Zehirli Aslan Balığı olarak bilinen Pterois, Hint Okyanusu ve Büyük Okyanus'un batı kısımlarında yaşamakta olan ve son derece tehlikeli bir balık türüdür. Özellikle mercan kayalıklarında yaşamayı tercih eden ve denizin açıklarında genellikle karanlık ve kuytu köşelerde dolanan tür, deniz balıkları arasında zehirli türe girmektedir. Genellikle 50 metre derinliklerde yaşadığı bilinen bu tür kıyıya yakın bölgelerde de yaşayabilmektedir. Gözlerinin üzerinde ve ağızlarının altında adeta bir pervaneyi andıran zehirli dikenlere sahip Aslan Balığı, pektoral yüzgeçleri ile bilinmektedir. Yetişkin bir Zehirli Aslan Balığı ortalama 40 ile 50 cm uzunluğuna kadar ulaşabilmektedir. Oldukça göz alıcı renklere ve desenlere sahip olan bu tür direkt olarak el yada vücut temasına girilmemesi gerekmektedir. Her ne kadar insanlara karşı bir saldırı gerçekleştirmediği söylense de bazen savunma için zehirli dikenleri ile saldırabilmektedir. Diğer deniz canlılarına yaptığı saldırılar genellikle ölümle sonuçlanmaktadır. Vücudunun üst bölgesinde yer alan dikenlerinin insan ile temas etmesi sonucunda Yanma, ateş, terleme, solunum zorluğu ve halsizlik görülebileceği gibi ölümle dahi sonuçlanabilmektedir.

Hem Lezzetli Hem Çok Pahalı

Zehirli diye denize geri bırakılan Aslan Balığı bilinenin aksine doğru temizlenmesi durumunda hem çok lezzetli hem de çok pahalı. Amerika'da ki ünlü restoranlarda 3 bin dolara kadar alıcısı bulunan bu tür gurmelerin de ilgi odağı. Son zamanlarda gündeme gelen ülkemizde Doğa ve Bilim Derneği öncülüğünde gerçekleştirilen İskenderun Teknik Üniversitesi ve İskenderun Belediyesi Su Ürünleri Kooperatif'i öncülüğünde mangalda Aslan Balığı etkinliği düzenlendi. Doğa ve Bilim sözcüsü Servet Doğdu tarafından uygulamalı olarak hem temizleme hemde pişirme teknikleri anlatıldı. Renkli, gösterişli yüzgeçleri, kırmızı ve esmer çizgileri ile göz alıcı olan Aslan Balığı, temizlenmesinin ardından mangalda pişirilerek konuklara ikram edildi. Hızlıca çoğalan ve ekosistem dengesini bozan bu türün zehirli diye denize bırakılmaması gerektiği dile getirilirken, balıkçılar artık Aslan Balığının nasıl avlanacağını ve pişirileceğini öğrendik, bizlerde avlayabiliriz dedi.

Akdeniz'den Sonra Ege'de Zehirli Aslan Balığı İstilası

Yaşam bölgesi Hint Okyanusu ile Pasifik olan Zehirli Aslan Balığı ülkemizde ilk olarak Akdeniz sularında rastlanmıştı. Antalya'nın Kaş, Kekova ve Kalkan ilçelerinde görülen tür, Ege sularında da rastlandı. Muğla'nın Bodrum, Marmaris ve Dalyan ilçelerinde rastlanan tür sayıca kolaylıkla çoğalabilmesinden dolayı tehlike saçıyor. Ege denizinde balıkçıların ağına takılan ve oldukça tehlikeli bir balık türü olduğu bilinen cinsin Türkiye sınırlarına nasıl geldiği merak konusu oldu. Ayrıca son zamanlarda İzmir'in Seferihisar ve Karaburun bölgelerinde de rastlanması endişeri iyice arttırdı. Oldukça hızlı üreyen ve çoğalım sağlayan bu tür son derece zehirli olmasından dolayı herhangi bir talihsizlik durumunda derhal en yakın hastaneye gidilmesi gerektiği söylendi. Ortalama 30 ile 90 dakika içerisinde 40 derecelik bir su ile sokulma tehlikesi yaşayan talihsizlerin bölgeye müdahale etmesi zehrin etkisini dindirdiği söyleniyor. Zehrin salgılandığı bölgede ciddi şişlik ve kızarıklık meydana gelmesinden dolayı, yaralı bölgenin havada tutulması gerekmektedir.

Plajda Görülme İhtimali Yok

Yapılan araştırmalar neticesinde Zehirli Aslan Balığının her ne kadar ülkemiz suları içerisinde görüldüğü dile getirilse de, türün plajlarda görülme ihtimali olmadığı söyleniyor. Bu tür daha çok geceleri aktif yaşam sürmekte olan ve deniz altında kayalık, karanlık ve kuytu bölgelerde yaşamayı seven bir balık. Ayrıca henüz bir insana saldırdığı  da görülmemiş. Aslında her canlı gibi araştırmacılarda Zehirli Aslan Balığının kendini koruma içgüdüsüne bağlı olarak saldırı anında bu zehri salgıladığını söylüyor. Hal böyle olunca tür, insanlara karşı hem saldırı eğiliminde değil, hemde insanlardan kaçıyor.

Türk Sularının Doğası Değişiyor

Son zamanlarda sıklıkla gündemde olan Akdeniz sularında karşılaştığımız farklı balık türleri, Akdeniz'in doğasını değiştiriyor mu? Yapılan araştırmalar ve yetkili birimler tarafından gerçekleştirilen açıklamalara göre ülkemizde özellikle Akdeniz bölgesinde görülen yabancı balık çeşitliliği değişen iklim farklılıkları ve su sıcaklığının artış göstermesinden kaynaklandığını ileri sürdü. Her geçen gün tehdit oluşturmaya başlayan yabancı balıklara karşı belirli koruma alanları ve düzenlemeler yapılması gerektiği dile getiriliyor. Özellikle Kızıldeniz balıklarının yer aldığı Akdeniz bölgesi dışında Marmara'da da 60'dan fazla yabancı balık olduğu söylendi. Bunların genellikle Süveyş Kanalı üzerinden insan eliyle, yapışma ile yada gemi balans suları ile geldiği düşünülüyor. Ekosisteme ciddi ölçüde zarar vermekte olan yabancı balık türleri arasında başta Zehirli Aslan Balığı ve diğer türler için ilgili kurumların balıkçılar, turizm dalış okulları ve kasabalara bilgilendirme amaçlı poster dağıtımında dahi bulundu.