Türkiye, Kovid-19 pandemisinde uyguladığı online terapiyle dünyaya örnek oluyor
EMDR Derneğinin gönüllü psikoterapistleriyle sağlık çalışanları, yakınları ve vatandaşla temas eden kamu çalışanlarına yönelik projesi kapsamında sunduğu online EMDR Terapisi, önde gelen akademik yayınlardan Springer'de yayımlandı.
EMDR Derneğinin gönüllü psikoterapistleriyle sağlık çalışanları, yakınları ve vatandaşla temas eden kamu çalışanlarına yönelik projesi kapsamında uyguladığı Online EMDR Terapisi, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) pandemisi sürerken dünyadaki ilk geniş çaplı uygulama olarak önde gelen akademik yayınlardan Springer'de yayımlandı.
Afet ve salgın dönemlerinde verilecek psikolojik desteğin kısa sürede etkili olması ve gelecek belirsizliği içinde uygulanabilir olması önem kazanırken, 3-5 seansta etkisini göstermesi bakımından uygun bir destek yöntemi olarak EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) Psikoterapi yaklaşımı öne çıkıyor.
Dünya, Kovid-19 pandemisi sürecinden geçerken, Türkiye'de de EMDR Derneği Travma İyileştirme Grubu, gönüllü psikoterapistleriyle Kovid-19'la yakın temasta bulunan sağlık çalışanlarına, salgından etkilenen kişilere doğrudan hizmet veren sağlık çalışanları, emniyet, belediye, itfaiye ve kriz yönetiminde görev alanlara online terapi desteği sunuyor.
"Neredeyse buna hazırdık"
EMDR Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emre Konuk, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, geniş çaplı felaketlerin zarar ve acılarının büyük olduğunu, ancak bunların çeşitli alanlarda deneyim kazanmayı da sağladığını belirterek, 1999 Marmara Depremi'nin ardından depremzedelere yönelik gönüllü terapi hizmetinin, derneğin bu alanda deneyim elde etmesinde etkili olduğunu ifade etti.
Derneğin aktif, meraklı ve çalışkan 2 bine yakın üyesi olduğunu kaydeden Konuk, şu bilgileri verdi:
"Geçen yıl Avrupa'daki EMDR Kongresi'nde 'EMDR'nin Geleceği' adlı bir sunum yapmıştık, Online EMDR Terapisine ilişkin. Bir yıl sonra Kovid-19 çıktı. Biz, neredeyse buna hazırdık. Bir kısmımız Online Terapi yapıyordu, ancak geniş çaplı yapılmıyordu. Yıllar içinde tecrübemiz oluşmuştu çünkü Türkiye'de birçok ilde, ilçede terapi hizmeti, terapist yok veya yok denilecek kadar az. Biz, bunları bilerek kendi aramızda bir grup oluşturmuştuk. 'Nasıl yaparız? Nasıl verimli olur? Etik açıdan sıkıntıları var mı? Bunları nasıl önleriz?' soruları üzerinden online terapi üzerinde çalışıyorduk. Pandemiyle 500 kişiyi online terapi konusunda eğittik. 500 kişi otuzar kişilik gruplara bölündü, her 30 kişilik grubun bir lideri ve bir süpervizörü oldu sertifikalı eğitmenlerden oluşan."
Konuk, sağlık çalışanları ve yakınlarına terapi desteği vermeyi hedefleyerek yola çıktıklarını belirterek, "Proje devam ediyor. Şimdiye dek gördüğümüz danışan sayısı 600'ü buldu. Bunun ilk 200'ü üzerinden çalışmanın bilimsel açıdan düzgün gidip gitmediğini, işe yarayıp yaramadığını kontrol ettik. Bizi de çok şaşırtan derecede iyi gidiyor. Bir makale hazırladık ve dünyanın önde gelen akademik yayınevlerinden Springer'e yolladık. Kovid-19 pandemisi sürerken dünyadaki ilk uygulama olarak da yayımlandı çalışmamız." diye konuştu.
"Online terapiye büyük bir adım attırıyor"
Salgının en yoğun günlerinde görülen danışan sayısının 400'e kadar çıktığını aktaran Konuk, şunları anlattı:
"Aynı anda pandemi Türkiye'nin her tarafında yaygın olarak görülüyordu. Online EMDR'nin faydası bu. Oturduğunuz yere gelip sizden hizmet alacak insan kavramı artık değişmiş durumda. Yani bizim bir ofisimiz var oraya insanlar yine geliyorlar ama şimdi terapiyle uğraşan onca insan Türkiye'nin her bir tarafından danışan bakıyor. En başından itibaren ekip olarak araştırmasını yaparak karar verdik, doğru iş yapıp yapmadığımızı ölçtük. Her danışanda testlerimizi uyguladık, terapi bittikten sonra da hala iyi olup olmadıklarına baktık. Klasik araştırma metodolojilerine tamamen uyan prosedürler uyguladık. Olmayan bir şey yapıldı. Dünyaya 'Online Terapi tereddütlerinizi giderin. Belli kriterleri karşıladıktan sonra Online EMDR ve Online Terapi işe yarar.' demek istedik. Bizim içimiz rahat, yaptığımız işte bir sıkıntı yok. İyi iş yaptığımızı, iyi örnek olduğumuzu düşünüyoruz.
Emre Konuk, EMDR'nin online uygulamasının ABD'de ve bazı Avrupa ülkelerinde tek tük de olsa yapıldığını belirterek, şöyle devam etti:
"Biz başlarken araştırma mekanizmasını oluşturduk. Bu çapta bir uygulama şu anda dünyada yok, yani henüz yayımlanmadı. Yavaş yavaş araştırma kısmını bitirip bu 600 vakayı içeren bir makaleyi sunacağız. Makaleden daha önemlisi araştırma sonuçlarının iyi gitmesi çünkü online terapiye büyük bir adım attırıyor. Bulunduğunuz yerde hasta beklerken, dil meselesi yoksa sadece ülke değil, dünyanın herhangi bir yerine, terapi olarak ulaşabiliyorsunuz. Ben Hakkari'de bir danışana ulaşabiliyorum. Hakkari'de veya Anadolu'nun herhangi bir yerinde eğitim söz konusu olduğunda profesyonellere de eğitim için ulaşılabiliyor bu sayede. Bunlar büyük avantaj ve biz bunları bir fırsata dönüştürmüş olduk."
"En çok onların ihtiyacı var çünkü o virüsün içinde yaşamayı göze alıyorlar"
EMDR Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emre Konuk, sağlık çalışanları, onların yakınları ve vatandaşla temas eden kamu çalışanlarına odaklandıklarını vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:
"En çok onların ihtiyacı var çünkü hepsi virüsün içinde yaşamayı göze alıyorlar. Çocukları, eşleri, anneleri, babaları var. Onlarla temaslarını kestiler, arkadaşlarının evlerine sığındılar; arkadaşları başka bir yerde yaşamaya başladı. O evlerde aylarca yalnız yaşadılar, kimseyle temas etmeden. Onların katlandıkları fedakarlıklar bunlar, bize de bunları dile getirmek düşüyor. Onlar anlatmıyor ama çocuğu, annesi, babası ve eşiyle telefonla görüşerek özlem gideriyorlar, ayrıca her an hastalanma riskleri var."
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.