Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'nin konuşmasından satırbaşları:

1950 yılından sonra birçok bilim insanımız olmasına rağmen şehirlerimizi kanyonlara inşa etmişiz. 2002 yılında Sayın Cumhurbaşkanımızın da çabasıyla bir yasa çıkarıldı. Buna göre dönüşüm projesi gerçekleştirildi. 

2030'A KADAR İSTANBUL'DA DEPREM OLASILIĞI YÜKSEK

Bizim her sene 250 bin yapıyı tekrar yapmamız gerekiyor. Deprem riski nedeniyle, 2030'a kadar Marmara'da deprem bekleniyor. Bu deprem 7 ve üzeri olması bekleniyor. İstanbul'daki depremlerin periyodları belli yani 20 - 30 sene içerisinde bekleniyor. Bizim 2030 yılına kadar yılda 250-300 bin civarı yapıyı yıkıp yapmamız lazım. Bazı belediyeler çok gayretli bazıları da vurdum duymaz. Ben bunlara şaşırıyorum, gece nasıl rahat uyuyorsunuz diye sordum.

Burada devletin de vatandaşın da sorumluluğu var. Çünkü yarın bir gün deprem gelirse her şeyi alıp götürüyor. Belediyeler makyaj işlerini bıraksın, birinci iş olarak depremi göz önüne alsınlar dönüşüme hız vermeliler. Vatandaş da gitsin belediyeden hesap sorsun. İstanbul'da dönüşüm yapmak isteyen bina sahipleri İstanbul Büyükşehir Belediyesine başvurabilirler. Şimdi sosyal alanları genişletmek lazım biz konut artışına sıcak bakmıyoruz. Bina sayısını ve konut sayısını belediye meclisi sınırlayabilir. Meclis uygun görürse istediğiniz kadar kat çıkabilirsiniz. 

KANAL İSTANBUL PROJESİNİN MÜKEMMEL BİR MİMARİ PLANI VAR

Sayın Cumhurbaşkanımız " Şehirler dikey değil yatay büyümeli" sözünde çok haklı, çocuklarımız sosyal alanları olmayan yerlerde rahat edemiyorlar, kutuların içinde yaşıyoruz. Tekrar ediyorum yoğunluk artışı yapılmadan diye bir ibare koyduk biz. Şehircilik Şurası'nda diyoruz ki 2012 yılında bir yasa çıktı. Biz nasıl konutları dönüştürürüz diyoruz. Bunun yollarını arıyoruz. Bakanlığın görevi buralardaki engelleri çözmektir. Bizim belediyelerin finans sorunu iki rezerv sorunu var.

Bir taraftan tarihi İstanbul var. Diğer yandan çarpık olan İstanbul var. Ancak Kanal İstanbul projesinde bunların hiç biri olmayacak. Bildiğim kadarıyla muhteşem bir mimari planı var. Askeri alanlar mutlaka yeşil kalacak kimsenin şüphesi olmasın, ancak bozkır olan yerler var oralarda dönüşüm olabilir.

MARMARA'YA YAPAY ADALAR GELİYOR

Dünyada suni adalardan çok yüksek gelir elde edenler var. İstanbul ve Kanal İstanbul'un harfiyatı ile yapay adalar yapılabilir bu kulağa çok makul geliyor.

Bazen yönetmelikleri kötüye kullanan müteahhitler inanılmaz facialara yol açıyor. Biz bunun için de çalışma yapıyoruz şehirlerin de anayasası olsun diyoruz. Planlara sadık kalınmadığı için her şehirde bir anayasa olmalı bu anayasa da her şehirde farklı olmalı, İstanbul Boğazı'nın da ayrı bir anayasası olması lazım. Bir an önce boğaz anayasası çıkmalı ve ihlal eden affedilmemeli.

Terör bölgeleri Şırnak şehir merkezi ve Sur'un bazı ilçelerini kapsıyor. Sur'da durum biraz farklı orada harfiyatlar ve yerleşim sorunu var. Sur'daki el yapımı bombalardan dolayı çok sıkıntı yaşadık. Kur'an'ın içine bomba döşüyorlar. Bu bizim yavaşlamamıza sebeb oldu. Bir yasa çıkarıp daha hızlı davrandık. Bu sene sonunda evini verebiliriz. Sur'daki durum ayrı eğer vatandaş ev istiyorsa hemen alabilir, para istiyorsa hemen verebilir ya da imar planına uygun olarak evini yeniden inşa edebilir. Sur baştan sona elden geçiriliyor bu arada 1200'e yakın tarihi eser yeniden restore edebiliyor. Sur'daki vatandaşın seçeneği çok fazla, bir takım fiyat anlaşmazlıkları oluyor tabi.

Anayasa görüşmeleri yapılırken CHP'nin tavrı yadırgandı. CHP'li vekiller kürsüyü işgal edip, yumruk atıp, ısırarak ihlallerde bulundular. Şimdi CHP AYM'ye gidip ağlamamak için bir yiğitlik gösterisi yaptılar. Madem Anayasa Mahkemesine güveniyorsunuz niye milleti karıştırdınız niye millete gidelim sıkıntı yok deselerdi. AYM'ye gitmiyorlar çünkü çıkan kararın kendilerine zarar verecek olması.

ÇİFT BAŞLILIK SIKINTI VERİYOR

Çift başlılık ortadan kalkacak Atatürk ve İnönü arasındaki kavgaları bilmeyen yok. Rahmetli Özal ve Demirel'in arasındaki tartışmaları biliyoruz. Bir Cumhurbaşkanı Başbakanı mahkemeye veriyor. Özal Demirel'den tazminat kazandı.

Ecevit'in Sezer ile kavgasının maliyetini gördük.

Anayasayı 10 yıldır tartışıyoruz, 61-82 anayasaları onlarca kez değiştirildi.

Tek adamlık olamaz, son Cumhurbaşkanları da hiç birşeyden yargılanamaz. Yeni sistemde belli bir sayı bulununca yargılanabilir nasıl oluyor da CHP tek adamlıktan bahsediyor.  

Yenikapıhaber.com Yunus Bayar