PİYASALAR

  • BIST 1009079.973.1%
  • ALTIN2324.6740.78%
  • DOLAR32.3540.17%
  • EURO34.9460.13%
  • STERLİN40.7730.93%
  1. HABERLER

  2. Görmez: Çok üzücü
Görmez: Çok üzücü

Görmez: Çok üzücü

A+A-

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Diyanet görevlilerin casus olarak gösterilmesinin çok üzücü olduğunu söyledi.


Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, 'Almanya Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) ile beraber Almanya ve Avrupa'da FETÖ denilen örgütün zararlarından oradaki insanları korumak için gösterdiğiniz çabayı, Diyanet görevlilerinin casusluk yaptığı şeklinde takdim edilmesi son derece üzüntü vericidir.' dedi.

Görmez, Alman basın mensuplarıyla Diyanet İşleri Başkanlığı'nda bir araya gelerek sorularını yanıtladı.

Alman basın mensuplarını başkanlıktaki makamında karşılayan Görmez, yaptığı değerlendirmede, dünyanın dostluğa, barışa, kardeşliğe çok ihtiyacı olduğunu, birlikte çaba göstererek dünyayı kuşatan kötülükleri ortadan kaldırmak gerektiğini kaydetti.

Görmez, "Almanya ve Türkiye birbirine sırt çeviremeyecek iki önemli ülkedir. Almanya ile Türkiye'nin ilişkileri sadece iki ülkenin ilişkisi değildir. Çünkü Almanya, Avrupa'nın en önemli ülkesi, Türkiye de İslam dünyasının en önemli ülkesidir. Bu iki ülkenin ilişkisi aynı zamanda doğu ile batının, batı ile İslam dünyasının ilişkisi demektir." diye konuştu.

Görmez, DİTİB'in Almanya'da kurulmuş, barışı önceleyen, aşırılıktan uzak, birlikte yaşamaya önem veren, hukuka saygılı bir kuruluş olduğunu belirterek, bu kuruluşun Avrupa'daki Müslüman topluluklara örnek olduğunu bildirdi. Görmez, DİTİB ile Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ilişkisine de değinerek, şunları söyledi: "DİTİB, kuruluşundan itibaren Diyanetin manevi otoritesini kabul etmiş, din hizmetleri ve din eğitimi alanında Diyanetin tecrübesinden istifade eden bir kuruluş olmuştur. DİTİB, Diyanet ile ilişkilerini uluslararası hukuk ve her iki ülkenin hukuk sistemlerini dikkate alarak geliştirmiştir. Bu ilişkide Alman dostlarından sakladıkları hiçbir unsur söz konusu değildir. Zaten her din görevlisinin gönderilmesi dahi Alman Büyükelçiliğine müracaat ederek, bu şartları yerine getirerek, hukuk göz önünde bulundurularak gerçekleştirilmiştir. Bu ilişki hem DİTİB'e hem Diyanete hem Almanya'ya hem Türkiye'ye çok şey kazandırmıştır."

DİTİB'in bütün cami, dernek ve lokallerinin Almanya'da yaşayan ve Alman vatandaşı olan Müslüman Türk vatandaşlarının kendi emeklerinin ürünü olduğunu ifade eden Görmez, ne Türkiye'nin ne de Almanya'nın bunda hiçbir katkısı bulunmadığını söyledi. Görmez, ancak cami içinde yürütülecek din hizmeti noktasında, din eğitimi noktasında Diyanetin rehberliğine ihtiyaç duydukları için başlangıçtan itibaren böyle bir diyalog ve işbirliği oluştuğunu anlattı. Görmez, şunları kaydetti: "DEAŞ benzeri örgütlerin ideolojilerinin, Avrupa'daki çocuklarımıza bulaşmaması için başladığı günden itibaren DİTİB ile birlikte çırpındığımızı bütün Alman dostlarımızın bilmesini isterim. Bu çabayı gösterirken elbette ayrım yapamayız. Her türlü aşırı, her türlü yanlış din yorumlarından oradaki vatandaşlarımızı korumak, hem Avrupa'nın hem Türkiye'nin hem bölgenin barışına önemli bir katkı olacaktır. Ortaya çıkmıştır ki Türkiye'de neşvünema bulan FETÖ örgütü de tıpkı DEAŞ gibi bir şahıs kültü etrafında dine dayanarak geliştiğini söylemiş ve sonra devlete sızarak bu milletin tanklarını, silahlarını, uçaklarını bu millete yöneltecek kadar ileri gitmiştir. Açıkça bir küresel dini istismar hareketi olduğunu ve 15 Temmuz'da da şiddete başvurduğunu bütün dünya görmüştür.

Bizim bu çabamızı, yani Almanya DİTİB ile beraber Almanya ve Avrupa'da FETÖ denilen örgütün zararlarından oradaki insanları korumak için gösterdiğiniz çabayı 'Diyanet'in görevlilerinin casusluk yaptığı' şeklinde takdim edilmesi, son derece üzüntü vericidir. Hiçbir din görevlisi kendi cemaatinden herhangi birisinin özel mahrem hayatıyla ilgili hiçbir bilgiyi elbette paylaşmaz, paylaşamaz. Din görevlilerinin yahut DİTİB'in kendi vatandaşlarımızı, Müslümanları, ortak vatandaşlarımızı bu tür örgütlerin yanlış düşüncelerinden koruma reflekslerini, koruma çabalarını ve gayretlerini casusluk olarak adlandırmak, akıldan uzak bir şey geliyor doğrusu bana."

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.