PİYASALAR

  • BIST 10010643.583.14%
  • ALTIN2504.0050.06%
  • DOLAR32.199-0.09%
  • EURO34.8980.11%
  • STERLİN40.77-0.03%
  1. HABERLER

  2. SİYASET

  3. Hükümet Sözcüsü Bozdağ'dan, Kılıçdaroğlu'nun iddialarıyla ilgili açıklama
Hükümet Sözcüsü Bozdağ'dan, Kılıçdaroğlu'nun iddialarıyla ilgili açıklama

Hükümet Sözcüsü Bozdağ'dan, Kılıçdaroğlu'nun iddialarıyla ilgili açıklama

Hükümet Sözcüsü Bozdağ, CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun iddialarına ilişkin 'Açıkladığı bir belge yok. Elinde gösterdiği kağıt parçalarının gerçekten kağıt parçası olduğunu fark etti. Elinde bomba patladı perişan oldu da ondan dağıtamadı' dedi. Bozdağ, Kılıçdaroğlu'nun Türkiye'nin ulusal güvenlik sorunu haline geldiğini de iddia etti.

A+A-

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, AA Editör Masası'nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Bozdağ'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

''CHP'nin Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, çamur siyaseti dediğimiz bir siyaset tarzını Türk siyasi hayatına maalesef istikrarlı bir şekilde yerleştirmeye çalışıyor. Daha önce de defalarca benzer iftiralarda bulundu. Pek çok şey atıyor, soru soruyor, 'Siz şöyle yaptınız mı, yapmadınız mı? Yoksa belgeleri açıklayacağım' diyor. Açıkladığı bir belge yok.

Açıkladı bir kağıt parçası gösterdi üzerinden fazla bir zaman geçmeden avukat çıktı dedi ki bunların hepsi yalandır gösterilen kağıt parçaları da sahtedir iftiradır dedi gönderilen 1 kuruş para yoktur dedi. Kemal Bey'in iddiası vergi cenneti bir adada şirket kuruldu Tayyip Bey'e yakın olan bazı kişilerin oraya para aktardığına ilişkin. Onlar bu yalandır iftiradır dediler. Çok net. Ben bu belgeleri size dağıtıyorum buyurun gazeteciler milletvekilleri demesi lazım değil mi? Çıkıp 'İşte benim elimdeki belgelerim bu ve bunu size dağıtıyorum' demesi gerekmez mi? İddiasını ispat etmesi gerekmez mi? Elinde bomba patladı, perişan oldu da ondan dağıtamadı.

''ÇUVALLADI VE BOMBA ELİNDE PATLADI''

Elinde gösterdiği kağıt parçalarının gerçekten kağıt parçası olduğunu fark etti. Çünkü kafa basmıyor. Çuvalladı ve bomba elinde patladı. Sahtekarlığı, müftericiliği, yalancılığı, ahlaksızlığı deşifre olduğu için kağıt parçalarını medyaya dağıtmaktan çekiniyor.

''KILIÇDAROĞLU TÜRKİYE'NİN ULUSAL GÜVENLİK SORUNU HALİNE GELMİŞTİR''

ABD'de Zarrab'la ilgili bir dava başlıyor baskıyla iftiracı haline geldi oradan Türkiye suçlanırken Türkiye'de de ana muhalefet partisinin lider büyük bir iftira kampanyası başlattı. Kılıçdaroğlu gibi kukla bir lider isteniyor. Kim Türkiye'nin, Cumhurbaşkanının aleyhine bir iftira veriyorsa eline, adam 'bu iftira mıdır, değil midir' diye bakmıyor bile. Aldığı gibi bodoslama dalıyor. Nedir, ne değildir, ne getirir, ne götürür bakmıyor. Gözü kin ve nefretten hiçbir şeyi göremez hale gelmiş. Ben diyorum ki Sayın Kılıçdaroğlu'na, 'Siz Türkiye'den, Türkiye'nin hükümetinden, Türkiye'nin Cumhurbaşkanından ne istiyorsunuz da siz Türkiye'nin bütün düşmanlarıyla Türkiye'ye, Türk milletine, Türkiye'nin hükümeti ve Cumhurbaşkanına karşı ittifak ve işbirliği yapmaktan çekinmiyorsunuz? Böyle bir şey olabilir mi? Kılıçdaroğlu, bugün Türkiye'nin ulusal güvenlik sorunu haline gelmiştir, milli bir sorunu haline gelmiştir. Yaptıkları yenilir yutulur şeyler değildir. Ülkesine devletine milletine her gün iftira yoluyla zarar veren bir kişiyle karşı karşıyayız. Bu kadar önemli görevlerde bulunan birisinin 'Ben yanıltıldım' demeye hakkı yoktur, çünkü gelen her konuyu tetkik etmek, 'doğru mu, eğri mi' diye incelemek, ondan sonra konuşmakla mükelleftir. Bu, gönüllü bir taşeronluk işbirliğidir.

Merkel, 'Türkiye güvenli ülke değildir gitmeyin' dedi. Kendisi açıklama yaptı Alman gazetelerine 'Türkiye güvenli bir ülke değil gelmeyin' dedi. Onlar Türkiye'nin aleyhine ne açıklama yapıyorlarsa, uluslararası güçler, istihbarat örgütleri, gazeteler, devletler, terör örgütleri, onun Meclis'teki ve Türkiye'deki legal görünümlü sözcüsü hiç tereddütsüz CHP. Burada aynısını görüyoruz.

