
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Attığımız her adım gençler için
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan:Bugün yaptığımız her şey, attığımız her adım yarın gençlerimizin işini kolaylaştırmak, önünü açmak için.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Elazığ'da düzenlenen
toplu açılış töreninde gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Kürsüden
referandum öncesi birlik beraberlik vurgusu yapan Erdoğan, "AK Parti'ye,
CHP'ye, MHP'ye gönül veren kardeşlerim hatta ve hatta HDP'ye gönül veren
kardeşlerim size sesleniyorum. Bu birlik ve baraberlikte gelin birleşelim.
" çağrısında bulundu
İşte o konuşmadan satır başları
"Şehit Fethi Sekin kardeşimizin şehri Elazığ'da nice
gakkoşların şehadete talip olduğunu çok iyi biliyorum. Elazığ'a yeni yapılan
şehir hastanesine şehidimiz Fethi Sekin'in adını vereceğiz
BİLMEDİKLERİ İÇİN KARŞI ÇIKIYORLAR
Önümüzde yeni ve önemli bir fırsat var. Bu fırsat
cumhurbaşkanlığı sistemine geçmemizi sağlayacak referandumdur.Cumhurbaşkanlığı
sistemine karşı çıkanların bir kısmı bunun artısını eksisini bilmediği için
karşı çıkıyor. Bir kısmı da kendi foyaları ortaya çıkacak diye karşı
çıkıyor.Bir kısmı da kendi foyaları ortaya çıkacakdiye karşı çıkıyor.
TÜRKİYE'DE REJİM DEĞİŞMİYOR
İddia edildiği gibi Türkiye'de rejim değişmiyor. Yapılan
sadece sistem değişikliği.Yeni sistemin ilk adımı 2007 yılında zaten atılmıştı.
İkinci adımda 2010 Cumhurbaşkanlığı seçimiyle atıldı.
İSTİKRAR 5 YIL GARANTİ ALTINA ALINACAK
Kardeşim sistem ne diyor? Cumhurbaşkanını getirir,
cumhurbaşkanını götürür. 5 yıllığına göreve getirilen Cumhurbaşkanı anayasa
çerçevesinde görevini yerine getirecek. Bu istikrar sürecinin 5 yıl süreyle
garanti altına alınması anlamına geliyor. Bu ülke 25 günde hükümet değişikliği
gördü. Şimdi istikrar ve güven olacak. İstikrarın olduğu yerde kalkınma olacak.
Milletvekili sayısını da 550'den 600'e çıkarıyoruz.
BU ÜLKEDE CUMHURBAŞKANI BAŞBAKAN'A ANAYASA FIRLATTI
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle Türkiye kendine en uygun
sistemine kavuşacaktır. Bu ülkede Cumhurbaşkanının Başbakan'a anayasa
kitapçığını fırlattığını gördük mü? Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın yetkileri tek
elde toplanacak. Artık çekişme, çatışma ve kriz çıkmayacak. Meclis araştırması,
genel görüşme, meclis soruşturması ve yazılı soru yollarıyla Meclis'in yürütme
üzerindeki yetkisi güçlendiriyor. Meclis'e yaptığı tüm işlemlerle ilgili
Cumhurbaşkanı hakkında soruşturma açma ve Yüce Divan'da yargılanmasını talep
etme imkanı veriliyor. Tüm bu düzenlemelerle yürütme göreviyle yasama
organlarının görevleri arasındaki ayrım netleştirildiği için karşılıklı yetki
aşımı diye bir mesele inşallah olmayacaktır.
İŞLERİ GÜÇLERİ DEDİKODU
Ana muhalefet ne diyor, parlamento olmuyor, yasama ortadan
kalkıyor. İşleri güçleri dedikodu. Kararname ile düzenlenen bir konuda kanun
çıkarılırsa üstünlük kanunda olduğu için kararname geçersiz hale geliyor. Bütçe
dışında Cumhurbaşkanı'na kanun teklif etme yetkisi de verilmiyor. Sadece bütçe
kanunun meclisteki görüşmeleri çıkmaza girerse ülkede işlerin sürmesi için bir
önceki bütçe yeniden değerlendirmeyle sunuluyor. Birileri Meclis'in işlevsiz
kılındığını söylüor. Yok böyle bir şey. Meclis aksine güçleniyor. Daha geniş
vazifeler üstleniyor. Yargının bağımsızlığının yanına tarafsızlığını da
ekliyoruz. Yargının herhangi bir grubun, hizbin, ideolojinin tasallutuna
girmesinin önüne geçmeyi hedefliyoruz. Askeri mahkemeler kapatılıyor. HSYK'nın
yapısı çoğulculuğu korunarak daha da güçlendiriliyor.
KAZANAN TÜRKİYE OLACAK
Anayasa değişikliğiyle getirdiğimiz bir başka yenilik de
Cumhurbaşkanının partisiyle ilişkisini kesmesi ortadan kaldırılıyor.
Cumhurbaşkanı adayı olacaksın kurucusu olduğun partinden ilişkin kesiliyor. Bir
insanın karakterinde tarafsız olmak diye bir şey olur mu; olmaz. Gerçekçi olmak
lazım. İnşallah bu sistemle kazanan Türkiye olacak. Kazanan Türk Milleti
olacak.
18-25 YAŞ ARASI KABİNEDE BAKAN GÖRMEK İSTİYORUZ
Seçilme yaşını 30'dan 25'e indirdik. Ama ne dedik yetmez.
