PİYASALAR

  • BIST 1009716.770%
  • ALTIN2435.6810.33%
  • DOLAR32.52-0.13%
  • EURO34.891-0.16%
  • STERLİN40.5940.06%
  1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Çarşılardaki Dayanışma Geleneği Kapalıçarşı’da Hala Yaşıyor
Çarşılardaki Dayanışma Geleneği Kapalıçarşı’da Hala Yaşıyor

Çarşılardaki Dayanışma Geleneği Kapalıçarşı’da Hala Yaşıyor

Fetihten başlayarak yaklaşık 250 yıl içinde adım adım oluşan Kapalıçarşı, içindeki yapı planı göreli olarak bozulmadan günümüze ulaşan eşsiz bir eserdir.

A+A-

Gülay Kurt… Mimar, yazar, anne. ‘Geçmişten Geleceğe Kapalıçarşı’ kitabında İstanbul’daki çarşı kültürünü, geleneğini anlattı. 560 yıllık tarihe sahip dünyanın en önemli çarşılarından olma özelliği taşıyan Kapalıçarşı’nın kaydını tuttu bir bakıma. Gülay Hanım ile çarşıları, pazarları eski İstanbul ticaretini konuştuk. Buyurunuz.

DAYANIŞMA GELENEĞİ

Gülay Hanım, Osmanlı şehirlerinde çarşı geleneği nasıldı?

Osmanlı kentlerinde kamusal nitelikli kurumlar içinde çok önemli bir yere sahip olan çarşı, yalnızca bir alışveriş alanı değildir. Çarşılar aynı zamanda loncaların denetimindeki bir üretim ve yaşam alanıdır. Çarşıda üretim ve ticaret kurallarının yanı sıra mekânın kullanılmasına ilişkin kurallar da belirlenir. Burası aynı zamanda dürüstlük, adalet ilkeleri, insanlık değerleri gibi toplumsal-kültürel kuralların biçimlendiği, yaşatıldığı bir toplumsal ve ekonomik mekândır. Çarşılardaki dayanışma geleneğinin izleri Kapalıçarşı ve çevresinde hâlâ yaşamaktadır.

ÜRETİMİN VE TİCARETİN MERKEZİ

Pazar ve çarşı arasındaki temel farkı nasıl yorumluyorsunuz?

Pazar (Farsça bazar) Türkçe bir sözcük olmayıp “Kapının dışındaki işyeri” anlamındadır. Kapı “Kentin cümle kapısı”dır. Selçuklularda hem açık hem kapalı ‘Pazar’ vardı ve kapalı pazarların yanında belli zamanlarda açık olan pazarlar da mevcut bulunurdu. Bunlar arasında öne çıkanlar; Amasya-Tokat arasındaki Azine Pazarı ve Kayseri-Kırşehir arasındaki Ziyaret Pazarı ile uluslararası ticarete açık olan Yabanlu Pazarı’dır.

Pazar yerleri ise ham ürün satışının yapıldığı sabit mekânı olmayan ticaret alanlarıdır. Batı dillerinde ‘Bazaar’ çarşı kelimesinin karşılığıdır. Çarşı, bir ana cadde ve bu caddeye açılan sokaklardan oluşmaktadır. Çarşı içerisinde üretilen çeşitli türde malların satıldığı dükkânlar yer almaktadır. İlk olarak ahşap yapılan dükkânlar çeşitli yangın ve tahribatlar sonucunda kâgir olarak inşa edilmişlerdir. Osmanlı’da çarşı üretimin ve ticaretin merkezi olduğu kadar kentte yaşayanların kamusal yaşamını da sürdürdüğü bir alandır. Osmanlı kentinde Antik Yunan, Roma veya Bizans kentinde olduğu gibi kentlilerin düzenli olarak bir araya geldikleri; politik, ticarî, kültürel ve dinî boyutlarıyla kamusal eylemlerde bulunabilecekleri bir kent merkezi yoktur. Bu yüzden Osmanlı kentinde, kentlilerin kamu yaşamında bir araya geldiği mekânların başında çarşı yer almaktadır.

250 YILDA YAPILDI

Kapalıçarşı’nın inşa ediliş sürecini anlatır mısınız?

Kapalıçarşı bir defada inşa edilmemiş, bedestenler ve hanlar gibi ilk kuruluşlarında kâgir olan yapılarla, eski ahşap dükkânların kapladıkları alanların kâgire dönüştüğü, zamanla büyük boyutlu tamirler sonucunda bazı değişikliklerin yapıldığı ve bunların hepsinin yansıdığı bir yapı bütünü olmuştur. Fetihten başlayarak yaklaşık 250 yıl içinde adım adım oluşan Kapalıçarşı, içindeki yapı planı göreli olarak bozulmadan günümüze ulaşan eşsiz bir eserdir.

DOĞU’DAN BATI’YA

Anadolu’yu bir ticaret merkezine haline getiren temek aktör nedir?

Anadolu ve Ortadoğu, ‘Asur ticaret kolonileri döneminden’ bu yana, ticaretin merkezinde yer almaktadır. Doğu’nun ipeğinin, baharatının ve diğer ürünlerinin kervanlarla Batı’ya taşınması, ‘İpek Yolu’ üzerinden gerçeklemiş, bu yol ticarî işlevinin yanı sıra Doğu-Batı arasındaki kültürel alışverişe de önemli katkılar sağlamıştır. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerindeki çarşı birimleri incelendiğinde, dükkân, arasta, pazar, çarşı, ribatlar, kervansaray, menzil külliyeleri, han, bedesten ve en son kapalı çarşı şeklinde biçimlendiği görülmektedir.

KONUT KULLANIMI AZ

‘İstanbul hanlar bölgesiydi’ diyorsunuz kitapta. Bunu biraz açar mısınız?

Kapalıçarşı ve Liman Bölgesi arasında konumlanan Hanlar Bölgesi eskiden beri depolama ve konaklama başta olmak üzere ticarî hayatın çok önemli ihtiyaçlarına cevap vermiş bir bölgedir. Fetihten itibaren bu bölgede vakıf sahipleri tarafından, vakıflarına gelir temin etmek amacıyla hanlar yaptırılmıştır. Konut kullanımının az olduğu bu bölgede, ticarî yapılar bölgenin mimari karakterini oluşturmaktadır. Burada yer alan mevcut hanlar Osmanlı şehir hanlarının bir örneği olan ticaret hanlarıdır. En önemli özellikleri, içinde ikamet edilmeyip tamamen ticarete yönelik hizmet vermeleridir. Genellikle iki katlı olarak inşa edilen bu tip hanların zemin katları depo ve servis bölümlerine, üst katları ise bugünkü karşılığı olan bürolara ayrılmıştır. Tarihî Yarımada’nın sınırları içinde bulunan, dünyanın en büyük açık ticarî alanlarından biri olan ‘Hanlar Bölgesi’, bugün de Tarihî Yarımada’nın ve İstanbul’un en önemli ve canlı ticaret merkezlerinden biridir. 17’nci yüzyıldan itibaren ticaretin canlanmasıyla büyük gelişme kaydeden ‘Hanlar Bölgesi’ günümüzde Kapalıçarşı’ya kadar uzanmaktadır.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.