PİYASALAR

  • BIST 10010643.583.14%
  • ALTIN2504.0050.06%
  • DOLAR32.199-0.09%
  • EURO34.8980.11%
  • STERLİN40.77-0.03%
  1. HABERLER

  2. GÜNDEM

  3. REFORMA MECBURUZ ÇÜNKÜ ÜNİVERSİTE ÇÖKÜYOR!
REFORMA MECBURUZ ÇÜNKÜ ÜNİVERSİTE ÇÖKÜYOR!

REFORMA MECBURUZ ÇÜNKÜ ÜNİVERSİTE ÇÖKÜYOR!

EBS Konya 2 No.lu Şube Başkanı Şenol Metin, 'REFORMA MECBURUZ ÇÜNKÜ ÜNİVERSİTE ÇÖKÜYOR' başlıklı yazısında; YKS yerleştirme sonuçlarını değerlendirdi.

A+A-

YKS yerleştirme sonuçları geçen hafta içinde açıklandı. Üniversitelere yerleştirme işlemi sonrasında boş kalan kontenjanları odağa alan büyük bir tartışma başladı.   166 programa tek bir tercihin bile olmaması, pek çok programda da taban puanın oluşmaması önümüzdeki günlerde çokça tartışılacak. Biz de konuyu kamuoyu gündeminde tutan Eğitimciler Birliği Sendikası’nın Konya üniversitelerinden sorumlu Eğitim-Bir-Sen Konya 2 No’lu Şube Başkanı Şenol Metin ile değerlendirdik. 

Şenol Metin;

Mezunlarına bir mesleği icra edebilecek beceriler transfer edemeyen yükseköğretim sistemimiz 2-4 yıl süre ile işsizliği öteleyen bir işlev üstlenmektedir. Tüm işlevi budur. Kendisine emanet edilen gençlerine bir meslek kazandıramayan yükseköğretim sistemimiz  değersizleşmekte, işlevsizleşmekte ve cazibesini kaybetmektedir. Boş kalan kontenjanlar da bizim bu tespitimizi teyit etmektedir.’ dedi.

‘Her İl’e Üniversite’ doğru bir politikadır. Ancak altı doldurulamadı.

‘Her İl’e Üniversite’ stratejisinin doğru bir politika olduğunu söyleyen Şenol Metin;  ‘Her İl’e Üniversite’ stratejisi ile yükseköğretime erişim problemi kalmayan ve çağ nüfusunun tamamının yükseköğretim hizmeti alabildiği ülkemizde, üniversitelerimiz kolay olanı tercih etti ve yatay büyümeyi önceledi. Fakülte ve yüksekokullar açılırken, öğretim programları düzenlenirken, işgücü piyasasının talebini dikkate almadı. Bugün yaşadığımız kriz budur. Öğretim programları hazırlanırken mesleki yeterlilikler dikkate alınmadığı için mezunumuza bir meslek kazandıramıyoruz, bu nedenle de üniversite mezunlarının işsizlik oranı ülke ortalamasının 2 katı. Yükseköğretimin en temel amacı, mesleki bilgi ve beceri transfer etmektir. Yükseköğretim kurumlarımızın öğretim programları ile iş gücü piyasasının yeterlilikleri arasındaki makas ne yazık ki gittikçe açılmaktadır. Bu durum ise yükseköğretimin cazibesini kaybetmesine neden olmaktadır.’  diyerek bu durumun YKS yerleştirme sonuçlarında çok net gözlemlendiğini ifade etti. 

Yükseköğretim az sayıdaki seçkinin yararlandığı bir hizmet olmaktan çıkmıştır.

Başkan Şenol Metin ‘Yükseköğretimin az sayıda seçkin bir kitlenin yararlandığı bir kamu hizmeti olmaktan çıkarak herkesin erişebildiği bir hizmet olmuştur.’ sözlerinin ardından yükseköğretime erişim ile ilgili bazı sayısal veriler paylaştı.