Bunu 18'e indirmek lazım. Şimdi 18 yaş hem seçme hem seçilme yaşıdır. Ne
diyorlar, "Çoluk çocuğa mı bırakacağız?" Lafa bak! Bu kendi
gençliğine güvenmemek demektir. Bu millet sıradan bir millet değil. Bu gençlik
sıradan gençlik değil. Bu gençlik Fatih'lerin torunudur. Fatih 21 yaşında çağı
kapatıp bir çağı açtı mı? Şimdi de açarsınız gençler. Öyleyse gençler durmak
yok! Daha çok çalışacağız. Daha çok koşacağız. İnşallah parlamentomuzda 18 ila
25 yaş arası seçilmiş gençler görmek istiyorum. İnşallah 18-25 yaş arası
kabinede de bakanlar görmek istiyoruz.
BENİM 16 NİSAN'A ÇIKACAĞIMIN GARANTİSİ VAR MI
Cumhurbaşkanlığı sistemini şahsi hevesim, arzum olarak
göstermek isteyenlere en büyük haksızlığı gençlerimize yapıyorlar. Bizler
faniyiz, bugün varız, yarın yokuz. Allah ömür ve imkan verdikçe ülkeme ve
milletime hizmet vermek için çalışacağım, mücadele edeceğim. Bizden sonra bu
bayrağı bugünün gençleri devralacak. Şu meydanı coşkuyla dolduran gençler
olacak. 16 Nisan'a çıkacağıma dair elimde bir garanti var mı? Emri hak vaki
olur çıkamayabiliriz. Rabbim takvimi nasıl belirlediyse bu süreç böyle yürüyor.
Ne bir an ileri, ne bir an geri. Kimsenin bu noktada garantisi yok. Gideceğimiz
yer iki metreküp çukur, 9 metre 15 santim kafes. Başka bir şey var mı? Tek şey
var baki kalan kubbede hoş bir seda imiş. Kötülük yaptıysak onunla, iyilik
yaptıysan iyilikle anılacaksın.
ATTIĞIMIZ HER ADIM GENÇLER İÇİN
Bugün yaptığımız her şey, attığımız her adım yarın
gençlerimizin işini kolaylaştırmak, önünü açmak için. Bizler 21 yaşında
İstanbul'u fetheden Fatih'in torunlarıyız. Gittiğimiz ülkelerde 20'li yaşlarda
Bakanlarla, 25 yaşında Dışişleri Bakanlarıyla tanışıyoruz. Bu benim ülkemde
olacak, olacak. Şayet gençlerimiz o birikime, kabiliyete sahipse bizde niçin
olmasın? Olacak. Önce kendimize inanacağız ondan sonra da bu yola koyulacağız.
KANDİL'DEKİLER 16 NİSAN'A 'HAYIR' DİYOR
Şimdi dağlara 15 yaşındaki gençlerimiz, kızlarımız
götürülmüyor mu? Kandil'e götürülmüyor mu? Onlar 16 Nisan oylamasında 'hayır'
diyor. O Diyarbakır Belediyesi'nin önünde ağlayan anneler niye ağladılar?
Yavruları dağa kaçırılmıştı da onun için ağladılar. Onları dağa kaçıranlar
şimdi 'hayır' diyor. 16 Nisan için hayır diyor. Onlarla beraber hareket edenler
var. Unutmayın kişi sevdikleriyle beraber haşrolunacaktır.
YILDIRIM VE BAHÇELİ'YE TEŞEKKÜR
Türkiye'de bir siyasi partinin yüzde 50'ye yakın olması
gerçekten istisnai bir durumdur. Biz
ülkenin kaderini istisnai olarak yakaladığımız istikrar ortamına bağlı
kalmaklardan çıkarıp sistemin kendisini istikrarın güvencesi haline
getiriyoruz. Bu bir reformdur. Bu şahsım için değil özellikle gençlerimiz için
işte bu reformu yapıyoruz. AK Parti ve MHP'nin dayanışmasıyla özellikle sayın
Yıldırım sayın Bahçeli'ye çok teşekkür ediyorum. Zira parlamento sırasında
oradaki mücadeleleri her türlü takdirin üzerindedir. Liderlerine bağlı kalarak,
samimiyetle, dürüst bir şekilde elele velen oradaki milletvekillerini de ben
alkışlıyorum. Çünkü bu farklı bir mücadeleydi. Bu mücadeleyi başarılı bir
şekilde verdiler, işi bitirdiler.
AK PARTİ, CHP, MHP HATTA HDP'LİLERE SESLENİYORUM
AK Parti'ye, CHP'ye, MHP'ye gönül veren kardeşlerim hatta ve
hatta HDP'ye gönül veren kardeşlerim size sesleniyorum. Bu birlik ve
baraberlikte gelin birleşelim. Biz millet olarak Türk, Kürt, Laz, Zaza, Roman,
Boşnak, Arnavutuyla tek millet. İki tek bayrak. Bayrakları bayrak yapan
üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. 780 bin kilometre
kareyle tek vatan. Kimse bu topraklarda operasyon yapamaz. Ve tek vatan. Ve tek
devlet. Türkiye Cumhuriyeti'nden başka bir devlet tanımıyorum. Şimdi diyorum
ki, tek millet için, tek bayrak için, tek vatan için, tek devlet için
evet."
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.