METİN AÇIKLAMASINDA ŞU İFADELERE YER VERDİ;

Geçen hafta içinde Bingöl’de İYİ Parti Meclis Grup Başkan Vekili Lütfü Türkkan’ın bir şehidimizin kız kardeşine küfretmesi hadisesinin şoku içindeyiz.

Öncelikle ifade etmeliyim ki;

Bu bir siyasi açıklama değildir.

Türkiye'nin en büyük sendikası Eğitim-Bir-Sen'in Konya'daki en nitelikli örgütlenmesi üniversite şubesinin adına yapılmış bir açıklama da değildir.

Bu açıklama;

Bu cennet vatanın havasını soluyan, suyunu içen, kara toprağının bereketi ekmeğini temin eden bir vatanseverin haykırışıdır.

Geçen hafta içerisinde İYİ Parti Milletvekili Lütfü Türkkan ismindeki bir müptezel, şehidimizin kız kardeşine küfretme terbiyesizliğini yapabildi.

O günden beri kamuoyunun büyük infialine rağmen adına Parti dediğimiz, bu ülke adına siyaset yapan bir yapılanmanın Kadın Lideri, bu terbiyesizliğe dair bir cümle kurmadı, kuramadı.

Meral Hanım;

Kadınsın;

Selahattin Demirtaş’ın eşine fake bir hesaptan yapılan terbiyesizliğe kadın teması üzerinden tepki göstermiştin.

Şehidimizin kız kardeşi, kadın değil mi!

Daha vahimi;

İyi Parti dediğimiz örgütlenmenin içerisinden de bu müptezele yönelik bir ‘terbiyesizlik etme!’ açıklamasını duymadık.

Bir şehidinin kız kardeşine küfür eden, bir kadına küfreden milletvekiline Bir kadın Genel Başkan ‘terbiyesizlik etme!’ diyemiyor ise, haddini bildiremiyor ise, O Genel Başkan ile O milletvekili arasında milletvekili-genel başkan ilişkisini aşan bir ilişkinin olduğu çok açıktır.  Bu kadar sosyal ve siyasal maliyete rağmen, kamuoyunun infialine rağmen,  Genel Başkan tarafından O müptezel korunuyorsa mutlaka bir nedeni vardır.

İyi Parti içerisinden de bu müptezele karşı  bir cümle kurulamamış olması bu partinin bir parti değil, parti örgütlenme modeli kullanılarak oluşturulmuş özel ajandaya sahip bir organizasyon olduğunun  deklaresayonudur.

Zaman zaman şehit yakınlarımıza yönelik itibarsızlaştırma operasyonlarda şahit olduk ama şehit ve gazi yakınlarımıza yönelik bu düzeydeki bir terbiyesizliğe ilk kez şahit olduk,  inşallah son da olur.

Kara toprağı kanı ile yoğurup Bize vatan kılan şehit ve gazilerimizin emanetleri, yakınlarına karşı husumetin açık olan iki grup vardır.

Birisi PKK ve PKK'nın siyasi uzantısı HDP,

İkincisi ise tasfiye edilememiş unsurları ile FETÖ.

Şehit kız kardeşine küfür terbiyesizliğinin gerçekleştiği yerin çok şehit verdiğimiz ve PKK’nın kitleselleşmekte zorlandığı Bingöl’de geçiyor olması ve 2023 seçim senaryolarında Millet ittifakının HDP’nin desteği olmaksızın başarılı olma şansının olmadığı da dikkate alındığında İYİ Parti cephesinin sessizliği anlaşılıyor.

Şehit ve gazi yakınlarına karşı husumeti aşikar olan ikinci gubun FETÖ ve FETÖ’nun tasfiye edilememiş unsurları olduğunu ifade etmiştik.  Terbiyesizliğin faili Lütfü Türkkan isimli müptezel kimliğin bir televizyon programında  FETÖ’nun  liderlerine yönelik kurduğu ‘Hidayet Karaca terörist ise Ben de bu örgütün üyesiyim.’ ifşaatı ile;

29 Eylül 2014’te kendi kişisel sosyal medya hesabından MIT Tırları konu ederek paylaştığı ‘Adana’da durdurulan tırlardaki silahlar nerede? ISID de mi?’ diyerek kimlere hizmet ettiğini ifşa eden açıklamalarını üst üste koyduğumuzda;

Bir şehidin emanetine kız kardeşine küfreden her kim olursa olsun cezası verilecektir.

Bir şehidin emanetine küfredeni partisinde tutan partinin milliyetçiliği de…

Partinin Kadın Genel Başkanının kadınlığı da…

Millet vicdanında mahkumdur.

İYİ Parti’nin parti disiplini içinde Bu Müptezelin parti üyeliğini sonlandıracak, milletvekilliğini nihayetlendirecek bir irade ortaya konabilse idi ki beklenen budur, ne yazık ki yapılamadı. Şimdi Türkiye Büyük Millet Meclisine çağrı yapıyorum;

Bu müptezelin milletvekilliğini sonlandırmak için ne gerekiyorsa yapılmalıdır. Bu terbiyesizin, bu millet düşmanının, bu kadın düşmanının daha fazla o yüce Gazi Meclis çatısı altında bulunmasına gönlümüz razı değildir.