyen bir anlaşmadan bahsediyoruz. Kopartılan gürültüye baktığınızda, 'Türkiye Libya'ya girecek, işgal edecek' gibi haksız iddiaların ortaya atıldığını görüyoruz. Bunların hangi çevrelerden geldiğini tahmin etmek zor değil. 

''DOĞU AKDENİZ'DE TÜRKİYE'Yİ HESABA KATMAYAN ANLAŞMA HAYATA GEÇEMEZ''

Burada Türkiye kadar Libya tarafı da kazançlıdır. Doğu Akdeniz'de yapılacak sismik araştırmalar, bulunan enerji kaynakların çıkartılması, işletilmesiyle ilgili Libya ile son derece şeffaf bir anlaşma yaptık. Doğu Akdeniz'de başka ülkeler Mısır, İsrail, Güney Kıbrıs, Yunanistan, Türkiye'yi dışarıda bırakıp projeler geliştirdiğinde bunlara kimse tepki vermiyor. Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi hesaba katmayan hiçbir anlaşmanın hayata geçmesi mümkün değildir. Bizim Libya ile son 10 yıl içinde yaptığımız anlaşmalarının mütemmim cüzüdür. 

"BU ADIMLAR TÜRKİYE AÇISINDAN TERCİH DEĞİL ZORUNLULUKTUR"

Türkiye Cumhuriyeti tarihini bilen herkes görecektir. Türkiye'nin güvenliği Misak-ı Milli sınırlarının çok ötesinde başlar. Libya'da olup bitenler, Suriye'de, Irak'ta, Balkanlar'da, İran'da, Afganistan'da olup bitenler bizi ilgilendirir. Attığımız adımları emperyalist güdülerle atmıyoruz. Sürekli karşı tarafla görüşerek, eşit aktör muamelesi yaparak ilişkiler geliştiriyoruz. Burada da sahada ve masada güçlü olmak Türkiye açısından bir tercih değil zorunluluktur. Libya ve Suriye'deki gelişmeleri yakın bir şekilde gelişmeleri devam edeceğiz.

"BİZ LİBYA HALKININ YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

3600 Ek Gösterge konusunda bugünkü toplantı bu konu gündemimizde yoktu. Tezkere meselesi Meclis'in uhdesinde olan bir konu. Başka ülkelere de asker gönderme konusunda Meclis'in yetkilendirme yapması gerekiyor. Sıcak gelişmelerle ilgili tezkere ihtiyacı olabilir. Tezkereyle ilgili benim bir şey söylemem doğru olmaz, Meclis'in yetkisindedir. Biz prensip olarak meşru, uluslararası toplumun tanıdığı Libya hükümetinin ve halkının yanında olmaya devam edeceğiz. Libya'da iç çatışmalar devam ederken Kaddafi döneminde hemen sonrasında birçok tahliye hareketi yaptık, yaralıları getirdik. Bizim geçmişe sari ilişkilerimiz var. Yıllarca Türk firmaları orada müteahhitlik hizmetine imza atmış oldular. Şu anda mevcut şartları dikkate aldığımız zaman, devlet otoritesinin tam manasında kurulmadığı ortamda bile ekonomik ilişkiler devam ediyor.

"DEĞERLİ KONUT VERGİSİYLE İLGİLİ YENİDEN ÇALIŞMA YAPILACAK"

Değerli konut vergisiyle ilgili olarak önümüzdeki günlerde çalışma yapılacak. 1 yıllık erteleme sözkonusu olabilir. Yapılacak çalışma tekemmül ettirildikten sonra Cumhurbaşkanımıza arzedilecek. Gelen değerlendirmeleri, eleştirileri, çağrıları dikkate aldığımızı ifade etmek isteriz. 

''MESELE S-400 DEĞİL''

Sayın Trump, Türkiye'yi Amerika'nın kaybetmemesi gerektiğin bilen bir lider. Tasarıya baktığınız zaman kendi içinde bütünlüğü olmayan merkezinde Türkiye karşıtlığı olan bir yaklaşım olduğunu görüyoruz. Buraya baktığınızda artık meselenin S-400 meselesi olmadığı konunun başka yere kaydırıldığı görüyor. Tasarının Türk-Amerikan ilişkilerine faydası olmadığını ifade etmek istiyoruz. Kendilerini sürekli bilgilendiriyoruz. Gerek oradaki lobi piar şirketlerimiz. Malesef orada Türkiye karşıtlığı yüzünden Amerikan iç siyasetinde bir alan oluşmuş.

''TRUMP KAMERALAR ÖNÜNDE YAPTIRIMLARIN FAYDASI OLMADIĞINI AÇIKÇA İFADE ETTİ''

Bazı kongre üyelerinin Trump'la yürüttüğü kavganın malzemesi olmuş. Sayın Trump'ın Türkiye'nin önemini takdir eden bir durumda olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz. En son Japonya'da G-20 toplantısında kameralar önünde bu yaptırımların faydası olmadığını açıkça ifade etti. Ancak bu görüşünü ne kadar hayata geçirebilecek, ne kadar engelleyebilecek göreceğiz. Buradan kongreye çağrı yapmak isterim, yaptırım diliyle Türkiye'ye karşı olmalarının hiç kimseye faydası olmaz. Türkiye'yi tırnak içinde yola getirme gibi beyhude bir çalışma içerisinde olmasınlar. Türkiye'yi bu tür yaptırım, tehditlerle korkutamayacaklarını bilmeleri gerekir.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.