PİYASALAR

  • BIST 1008981.291.98%
  • ALTIN2284.4280.38%
  • DOLAR32.3290.23%
  • EURO35.05-0.17%
  • STERLİN40.9280.22%
  1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Hasan Kaçan: "Vazifemiz çirkini değil güzeli yaymak. Sanatçılar bunun için var"
Hasan Kaçan: "Vazifemiz çirkini değil güzeli yaymak. Sanatçılar bunun için var"

Hasan Kaçan: "Vazifemiz çirkini değil güzeli yaymak. Sanatçılar bunun için var"

Hasan Kaçan… Ekmek Teknesi’nin gönüllere taht kuran Heredot Cevdet’i. Mahallede kitabın ortasından konuşan, doğruyu söyleyen delikanlı. Ünlü oyuncu, İstanbul seçimlerinde yaşanan hukuksuzluk ve bazı sanatçıların tutumu hakkında 'Ey ahali, yaklaşın yanıma anlatacaklarım var' dedi.

A+A-

Bizler sanatla uğraşan insanlarız. Sanatçı ise daha üst seviyeye konumlandırılması gereken, eserleri dünya çapında kitleleri etkileyen, tarihe mal olan insanlardır. Dolayısıyla sanat emekçilerinin bir mesaj atmasında bir sakınca yok. Fakat bir sürü insanın da tek merkezden yönetiliyor gibi aynı mesajı yaymalarında sıkıntı var. 

Hasan Kaçan… Ekmek Teknesi’nin gönüllere taht kuran Heredot Cevdet’i. Mahallede kitabın ortasından konuşan, doğruyu söyleyen delikanlı.

İstanbul seçimlerinde yaşanan hukuksuzluk ve devamındaki süreç, sanat dünyasında yeni bir tartışmaya zemin hazırladı. Milli meselemiz olan kültür ve sanatta neredeyiz? Gündemi ve gündemin getirdiklerini Hasan Kaçan’a sorduk. Sanattan İstanbul’a uzanan keyifli bir söyleşi yaptık. Yalnız uyaralım! Üstat Hasan Kaçan ‘Ey ahali, yaklaşın yanıma anlatacaklarım var’ diyerek konuştu! Buyurunuz…

AYNI MESAJI YAYMALARI SIKINTILI

İstanbul seçimlerinde çalınan oylar, YSK’nın seçim yenilensin kararı ‘Her şey güzel olacak’ diye başlatılan malum kampanya… Yaşanan bu gelişmeler size ne hissettirdi?

Seçimlerde çalınan oylar, akabinde başlatılan bu kampanya, güzel bir şey olarak adlandırılacak bir durum değil. Herkesin benimsediği siyasi görüşü destekleme, savunma hakkı elbette vardır. Bu sanatla uğraşan insanlar için de geçerlidir. Buraya bir parantez açalım sanatla uğraşan insanlar başka bir şey, sanatçı başka bir şeydir. 

Bizler sanatla uğraşan insanlarız. Sanatçı ise daha üst seviyeye konumlandırılması gereken, eserleri dünya çapında kitleleri etkileyen, tarihe mal olan insanlardır. 

Dolayısıyla sanat emekçilerinin bir mesaj atmasında bir sakınca yok. Fakat bir sürü insanın da tek merkezden yönetiliyor gibi aynı mesajı yaymalarında da sıkıntı var. Nedir o sıkıntı? Kişinin kendi özgür iradesiyle bir şey yazması başkadır. Dikte edilen, ‘Bunu yay’ denilen mesajı yayması farklıdır. Dolayısıyla o tek merkezden yönetilmek ‘Özgürlük, özgürlük’ diye çırpınan sanatçıların acıklı bir sorunu, problemidir. İnşallah tekrarlanan İstanbul seçimleri de memleketimiz için hayırlara vesile olur. 

