PİYASALAR

  • BIST 1009667.711.5%
  • ALTIN2497.4020.54%
  • DOLAR32.5840.1%
  • EURO34.8310.21%
  • STERLİN40.6630.07%
  1. HABERLER

  2. Fosil çağı siyaseti ve CHP
Fosil çağı siyaseti ve CHP

Fosil çağı siyaseti ve CHP

A+A-
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin anayasal metni oluşturulurken müzakerelere katılmadı CHP.

İktidar partisiyle Meclis'teki en küçük grubu oluşturan muhalefet partisinin birlikte hazırladığı tarihi metne katkı sunma fırsatını kaçırdı ana muhalefet partisi.

Anayasa Komisyonu ve Meclis Genel Kurul aşamalarında da enerjisini, kurumsal varlığını ve sayısal çokluğunu eleştirel de olsa yapıcı ve sonuç alıcı bir tutuma dönüştürmedi. Onun yerine burun kırmayı, bacak ısırmayı, kürsü işgal etmeyi, oy kabinine girip çıkmayarak TBMM'deki  çalışmayı yavaşlatmayı tercih etti.

Bunun başarılı bir siyaset olmadığı ortada.

Hatta adını koyalım. Bu son derece başarısız ve gülünç bir siyaset.

Siyaseti sonuç almak, bir durumu, olayı, algıyı, olguyu kendi görüşleri yönünde değiştirmek olarak görenler için siyaset bile değil. Çünkü sonuç almıyor.

Nitekim, "Biz bu değişikliği Komisyon'dan geçirtmeyeceğiz" dediler. Geçti.

"Ne yapar eder, Meclis'ten zinhar geçirtmeyiz"dediler. Yine geçti.

Şimdi de "Biz bu öneriyi sandıktan çıkartmayız" diyorlar...

***

CHP lideri ve parti yetkilileri Ekim başından beri "hükümet sistemi değişirse, paketi Anayasa Mahkemesine götürüp iptal ettiririz" diyordu, malum. 

Meclisi ve Türkiye'yi aylarca böyle tehdit ettikten sonra dün partisinin grup toplantısında "Anayasa Mahkemesi'ne gitmeyeceğiz" deyiverdi Kılıçdaroğlu!

Her anayasa değişikliğini dakika sektirmeden AYM'ye götürmekle nam salmış bir partinin tarihinde ilk olmak üzere mahkemeye iş gördürmektense halkla yüzleşmeyi tercih etmesi insanın geleceğe inancını tazeliyor.

Demek CHP, halk iradesine itimat etmeyi öğreniyor. Ne mutluluk...

***

Kemal Bey dün tam olarak şöyle gerekçelendirdi bu kararı:

"Söz, karar ve yetki millettedir. Meclis'in yanlış hesabı milletten dönecektir. AYM'ye gitme hakkımız bulunmaktadır. 60 günü milletin hakimliğine bırakacağız. Anayasa Mahkemesi'ne gitmeyeceğiz".

Kilit cümleyi fark ettiniz mi?

"Meclis'in yanlış hesabı milletten dönecektir" diyor CHP genel başkanı.

Geçenlerde de genel başkan yardımcısı Bülent Tezcan kurdu aynı cümleyi.

Halk iradesine vurgu yapılan kısma amenna, ama bu cümleyi kuran parti parlamenter sistemi savunuyor aynı zamana. Yani statüko devam etsin, yürütme organı yasama içinden çıksın, hükümeti kuracak kişiyi halk seçmesin Meclis seçsin diyor!

Üstelik, bütün siyasetini Yasama Meclisi üzerine kuruyor ama aynı Meclis yasama faaliyetinde bulunurken -bakınız son çalışma- katkı vermediği gibi "yanlış" dediği işi Meclis'te düzeltmeye çalışmadı, meseleye ciddiyetle dahi yaklaşmadı CHP. Bilakis Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni Hababam Sınıfına çevirmek için her tür "tuhaflığı", "cıvıklığı" yaptı.

***

İstanbul'da başörtülü bir lise öğrencisi minibüste saldırıya uğramış, saldırgan genç kızın başını zorla açmış, tehdit etmiş, hakaret etmiş, darp etmişti.

Kemal Bey dün partisini provokasyonlara karşı uyardı. Hatta üniversitelerde kılık kıyafet serbestisi getiren anayasa değişikliğini 2008'de AYM'ye götürüp iptal ettiren parti olduğunu unutarak "CHP herkesin kıyafetinin güvencesidir, başörtülülerin yanındayız" bile dedi.

Lakin CHP Maltepe üyesi olduğu ortaya çıkan "saldırgan Almila Kurser'in yanında değiliz, böyle bir nefret suçlusu partimizin üyesi olamaz" diyemedi. 

***

Benzer bir büyük çelişkiyi bağzı kadın dernekleri, yaşam tarzı bekçileriyle ikiyüzlü hak ve özgürlük savunucuları da yaşamakta.

Otobüste mini etekli bir kadın bir manyak tarafından tekmelendiğinde suçu muhafazakarlara ve AK Parti'ye yıkıveren ezberciler, başı zorla açılan genç kız için "dostlar eşitlikçi ve özgürlükçü sansın" diye bile iki satır kelam etmedi.

Ya da Abdülhamit'in torunu diyeMüjdat Gezen, Yılmaz Özdil, Uğur Dündar, Özgür Özel gibi fosilleşmiş, cinsiyetçi ve gerici kafaların pespayeliğine maruz bırakılan Nilhan Osmanoğlu için.

Fosil çağından çıkamayalar, dinamik Türkiye'ye ayak uydurup Cumhuriyetin 100. yılına yetişebilecek mi, göreceğiz.


AA
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.