PİYASALAR

  • BIST 10010247.75-0.86%
  • ALTIN2400.636-0.01%
  • DOLAR32.257-0.03%
  • EURO34.676-0.11%
  • STERLİN40.272-0.17%
  1. HABERLER

  2. 15 TEMMUZ

  3. Söz konusu vatan ise farklılıklarımız bütünü oluşturur
Söz konusu vatan ise farklılıklarımız bütünü oluşturur

Söz konusu vatan ise farklılıklarımız bütünü oluşturur

15 Temmuz Gecesi meydanlarda olan herkes vatan için millet için mücadele etti. Söz konusu vatan olunca kimse hiçbir şeyini düşünmedi. Canını bile...

A+A-

O gece herkes birbirinden farklı mücadeleler yaşadı, yaşananlara tanıklık etti..

Onur'un, Ankara Jandarma Genel Komutanlığı’nın orada yaşanan olaylardan anlattığı birkaç olay.

15 Temmuz gecesi saat 24 civarı Kazım Karabekir Caddesi'nde iş makinelerine bayrakları asarken,yanımıza bir araba yaklaştı.Tekerlekleri patlamış,camları kırık, adam vurulmuş kanlar içinde "Abi Külliye'ye gitmeyin sakın herkesi vuruyorlar",dedi.Ne halde olduğunun farkında bile değildi. İşte o zaman her şeyi  bırakıp Külliye'ye doğru yola çıktık,vardığımızda iş makinelerini halkın istediği yerlere konumlandırdık,halka siper ettik,ertesi gün saydığımızda iş makinelerinden 200'ün üzerinde mermi izi vardı.

İş makinesinin altına siper aldık, sarhoş bir amcanın tanka doğru yürüdüğünü gördüm ama çok sarhoş yürüyemiyor, tuttuk hemen "dur sakın geçme oraya bak kaç kişiyi vurdular", dedik. " Cumhurbaşkanını Külliye'de esir tutmuşlar onu kurtarmaya gidiyorum", dedi..

O gece iş makinelerinin hemen arkasına bir şahin çekti, biri gitti odun buldu getirdi , biz olayı anlamadık.Sonra adam çağırdı bizi "şimdi ben bunu ayarlayamadım da ayarlıcam, arabayı çalıştırcam, bu odun gaza basacak, benim arabayı onların üzerine gönderecez, ben sana söyleyince sen iş makinelerini arala oradan gönderelim", dedi." Amca bunun faydası olmaz yavaş yavaş yaklaştırıyoruz,iş makinelerden birini göndeririz", dedik. İkna etmeye çalışırken "vallahi bu arabanın parasını 7 yılda biriktirdim, vatanıma feda olsun" dedi.

Jandarma Genel Komutanlığı bahçesinin önünde halkın olduğu yerde üzerinde beş altı farklı kamera bulunan bir direk vardı.Vatandaşlardan birisi bunu farketmiş, "bizi buna bakıp vuruyorlar", dedi. Mantıklı geldi bize de hemen uzun kollu makinelerden biriyle kamera direğini yıktık, halk alkışlamıştı hatırlıyorum.

Ülkücü bir abiydi, siyah tişörtlü, şimdiki gibi aklımda yüzü.İş makinesinin tekerinin dibinde  bidondaki suyla abdest aldı.Sonra kurt işareti yaptı,tekbir getirerek makinelerin arasından tanka doğru yürümeye başladı, biz hep birlikte "abi gel çabuk vuruyorlar"  derken karnından vurulup düştü yere şehit oldu.

Elinde baltasıyla gelen iki Trabzonlu amca vardı bağırıyorlardı tanklara haydi gelin diye. 

Sabah namazına Beşevler tarafında bir camiye geçtik, yanımda ki arkadaşım "ben kıldırayım", dedi. Tam tekbir getirirken üzerindeki kan izlerini gördü,yaralanmıştı ama farkında değildi.

Sabah namazını kılıp geldik Külliye'nin oraya doğru yürürken Külliye'nin önüne bomba düştü, kaçmaya başladık tam o sırada jandarmanın oraya düştü. Bombalardan koşarak kaçan yüzlerce kişiydik. 

Polis ,Jandarma Genel Komutanlığı'ndakileri almak için içeri girecekti fakat binadan sürekli aşağıya ateş ediyorlardı. Bir polis siper almış ateş ediyordu, bizde yanına gittik koşa koşa." Niye geldiniz gidin rahat olamıyorum" dedikçe halk nereye ateş etmesi gerektiğiyle ilgili talimat veriyordu polise. O anı çekemedim şarjım bitmişti..

Sabah 9 gibi teslim alınmaya başlandı darbeciler. Bu kadar savunmasız  bir milletin nasıl galip geldiğini görmek muazzam bir duyguydu...

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.