Gonca BABÜR

Çocuklara ücretsiz midilli keyfi yaşatan hipodrom yönetimi sayesinde ailecek at sevdası düştü yüreğimize. Ganyan bayilerde at yarışı için bahis oynayanlara burun kıvıran ben, ailecek hipodromun müdavimi olduk. 

BİR JOKEY VE ATIN HİKAYESİ 

Bahçesinde yüzlerce yeşil papağanın uçuştuğu, tribünlerinde her ağızdan ‘Hadi be oğlum!’ çığlıklarının yükseldiği o yerde başka bir dünya dönüyordu. Jokey Halis Karataş ve üst üste 11 kez şampiyonluk yaşatan atı Blod Pilot’un efsanesi dilden dile dolaşıyordu. Bu başarının beyaz perdeye aktarıldığını duyunca merak ve açıkçası biraz da endişeyle gittim sinemaya.  Çünkü büyük yapımlarla her geçen gün şenlenen ve belirli bir ivme yakalayan sinemamız nitelikli eserler konusunda daha yavaş ilerliyor. Ahmet Katıksız imzalı Şampiyon filmi büyük beklentilere girmeden yorumlamak gerekirse sinema adına umut vaat ediyor. At yarışına ilgi duyanların daha fazla sevip sahipleneceği film, olayın dışında kalanları da gerçek yaşam öyküsüyle içine çekiyor. Efsane jokey Halis Karataş kadar ünlü olan atı Bold Pilot’un büyük başarısını, muhteşem uyumunu konu alırken, bir yandan da patronu Özdemir Atman’ın kızı Begüm Atman ile olan cesaret verici aşklarını konu ediniyor. Cesaret kelimesini tipik zengin kız fakir oğlan klişesi için kullanmadım. Begüm’ün sağlık problemi için verdiği mücadele bu ifadeyi fazlasıyla hak ediyor. 

ACISIYLA TATLISIYLA DOSTLUK TİMSALİ 

Adına şiirler, romanlar, senfoniler yazılan başka bir canlı var mı bilmiyorum. Fakat 4 bin yıllık dostluğuyla at bunu fazlasıyla hak ediyor! Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in ifade ettiği gibi “Dokuz yaşında ata bindim ve yalan olmasın, bir daha inmedim. Her binişimde büyüdüm ve her inişimde küçüldüm.” İnsan at üstünde büyüyor, devleşiyor. Filmde Karataş’ı canlandıran Ekin Koç’un özellikle koşu, Bold Pilot’un inatlaştığı ve bir anda uysal bir hayvana dönüştüğü sahneler iyi kotarılmış. Bold Pilot’ı oğlu Ganesh de dahil olmak üzere beş farklı at canlandırmış. Atlar arasındaki uyum iyi yakalandığı için o değişimler izleyiciye yansımadan halledilmiş. Filmde iki şey dikkat çekiyor. İlki Bold Pilot’a verilen değer. Adeta at bir karakter olarak sunulmuş. Çok asi ve yağmurda koşmuyor. Bu sahneler çocuklar için çok keyifli. Benimkiler bol bol güldü. Bold Pilot, acısı ve tatlısıyla sağlam bir dostluk timsali olarak sunuluyor. Bir diğeri de kendisinden önceki şampiyon jokey Mümin Çılgın’ın Halis Karataş’a gösterdiği olumlu ve yol açıcı tavırlar. Genelde bu tarz yerine geçme durumları büyük çatışmalara, ayak kaydırmalara sebep olur. Buradan yola çıkarak diyebiliriz ki; film çatışmadan uzak, bir sevgi ve azim filmi havası yakalamaya çalışmış. Ve bunu da bile isteye başarmış. 

GİŞEDE İKİ MİLYONU GEÇTİ 

“Bazı yarışlara insan bir gün mutlaka kaybedeceğini bile bile katılır.” Bu yarış bazen at yarışı ya da ölümcül bir hastalığa karşı verilen mücadele olabilir. Kaybedeceğini bile bile mücadele etmek bir mucizeye davetiye çıkarabilir. Begüm Atman’ı oynayan Farah Zeynep Abdullah da iyi bir uyum yakalamış. İçinde bir hayli iddialı ve duygusal sahneler taşıyan Şampiyon filmi, sürekli heyecanı, umudu, sevgiyi canlı tutarak, seyircinin filmden umudunu kesmemesini sağlıyor. Hatta toplumsal olarak umut etmenin ve birlikte hareket etmenin yollarını bir kez daha hatırlatıcı davranıyor. Eeee bazen atın koşması için susmak lazım! Neden mi? Bunu filme gidince anlayacaksınız. 
Şampiyon, binicilik sporuyla ilgili beyaz perdeye aktarılan ilk film ve gişedeki üçüncü haftasında iki milyonu aştı. Filmde mutlu sonla biten hikâye, gerçek hayatta yarım kalıyor. Baba Özdemir Atman’ın vefatından sonra hayatlarını birleştiren Halis ve Begüm çiftinin mutluğu kısa sürüyor. İki evladını tek başına büyüten Halis Karataş eşinin hatırasını yaşatmak filmin çekilmesine müsaade ediyor. Begüm, Halis ve Bold Pilot üçlüsünün arasında gelişen aşk ve dostluk hikâyesinin birçok insana iyi geleceğini düşünüyorum. Vizyondan kalkmadan bu deneyimi yaşamanızı öneririm. 

Turuncu Dergi / Özel