31 Mart yerel seçimleri için çalışmalar hız kesmeden devam ediyor...

Cumhur İttifakı cephesinde özellikle büyükşehirler için hummalı hazırlıklar yapılıyor.

Bu illerden biri de İzmir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak Hamza Dağ'ın adını açıkladı.

Bugün de İzmir'in ilçe belediye başkan adayları için toplantı düzenleniyor.

"İzmir Körfezi'ndeki kokudan geçebiliyor muyuz"

Programa katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında önemli mesajlar vererek şu ifadeleri kullandı:

İzmir'in bize vereceği desteği çok önemli görüyoruz. İzmir ile İzmirliyle aramıza kimseyi sokmadık, sokmayacağız. Ne İzmir ne de İzmirlilik kimsenin tekelinde değildir. Şu İzmir Körfezi'nin hali nedir ya? Kokudan geçebiliyor muyuz? Geçemiyoruz. Şu güzelim Körfez'i önce kokutup sonra onu kimyasalla bastırmaya çalışanların bu şehre verebilecek hiçbir şeyi yoktur.

İzmir halkını tıpış tıpış sandığa gidip kendilerine oy verecek güruh olarak görenler bu insanların gönlünü kazanmak için niye uğraşsın ki? Biz İzmir'e efendi olmaya değil bu şehrin ve insanının hizmetkarı olmaya talibiz.

"Tüm enerjimizi 31 Mart'ta sandıkları patlamak için kullanacağız"

Erdoğan konuşmasına şu sözlerle devam etti:

Sözlerimin başında sabah yaşadığımız merkezi Menderes açıkları olan 5,1 şiddetindeki depremden dolayı tüm İzmirlilere geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Cumhur İttifakı olarak İzmir Büyükşehir Belediye başkan adayımız Hamza Dağ kardeşimizin ardından bugün de ilçelerimizde aday göstereceğimiz isimleri açıklamak üzere bir aradayız. Amacımız aday belirleme işlemlerini en kısa sürede bitirerek tüm enerjimizi 31 Mart'ta sandıkları patlamak için kullanmaktır.

"Algıyla belediye başkanlığı yapma devri sona ermiştir"

Büyükşehir adaylarımız şehirlerimiz için geliştirdikleri vizyon projelerini açıklamaya da başladılar. Bundan 30 yıl önce belediyelerde aldığımız ülkemize ve milletimize hizmet emanetini şehirlerimizin çehrelerini değiştirerek, insanımızın hayat seviyesini yükselterek bugüne kadar getirdik. İnşallah 31 Mart'ta diğer pek çok şehrimiz gibi İzmir'in de tercihini gerçek belediyecilikten yana kullanacağına inanıyorum.

Bugün açıklayacağımız ilçe belediye başkan adaylarımızın da kendi sorumluluk alanlarında aynı başarıyı göstereceğinden şüphe duymuyorum. Türkiye'de artık sadece şovla, sadece ajans parlatmasıyla, sadece yalanla, sadece algıyla belediye başkanlığı yaparak şehirlerimizin yıllarını heba etme devri sona ermiştir. Milletimiz 31 Mart'ta şehirlerini ortak değerlerini istismar siyaseti ile değil, eser ve hizmet siyaseti ile yönetecek belediye başkanlarını tercih edecektir.

"Adaylarımız gönlü ve aklı başka yerlerde olan isimler gibi değil"

Bizim adaylarımız, belediye başkanlığı koltuğunda oturan ama gözü, gönlü ve aklı başka yerlerde olan isimler gibi değildir, olmayacaktır. Ülkemizin başına 40 yıldır musallat edilen bölücü terör belası yeniden bu toprakları işgal girişiminin parçası. Emperyalist güçler sinsi oyunlara içeriden destek verecek maşaları figüranları daima buldular. Kimi bilerek kimi bilmeyerek bu senaryolarda rol üstlenenler tarih önünde hak ettikleri notları almışlardır. Hükümetimizin ilk dönemi ülkenin yakasından düşmek istemeyen vesayet güçlerine karşı mücadele ile geçti.

"İsrail katliamlarını durdurmalıdır"

Uluslararası adalet divanının dün aldığı karar dünya 5’ten büyüktür haykırışımızın adeta bir aksisedasıdır. İsrail’i bir kez daha uluslararası toplumun sesine kulak vererek saldırılarını ve katliamlarını bir an önce durdurmaya çağırıyoruz. Tüm bu gerçeklere rağmen Türkiye'nin kendi topraklarında ve kendi vatandaşlarından ibaret bir güç olmadığını hala anlamayanlar var. Şayet biz kendi topraklarımızda, kendi vatandaşlarımızla sınırlı kalsaydık bizi bu coğrafyadan 40 defa kazıyıp atmışlardı.

"Biz kimin ne dediğine değil milletimizin ne istediğine bakacağız"

Türkiye, başka ülkelerin başka ülkelerin başına gelse defalarca yerle yeksan olmalarına yol açacak badireleri atlatmayı başarabiliyor. Kim aksini iddia ediyorsa bu ülkenin içe kapanmasını istiyorsa, emin olun ardında bir ihanet bir gaflet vardır. Biz kimin ne dediğine değil milletimizin ne istediğine bakacağız. Türkiye Yüzyılı'nın inşasını da aynı anlayışla yürütecek ve neticelendireceğiz.