BİR YANILGI 

Malum kampanyaya destek olan sanatçılarla görüşme imkânınız oldu mu?

Bir sloganın peşine takılan ve bu sloganı yayan, belediye seçimlerinde bir adayı destekleyen sanat uğraşanlarıyla konuştum tabii… İçlerinde bir sürü arkadaşım var. Onlar düşüncelerini özgürce söylediklerini dile getiriyor. Ama bir taraftan baktığınızda da siz aynı şekilde benimsediğiniz görüşü, değerleri dillendirdiğinizde hakaretlerine maruz kalıyorsunuz. Eleştirinin, benimsediği görüşün dile getirilmesi sanki tek bir kitleye mahsus. Onların tekelinde sanki. 

Bu acıklı bir yanılgı. Açıkçası çok da despotça bir şey! Sen kendi görüşünü dile getireceksin fakat başkası dile getirdiğinde ‘Saray yalakası’ gibi son derece yanlış, ağızlara yakışmayacak ifadelerle hakaretlere başvuruluyor. Bu açıdan baktığımızda arkadaşların donanım ve şahsiyet olarak hangi seviyede olduğunu görüyoruz. Ama bu onların suçu değil maalesef. Öyle yetiştirilip, öyle donatılıyorlar. Şişenin içinde ne varsa dışarı o sızıyor. Bu arkadaşlara kızmak yerine durum tespiti yapıp bu hasarın nasıl giderileceğine bakmak, çareler üretmek lazım. Hepsi bizim çocuklarımız neticede.

TEPKİLER ALIYORUM 

Türkiye kritik dönemlerden geçerken hep devletin yanında durdunuz. Muhalif olmanın popüler olduğu dönemde sanat camiasından ne tür eleştiriler aldınız?

Maalesef bazı arkadaşlar muhalif olmayı var olan iktidara muhalefet olarak algılıyor ve öyle cevaplıyor. ‘Peki kardeşim böyle söylüyorsunuz da sizin desteklediğiniz görüş, iktidar olduğunda hem o görüşe muhalif olup hem muhalefetin yanında mı yer alacaksınız?’ diye sorduğumuzda da cevap veremiyorlar. Saçma bir şey çünkü! İnsan kendisini yetiştiren, okutan devletin yanında olmalı, benim düşüncem budur! Devlete karşı bir borcum var, bunu bir şekilde ödemek isterim. Yeri geldiğinde de dilim döndüğünce görüşlerimi, fikirlerimi beyan edip devletimin yanında olmayı tercih ederim.  Bunun için tepkiler alıyor muyum? Alıyorum. Sağlık olsun. Önemli olan karıncanın da dediği gibi safımız belli olsun benim görüşlerim, sosyal medyada paylaştığım fikirlerimin ne kadar katkısı olur bilemem ama dediğim gibi bizim de memleket davasında bir damla suyumuz olsun. Mesele budur.

SANAT GASPI VAR 

Son günlerin en çok konuşulan sorusu ‘Biz neden milli sanatçı yetiştiremedik?’… Sahi neden?

