PİYASALAR

  • BIST 1009852.961.4%
  • ALTIN2435.6810.33%
  • DOLAR32.52-0.13%
  • EURO34.891-0.16%
  • STERLİN40.5940.06%
  1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Doğru Çocuk Yetiştirmek!
Doğru Çocuk Yetiştirmek!

Doğru Çocuk Yetiştirmek!

Rehberlik uzmanı ve eğitimci yazar Ömer ÖCAL: "Bir çocuk için annesi ve babası dünyayı temsil eder.  Annesi ve babası çocuğa nasıl davranıyorsa, çocuk da dünyadaki herkesin kendisine aynı şekilde davranacağını düşünür." dedi

A+A-

 

“Tanrım, bana değiştiremeyeceğim 
şeyleri kabul etmem için dinginlik, 
değiştirebileceklerimi değiştirmem için cesaret, 
Ve aralarındaki farkı anlamam için de 
akıl ver”.


Reinbold Niebubr

 


Öğrenim hayatım yatılı okullarda geçtiği için ailelerin ev ortamında çocuklarına nasıl bir eğitim verdiklerini hep düşünmüşümdür. Aile ortamında pek çok olumlu olumsuz şeylerin yaşandığının farkındaydım. Tam olarak kesin bir bilgiye sahip olmasam da aile içindeki ilişkiler, adeta bir bulmaca gibi geliyor bana.
Yıllardır çocuk ve ergen eğitimi ile ilgilendim, onları okul bahçesinde, derste, ders dışında gözlemledim, gördüm ki her çocuk bir aile, her aile bir bulmaca sanki. Pedagoji, psikoloji adına pek çok şeyi onlardan öğrendiğimi söyleyebilirim. Çünkü anne babanın ev yaşantılarından çocuğa yansıyan tutumlarından yeni bilgiler, yeni yaklaşımlar, yeni olasılıklar karşıma çıkıyor. Bunların peşinden gidince de yeni yeni bakış açıları keşfediyorum. Doğadaki canlı türlerinin aile sistemi ile toplumdaki aile sistemine baktığımızda belirleyici ana faktörün bir iklim sistemi olduğunu söyleyebilirim. 
Ailede bireysel olarak ne yaparsanız yapın aile içindeki bir eylem, eğer aile sistemini harekete geçirmiyor ve aile hayatına bütün olarak pozitif yansımıyorsa çocuğun ruhunda geleceğe dönük psikolojik patolojilerin altyapısını oluşturuyor. Çünkü aile ortamında olumlu ya da olumsuz bir davranış o gün ya da o hafta ailedeki bütün bireylerin ruhsal yapısını etkiliyor. Örneğin sürekli uyaran, gereksiz yere kızan, bağıran, çocukların tek bir yönüne, tek bir özelliğine odaklanan anne baba aile ikliminin özelliğini ve niteliğini değiştiriyor demektir. 
Aileyi toplumsal sistemden ayıramayız. Aile toplumun bir minyatürü, aile toplumun çekirdeği, çocuk ise bu parçanın bir atomu, atomlar sistemin bütünüyle özellikleri ile donatılmış olarak karşıma çıkıyor. Çocuğu belli bir yaşa kadar anlamak için aileyi anlamak gerekiyor. Güç, özerklik, özgüven,  sorumluluk, çalışma alışkanlığı, insan sevgisi, dayanışma, saygı, iletişim becerileri gibi konular hayattaki yolculuğun temelini oluşturuyor. Bunları anlamak için tekrar aile iklimine dönmek gerekir. Çocuktaki davranışlar aile ikliminin ürünüdür.  
Aile hayatı ve çocuk ilişkilerine baktığımızda çocukla yaşananları buz dağının görünen kısmına benzetebiliriz. 
Aile büyükleri deniz üzerindeki görünene değil de deniz altında neler yaşanıyor ona odaklanırsa denizaltı kaptanının sağlıklı seyri gibi aile hayatının seyri de sağlıklı ve mutlu olacaktır. Çünkü denizcinin kaderini buzdağının su altındaki kısmını bilmesine bağlı olduğu gibi ailenin kaderi de günlük aile olaylarının altında  yatan duyguları ve ihtiyaçları anlamaya dayanır.


O halde henüz yeni eğitim dönemi de başlıyorken ne yapmalı?