‘1982’de yükseköğretim hizmeti % 6’lık  sınırlı sayıda insanımızın ulaşabildiği bir hizmet idi. Sadece ülkenin  % 6’nın yararlanabildiği bir alanda böylesi sorunlar ortaya çıkmaz. 2002’de de halkımızın ancak % 20’si yükseköğretim hizmeti alabilmekte idi. % 20’de de sorunlar kriz düzeyinde hissedilmez. Bugün çağ nüfusunun tamamı yükseköğretim hizmeti alabilir duruma geldi ise üniversite eğitimi ile işgücü piyasası arasında senkronizasyonu sağlamanız ve ciddi bir planlama yapmanız gerekir. İşte yükseköğretim sistemimizin bu planlamayı yapamamıştır. Artık yükseköğretim az sayıdaki seçkinin eğitim hizmeti aldığı boyutu aşmıştır. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın İbn Haldun Üniversitesi açılış töreninde yaptığı konuşmada fotoğrafı ortaya koyuyor. Cumhurbaşkanımız özetle Türkiye'nin 81 ilinin tamamında üniversite kurulmasını sağladık. Bugün ülkede faaliyet gösteren toplam 207 kamu ve vakıf üniversitesinin, 176 bin akademik personeliyle, 8 milyon 267 bin öğrenciye eğitim-öğretim vermektedir. Üniversitelerin kontenjanlarının artması ile giriş sınavlarındaki yığılmanın önüne geçtik.’

1982 yılında Türkiye’de 27 üniversite var iken bugün 207 üniversitemiz var.

1982’de 150 Bin üniversite öğrencimiz varken bugün 8 milyon öğrencimiz var.

1982’de 15 Bin akademisyenimiz var iken bugün 175 Bini aşkın akademisyenimiz var.

1982’de çağ nüfusunun ancak % 6’sı yükseköğretim hizmeti alabiliyor iken 2002’de yükseköğretimden yararlanma oranı %20’ler seviyesinde iken bugün çağ nüfusunun tamamı yükseköğretimden yararlanabiliyor.’

YKS, tekamül/olgunluk sınavı değil, sıralama sınavıdır.

YKS ile ilgili olarak da;

‘Türkiye, yükseköğretimde erişimde dünya ortalamasının çok üzerinde ve talep eden herkese yükseköğretim hizmeti sunabilir durumda. Bu nedenle de YKS anlam değiştirmiş, kimin yükseköğretim göreceğini belirleyen bir sınav iken artık hangi yükseköğretim kurumunda eğitim görüleceğini belirleyen bir sınava dönüşmüştür.’

Yükseköğretimi az sayıda seçkinin yararlandığı bir hizmet olmaktan çıkarmayı başaran Türkiye’nin üniversitede öğrenim gören gençlerine bir mesleği icra edebilecek bilgi ve beceri kazandırırken aynı zamanda milli manevi değerleri özümsemiş bir kimlik ve entellektuel bir vizyonu da kazandırmak zorunda olduğunu ifade etti.  Ardından ‘Yapabiliriz. Bir üniversite reformu ile bu kontenjanların nitelik ve nicelik bağlamında  işgücü piyasası ile etkileşimini sağlayabiliriz.’ diyerek açıklamasına devam etti.   

Yükseköğretimde sorun konjukturel değil, yapısaldır.

Eğitim-Bir-Sen Konya 2 No’lu Şube Başkanı Şenol Metin yükseköğretimdeki sorunun konjukturel olmadığını yapısal olduğu tespitinde bulunduktan sonra;

‘Yükseköğretim sistemimiz kendi iç dinamikleri ile yükseköğretim reformunu başaramaz. Bunda yükseköğretim sistemimizin kapalı sistem olarak kurgulanması en önemli faktördür. Yükseköğretim sistemimizin dış dinamiklere mesafeli tavrı, birlikte çalışma kapasitesini sınırlamakta, ortak aklı tecessüm ettirecek iletişim/etkileşim süreçlerinin tasarlanmasını zorlaştırmaktadır. Tüm bu yapısal faktörler ise yükseköğretimdeki krizi derinleştirmektedir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açık reform çağrılarına rağmen bir reforma imza atamayan YÖK’ün ortak akıl çağrısı yapması tercih boyutunu aşmış, bir mecburiyet olmuştur. Bölgesel çalıştaylar ile katılımcı bir anlayışla yükseköğretimin örgütlenmesinden, insan kaynakları yönetimine, öğretim programlarından tematik üniversitelere ve misyon tanımlamasına kadar geniş bir çerçevede ortak aklı tecessüm ettirecek çalışmalara öncülük edebilir, ermelidir. Son şans, Türkiye bu fırsatı kaçırmamalıdır. Yeni YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’dan bu gayreti hissettiren açıklamalar duyuyoruz ve umutlanıyoruz.’ dedi.

 

Üniversite reformunun en önemli başlığı Tematik Üniversitelerdir…

Başkan Şenol  Metin, YKS’yı değerlendirmesinin son bölümünde üniversite reformunun en önemli bölümünün üniversite reformu olduğu, üniversite reformunun en önemli boyutunun  ‘Tematik Üniversite’ olduğu söyledi.

 

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.