Tabii ki bir sürü çok kıymetli, değerli sanatçımız var. Ama biz kıymetlerini bilmiyoruz. Sanat mevzusunda bir sanat alanı gaspı var. Yani sizler ortaya koyduğunuz sanat eserlerini maalesef neredeyse tekel diyebileceğimiz bu sanat alanı gaspı yüzünden insanlara ulaştırmakta zorluk çekersiniz. O yüzden de sanki muhafazakâr kesimin sanatla çok fazla alakası yokmuş gibi görünür. Aslında fazlasıyla vardır da seslerini duyuramazlar. Bu durum belli gönül kırıklıklarını, belli yılgınlıkları zaman zaman ortaya çıkarabilir. Sanatçı kendini geri çeker ve bu tabii ki üzücü bir şey. Burada kontrol, dağıtım, iletişim imkânlarını elinde tutan tekel sizin kitlelere ya da kitlenize ulaşmanıza çok fazla müsaade etmez. Yani şunun gibi, bir futbolcu yetiştirdiğinizi farz edin. Dünyanın en iyi futbolcusunu yetiştirdiniz ama oynayacak saha yok! Sanıyorum gençlerimiz ve genç sanatçılarımız bu açıdan bir yılgınlık yaşıyor. Belki de çok sevdikleri sanattan kimi zaman uzaklaşma durumunu seçiyorlar. Çünkü bir taraftan da hayat devam ediyor. İnsanın geçinmesi lazım, çorbanın kaynaması lazım. E çorba peşine düşünce de ideallerinizden uzaklaşıyorsunuz. Siz bilinçli bir şekilde bunu tercih etmiyorsunuz ama içinde bulunduğunuz durum sizi buna zorluyor. Bu duruma dışarıdan bakınca sanki sanatla mesafeli bir kitle varmış gibi algılanıyor. 

TEKNOLOJİ ZİRVEDE, SANAT GERİDE KALDI 

Sanat dünyasının geleceğine baktığınızda ne görüyorsunuz?

Bu değerlendirme belki doğrudur belki değildir. Ama yüksek sanat çağını değil ileri teknoloji çağını yaşıyoruz. Teknolojinin bu kadar zirvede olduğu bir dönem sanatın daha geri plana düşmesine sebep oluyor. İnsanlar kendi dünyalarına çekilerek, kendileriyle kalarak bir ilham bekleyip sanat eseri ortaya koymalılar. Yani susarak. Çok fazla konuşarak değil. Ama var olan şartlar eser üretecek enerjimizi, konuşarak, gevezelik yaparak, ona buna laf yetiştirerek kaybetmemize neden oluyor. Bu herhalde yaşadığımız çağın özelliği. Bu çağda yüksek sanat eseri çıkartmak nasıl olur bilemiyorum. Belki de vardır, bundan 100 yıl sonra bizim fark etmediğimiz bazı üretimler yüksek sanat eseri olarak adlandırılabilir. Bunu bugün bu zaman diliminde değerlendirmek mümkün değil. Yalnızca bulunduğumuz yerden bakıp, tespitimizi yapıyoruz. 

SANATÇI YETİŞTİRMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ 

Bu günlerde Hasan Kaçan ne yapıyor, ufukta yeni çalışmalar var mı?

Şu sıralar herhangi bir projede; oyuncu, senarist olarak değil gençlerin, yetenekli arkadaşların sanatçı olmalarını sağlayacak bir oluşum içindeyiz. İnşallah becerir, kıymetli değerler ortaya koyarak onlara imkanlar sağlayarak vazifemizi yapmaya gayret etmiş oluruz. Butik bir sanat mektebi üzerinde çalışıyoruz. Daha önce nokta atışı bulduğumuz gençleri sanatın çeşitli alanlarında yetiştirmek üzere bir oluşum aşamasındayız. Oldukça zorlu, meşakkatli bir süreç… İnşallah Rabbim gönlümüze göre versin. Böyle işler hakikaten zor ama muhakkak zorluğun yanında bir kolaylık olduğuna iman ediyoruz. Bizim için bu zorluklar bir süre sonra gelecekteki güzelliğe bizi taşıyacak. Hamur ateşi hissetmeden pişmiyor, ister istemez o ateşle karşı karşıya geliyor. Bizler de bunu yaşıyoruz. 

HAYIRLARA VESİLE OLSUN 

Son olarak okuyucularımız için bir şeyler söylemek istersiniz?

İnşallah her şey vatanımız ve milletimiz için hayırlara vesile olsun. Bizler yani sanatla uğraşanlar güzelliği, iyiliği, merhamet, şefkati, hakkı yaymak için varız. Vazifemiz çirkini yaymak değil güzeli yaymak. Bizler bunun için varız.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.