•    Mevcut durum ne olursa olsun pozitif bir değişim yaratmalı ve “ne yaparsam aile sistemine katkım olur?” sorusuyla işe başlanmalıdır.
•    Bir çocuğa doğru eğitimin yolu doğru aile iklimi oluşturmak ve bu aile iklimi ile okul iklimi arasında farklılıkları azaltmak, yani evdeki okul ile okuldaki ev arasındaki ilişkileri düzenleyerek ortak yol haritası belirlenmelidir.
•    “Sıcaklık, nem, yağış, rüzgâr, basınç” gibi elemanlar iklimi oluşturuyorsa, ailenin de iklim elemanları “sevgi, saygı, hoşgörü, sabır, zaman, güven, kurallar, samimiyet ve iletişim”dir. 
İklimi oluşturan elemanların miktarı, seviyesi, değişimi dönüşümü mevsimi oluşturuyorsa, belirli oranları varsa aile ortamındaki iklimi oluşturan elemanların da oranları, seviyesi, sınırı olmalıdır. Aksi takdirde ailede tek mevsim yaşanır. Tek mevsimi yaşayan yerde o yıl mutlu geçmez.
•    Anne baba ile çocuk arasındaki ilişki ve bu ilişkilerdeki tutarlılık, süreklilik, ilişkilerdeki seviye, samimiyet, içtenlik, doğallık,  sıcaklık, ilişkinin oranı, ilişkileri besleyen ve zenginleştiren atmosfer, nasıl bir insan yetiştireceğimizin temelini oluşturuyor.
•    Bir çocuk için annesi ve babası dünyayı temsil eder.  Annesi ve babası çocuğa nasıl davranıyorsa, çocuk da dünyadaki herkesin kendisine aynı şekilde davranacağını düşünür.
•    Ailede sevgi olmazsa olmaz koşuldur, ancak oranı süresi ve niteliği iyi ayarlanmalıdır.
•    Aile içinde duygulara yer verilmelidir ancak sürekli duygusal ilişki çocuğun cılız, zayıf ve kararsız birey olmasına neden olabilir. Duygu durum bozukluğuna yol açmamak için ilişkilerdeki duygusallık ile ebeveyn duygularının da belirli oranda tutulması faydalı olacaktır.
•    Ailenin kuralları olmalıdır. Kuralların uygulanma biçimi, niteliği çocuğun yaşına ve yapısına uygun olmalıdır. Kurallar, aile iklimini boğucu, bozucu ve sıkıcı olmamalıdır. Anne baba an gelir kurallara direnç gösteren çocukların davranışlarına tepki gösterebilir. Bu tepkiler çocuğun kişiliğine, kimliğine dönük değil de davranışa dönük olmalıdır. Asla fiziksel bir cezaya yer verilmemelidir.  Nedenleri açıklanmış tepkiler, çerçevesi çizilmiş tutarlı kurallar çocukta istendik davranış oluştururken tutarsız ve nedensiz tepkiler çocukta olumsuz bir davranışa neden olacaktır. Aile içinde çocukların başının etini yemek, bir şeyi zorla yaptırmak, bağırmak, terlik fırlatmak, güç kavgasına girişmek, istenen sonucun tam tersine neden olur.


Sonuç olarak aile içinde de mevsimler yaşanmalıdır. Yani bir nevi “aile yaşam oyunu” kurulmalıdır. Aile,  çocuk için hayat yolcuğunun temeli ve başlangıcıdır. İnsanca yaşamın temeli burada atılıyor. Ebeveynlik sorumluluğunu almış erkek ve kadın çocuğun belirli bir yaşa kadar nasıl yaşayacağının mimarı durumundadır.  


    Her ailede her şey yaşanabilir,  koşullar ne olursa olsun aile içinde ebeveynler kendilerini coşkun, mutlu ve güçlü hisseder aile iklimini oluşturan elemanların yapısını bozmadığı takdirde çocuklarda olumsuz toplumsal koşullarda bile sağlıklı ve mutlu yetişeceklerdir. 


Eğer bir gün yolunuzu kaybeder de umutsuzluğa düşerseniz, çocuğunuzun gözlerinin içine bakın. Çünkü çocuğunuzun size öğretebileceği üç şey vardır: 


Hiç bir neden yokken mutlu olmak,  her zaman kendini meşgul edebilecek bir oyun bulmak, elde etmek istediği şey için var gücüyle dayatmak...

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.