''BU BELGEYİ KİMDEN ALDIĞINI AÇIKLAMASI LAZIM''

Dürüst adam, ahlaklı, şerefli olduğunu iddia eden birisi bir belge açıklıyorsa bu belgeyi kimden aldığını da açıklaması lazım. 'Ben haber kaynağımı gizli tutarım.' Sen gazeteci falan değilsin, böyle bir yeminin falan yok. Ben şimdi soruyorum, diyorum ki 'Bunu kim verdi sana? FETÖ'cüler mi verdi, yoksa bazı ülkelerin istihbarat örgütleri mi verdi, yoksa diğer terör örgütlerinden herhangi birisi mi verdi, yoksa Türkiye düşmanlarından bizim bilmediğimiz başka birisi mi verdi veya siz mi oluşturdunuz bu sahte belgeleri veya çarpıtıyor musunuz?' Yani seni kim kullanıyor?

''NESİN SEN KENDİ ÜLKEN ALEYHİNE ÇALIŞIYORSUN?''

Fısıltı gazeteleri dolaşıyor, 'şunlar verdi, bunlar verdi'. Ben de merak ediyorum, herhangi bir istihbarat örgütü mü verdi? Verdiyse sen veren ülkenin çıkarlarına mı çalışıyorsun? O istihbarat örgütlerinin angaje ajanı mısın? Nesin sen, kendi ülken aleyhine çalışıyorsun? Yok bir terör örgütü verdiyse o zaman sen bu örgütünün destekçisi misin? Bu terör örgütüyle arandaki ilişki nedir, onu açıkla. Türkiye düşmanları verdiyse senin bu Türkiye düşmanlarıyla olan muhabbetinin sebebi nedir, bunu açıklaması lazım.

''KILIÇDAROĞLU YALAN SÖYLÜYOR BU MÜNAFIKLIK ALAMETİ''

İftiracılar münafık adamlardır, ikiyüzlü adamlardır, konuştuğu zaman yalan söylemek münafıklığın alametlerinden biridir. Türk siyasetinin baş münafıklarından bir tanesi Kılıçdaroğlu ve konuştuğunda yalan söylüyor. Bu münafıklık alametidir ve bu alameti de üzerinde maalesef taşıyor. İddia yurtdışına para aktarıldığı Man Adası vergi kaçıranlar için bir cennet oraya enişte kardeş buraya para aktardığına ilişkin. Cumhurbaşkanımız net söyledi bunu ispat edin. Bu kağıt parçaları Kılıçdaroğlu'nun yalancılığını ispat eden evrak olduğu için veremiyor. Veremez de.

Sağduyulu, aklını ideolojinin emrine vermemiş olan, kin ve düşmanlıkla kalbini ve aklını rehin etmemiş olan Cumhuriyet Halk Partililerin, bizim sorduğumuz bu soruların tamamını Kılıçdaroğlu'na sorduklarını düşünüyorum. 'Bizi bu kadar rezil kepaze etmeye, bizi müfteri duruma düşürmeye hakkın yok' dediklerini duyar gibiyim. 'FETÖ'nün, başka ülkelerin istihbarat örgütlerinin, Türkiye düşmanlarının taşeronluğunu yaparak Atatürk'ün partisini Atatürk'ün partisi olmaktan çıkarmaya senin hakkın yok' dediğini düşünüyorum.

''ELİNDEKİ KAĞIT PARÇALARINDA GÖNDERİLEN 1 KURUŞ PARA YOK''

Elindeki kağıt parçalarında gönderilen 1 kuruş para yoktur. Elindeki evraklar ya sahtedir ya da çarpıtıyor. Çıkar şu kağıt parçalarını herkese ver. Meclis Araştırması veriyor yahu sen araştırmadın mı? Türkiye'de kullanımı en kolay malzeme Kılıçdaroğlu.

''ADAMDA UTANMA HİSSİ YOK''

Mustafa Gündoğan özel kalem müdürü diyor. İnsan bi bakmaz mı? Cumhurbaşkanı çıktı dedi benim böyle bir özel kalem müdürüm olmadı. Ahlak sahibi birisinin demesi gerekmez mi biz yanlış yaptık özür dileriz. Adamda tık yok utanma hissi yok. Bunlar haya hissini kaybetmişler. Cumhurbaşkanımız dava açtı bir dava daha açacağını söyledi. Bizim hukukumuzda böyle bir durumda ispat külfeti veriyor anayasa. Bu evrakları götürüp mahkemeye vermeleri lazım. Kılavuzları karga Kılıçdaroğlu'nun.

''DIŞARI 1 KURUŞ PARA GÖNDERMEDİK DİYORUZ''

Dışarı para aktarmadık 1 kuruş para göndermedik diyoruz. 1 kuruş para dışarı göndermedim. Ben göndermedim diyorsam bunu göndermediğimi kim ispat edecek? Gönderdin diyen ispat edecek. Kılıçdaroğlu bu kağıt parçalarını partide acaba kaç kişiye verdi? Grup başkanvekillerine verdi mi? Partisinden de yeteri kadar insana verdiğini düşünmüyorum. Parti Meclisi'nde müzakere sırasında bu kağıt parçalarını üyelerine dağıtıp siz de teyit edin deyip müzakere mi yaptı yoksa dağıtmayıp sallayıp iftirayı onlara karşı da mı söyledi? Veremez çünkü yalanının ortaya çıkmasından rahatsız olur.''

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.