TALAT YAVUZ AÇIKLAMASINDA ŞU İFADELERE YER VERDİ;

Bir koşuşturmacadır gidiyor. Son iki aydır gündemi takip etmekte zorlanıyoruz. Bazen durun bir dakika deyip bir ara değerlendirme yapma ihtiyacı hissediyor insan. Salgın yeni varyantıyla yeni bir yolculuğa çıktı. Ekonomideki gelişmeler salgını unutturdu. Dövizin dizginlenmesi, asgari ücretin belirlenmesi, vergi düzenlemesi, telafi zammı derken temmuz ayına kadar başka gündemlere dönebileceğiz.

Sendikalarda uzun yıllar görmediğimiz kadar üye hareketliliği var. Son toplu sözleşmede, toplu sözleşme aidatına yapılan zammın, memur sendikacılığının geleceği açısından ne kadar stratejik bir kazanım olduğunu herkes gördü. Kısa zaman sonra sendikalı memur oranı yüzde doksanları aşacaktır.

Sendikalardaki üye hareketliliğinin elbette başka sebepleri de var. Bir sendikanın seçim sürecinden yansıyan üzücü görüntülerin ardından bu sendikadan önemli kopuşlar yaşanıyor. Görünen o ki bugünlerde yaşanan hareketliliği iyi analiz eden ve doğru politikalar belirleyebilen sendikalar büyümeye devam edecektir.

Kazanım üretenler büyüyecek, konjonktür gereği kısmi büyüyen sendikalar ise bir zaman sonra, kendilerinden kazanım bekleyen yeni üyelerine karşı zor durumda kalacaklardır. Bunun en büyük delili de Memur Sen’e bağlı sendikaların, bütün haksız eleştiri ve saldırılara rağmen yaptığı binlerce üye ile büyümeye devam etmesi ve daha önce yetkinin hakkını veremeyen sendikaların da giderek küçülmesidir.

Bu ara değerlendirmemizde kısaca eğitim gündemine de bakacak olursak, asıl durulmanın eğitimde ihtiyaç haline geldiği görülecektir. Bu kadar heyecanı, bu kadar belirsizliği ve bu kadar savrulmayı bu sistem kaldıramayacak. Algı peşinde koşmaktan vazgeçilmelidir. Eğitim kadrosunu heyecanlandıracak adımlar atılmalı, tatil dönüşü olumlu bir hava oluşturulmalı, eğitimin gerçek gündemine dönülmelidir. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu daha özenli çalışarak, öğretmeninden okul müdürüne, şube müdüründen ilçe müdürüne kadar herkesi ve ilgili her konuyu kapsayacak şekilde düzenlemek bile büyük bir moral kaynağı olacaktır.

Bu arada giderek artan öğretmene şiddet konusunda mücadeleye, televizyonların genel yayın yönetmenleri veya patronlarıyla ciddi görüşmeler yaparak yeniden başlanmalıdır. Haberlerde verilen görüntüler ve kullanılan metinler, sanki velileri tahrik etmek ve şiddeti körüklemek için özel çalışılıyor. Öğretmenlere karşı takınılan önyargılı ve olumsuz tavır, reklamlara bile ilham kaynağı oluyorsa, hep beraber durup düşünmemiz gerekiyor.

Özetle birçok yönüyle hareketli, zor ve sıkıntılı bir dönem yaşıyoruz. Herkesin daha iyi niyetli ve daha sorumlu davranma zorunluluğu var. Salgın can yakarken, salgınla mücadeleyi gölgede bırakacak olumsuzluklara meydan vermemeliyiz.

Salgın devam ediyor, aşılar sayesinde eve hapsolmaktan kurtulduk, ekonomik kayıplarımızın telafisi için adımlar da atıldı. Şimdi bütün iyi niyetimizi kuşanarak, gerektiğinde sabrederek, milletimizin hizmetinde çalışmaya devam etme vaktidir. Bazen bir dakika durup bir nefes almak, değerlendirmek ve yeniden yola çıkmak gerekiyor, tavsiye ederim.

me