PİYASALAR

  • BIST 10010276.880.67%
  • ALTIN2390.3670.03%
  • DOLAR32.335-0.05%
  • EURO34.7430.01%
  • STERLİN40.513-0.01%
  1. HABERLER

  2. GÜNDEM

  3. Bakan Sarıeroğlu: Analık da bir hak, çalışmak da bir hak
Bakan Sarıeroğlu: Analık da bir hak, çalışmak da bir hak

Bakan Sarıeroğlu: Analık da bir hak, çalışmak da bir hak

Çalışma Bakanı Sarıeroğlu, kadınla ilgili konuları Türkiye'nin ilerlemesi için elzem gören bir anlayışla ilk günden itibaren çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek ' Kadın konusunda ötekileştirmeyi, ayrımcı dil kullanmayı her zaman reddettik' dedi.

A+A-

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından Küçükçekmece'deki Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi'nde düzenlenen "25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü" etkinliğinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'de kadınlar için tarihi reformlara imza attığını, vizyonuyla ülkede kadınların güçlenmesine katkı sağladığını vurguladı.

Kadını baş tacı yapan bir medeniyetin mensubu olunduğunu ifade eden Sarıeroğlu, "Kadın hakları konusunda mesajlarının üzerine hiçbir sistemde, hiçbir medeniyette daha söz söylenmemiş bir peygamberin ümmetiyiz. İçinde bulunduğumuz, yaşadığımız toprakları kucaklayan, sarmalayan anlamına gelecek şekilde 'Anadolu' diyen bir medeniyetin mensuplarıyız. Bizim medeniyetimizde kadın baş tacı, bizim medeniyetimizde kadınlar kıymetlidir." diye konuştu.

Sarıeroğlu, Türkiye'nin kadına yönelik şiddetle ilgili konular tartışılırken diğer ülkelerden farklı bir durumda olduğunu belirterek, kadına yönelik şiddetin ırk, dil, din, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin, gelişmiş, gelişmekte olan, az gelişmiş bütün ülkelerin temel sorunu olduğunu söyledi.

'Biz 'Analık da bir hak, çalışmak da bir hak.' dedik"

Özellikle çalışma hayatında geçmişten beri "kadınları analık ve kariyer arasında tercih yapmaya zorlayan" bir zihniyet olduğuna işaret eden Sarıeroğlu, şöyle devam etti:

"Biz AK Parti olarak 'Analık da bir hak, çalışmak da bir hak.' dedik. Kadınlarımızı tercih yapma zorunluluğundan kurtaran politikaları uygulamaya geçirdik. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği, aile kurumu ve 3 çocuk konusuyla alakalı olarak çalışma hayatındaki bayanların doğum yaptıktan sonra çalışma hayatından kopmamaları için iş ve aile hayatını uyumlaştırıcı tekrardan çalışma hayatına dönmelerini sağlayan çok önemli düzenlemeler yaptık. Bunların ikincil düzenlemelerini çıkarmak da bizlere nasip oldu, Allah'a hamd olsun. İnşallah kadınları daha da güçlü yapacağız. Yapacağımız çalışmalar bizim sadece ülkemiz sınırlarındaki kadınlar için değil, tüm mazlum ve mağdur coğrafyada şu an şiddet gören, zulüm gören kadınlar için de önemli. Yaptığımız çalışmalarla sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde mazlum ve mağdur coğrafyalarda yaşanan bütün olumsuzlukların en büyük yükünü taşıyan, en büyük acısını yaşayan kadınlara da inşallah umut olmaya, oralara da el uzatmaya devam edeceğiz."

"Kadına yönelik şiddetin hiçbir gerekçesi olamaz"

Sarıeroğlu, "kadın meselesini dolgu malzemesi olarak kullanan" bir anlayışta olmadıklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Biz kadınla ilgili konuları Türkiye'nin ilerlemesi için elzem gören bir anlayışla ilk günden itibaren çalışmalarımızı sürdürdük. Kadın konusunu siyaset üstü bir mesele olarak gördük. Kadın konusunu ideolojiler üstü bir mesele olarak gördük. Kadın konusunda ötekileştirmeyi, ayrımcı dil kullanmayı her zaman reddettik. Bugün burada bu vesileyle özellikle kadına yönelik şiddet gibi hassas bir konuda siyasete dolgu malzemesi yaparak büyük bir gaf yapan ana muhalefet partisinin genel başkanını da kınamak istiyorum, gerçekleştirmiş olduğu sözler nedeniyle.

Kadına yönelik şiddetin hiçbir gerekçesi olamaz. Hiçbir şekilde meşru hale getirilemez kadına yönelik şiddet. Bu anlamda büyük bir gaf yapmıştır. Yaptığı gafla, yoksul kesimlerdeki-kendi deyimiyle, bizim için böyle bir ayrım söz konusu dahi değil-bu zihniyetin de göstergesi. Gelir durumu düşük olan kesimleri de çok büyük bir zan altında bırakmıştır. Hem erkeklere hem bu kesimdeki vatandaşlarımıza da büyük bir haksızlık yapmıştır. Bu dili, bu ayrımcı dili, bu üstenci dili, bu cinsiyetçi dili ve bu şiddeti meşru gören dili kınadığımı belirtmek istiyorum."

AA

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.