PİYASALAR

  • BIST 10010169.45-0.95%
  • ALTIN2402.551-0.39%
  • DOLAR32.26-0.18%
  • EURO34.725-0.3%
  • STERLİN40.473-0.29%
  1. HABERLER

  2. DÜNYA

  3. Olof Palme suikastı 32 yıldır faili meçhul ! İzler taşeron terör örgütü PKK’yı işaret ediyor
Olof Palme suikastı 32 yıldır faili meçhul ! İzler taşeron terör örgütü PKK’yı işaret ediyor

Olof Palme suikastı 32 yıldır faili meçhul ! İzler taşeron terör örgütü PKK’yı işaret ediyor

Koruma kullanmayan sıradan bir insan gibi yaşamını sürdüren İsveç Başkanı Olof Palme, 28 Şubat 1986 gecesi eşi ve oğlu ile sinemadan evine dönerken faili meçhul bir cinayete kurban gitti. Cinayetin zaman aşımına uğramaması için yasa bile çıkarıldı. Aradan yaklaşık 32 yıl geçmesine rağmen cinayetin ardındaki kişi ya da gruplar tam olarak tespit edilemedi.

A+A-

İsveç’in faili meçhul bir cinayete kurban giden Devlet Başkanı Olof Palme hukuk fakültesini bitirdikten sonra Sosyal Demokrat Başbakan Tage Arlander’in yanında danışman olarak çalışmaya başladı. Emeklilik ve eğitim reformlarına öncülük etti.

1970’lerde Willy Brandt ve Bruno Kreisky ile birlikte sosyal demokrasinin üç önemli isminden biri olarak öne çıktı. Vietnam Savaşı nedeniyle ABD’ye çok ağır eleştirilerde bulundu. 
80’li yılların başında ABD’nin Orta Avrupa’ya Pershing ve Cruise füzeleri yerleştirme planına muhalefet etti.  İsveç ordusunun silahlanma bütçesinin artırılması taleplerini de reddetti.

Palme’ye karşı  İsveç ordusu  ve polis içinde tepki gösterenler vardı. Onu Sovyet ajanı olarak görenlerin olduğu bile söylendi. 

İsveç Başkanı Olof Palme icraatlarıyla birçok kesimin tepkisini çekti. Ülkesinde yaptığı sosyal reformlarla aşırı sağın, Vietnam Savaşı ve Avrupa’daki silahlanmaya karşı çıktığı için ABD’nin, PKK’ya yönelik eleştirileri yüzünden de bu örgütün hedefi oldu.

İP UÇLARI TERÖR ÖRGÜTÜ PKK’YI İŞARET EDİYOR


Terör örgütü PKK'nın ele başlarından Şemdin Sakık'ın, ‘Olof Palme’yi biz öldürdük'  itirafı suikastın PKK tarafından işlendiğini gözler önüne seriyordu.  


Sakık'ın ifadesine göre, PKK Lideri Abdullan Öcalan'ın emriyle harekete geçen ‘‘Harun’’ kod adlı PKK Avrupa Sorumlusu'nun Palme'yi öldürmek üzere görevlendirdiği terörist Hasan Hayri Güler'di.  İsveç polisi, Hasan Hayri Güler'e suikastın gerçekleştirilmesinde yardımcı olan PKK’lı teröristler  Numan Uçar, Hayri Darban, Dr. Cihan kod adlı kız militan, Miriçyan adlı İranlı bir Ermeni, Beşir kod adlı Suriyeli bir diplomat ve kimliği belirlenemeyen bir İsveç vatandaşıydı.

İsveç Gizli Polisi SAPO, suikasttaki PKK parmağıyla ilgili tüm bilgileri toplamakla birlikte, suikastçıları yakalayamadı.

PALME SUİKASTI NEREDE PLANLANDI?

İsveç polisinin, büyük paralar karşılığı konuşturduğu PKK itirafçılarının verdiği bilgiye göre, Palme'ye suikast planı, Suriye'nin başkenti Şam’da yapıldı. Teröristbaşı Öcalan’ın da bu toplantıda bulunduğunu itiraf ettiler.

28 Şubat 1986 gecesi sinema çıkışında pusu kuran Hasan Hayri Güler, attığı kurşunla tüm dünyanın saygı duyduğu Olof Palme'yi kimliği belirlenemeyen bir İsveç vatandaşının yardımıyla öldürdü ve ekibinin beklediği arabaya binerek ortadan kayboldu. 

PALME NEDEN TERÖR ÖRGÜTÜ PKK’NIN HEDEFİNE GİRDİ

İddiaya göre, Palme suikastının arkasında teröristbaşı Abdullah Öcalan’a İsveç'e giriş izni verilmemesi yatıyordu. PKK'nın İsveç tarafından resmen terör örgütü ilan edilmesi ve 18 PKK'lı hakkında sınırdışı etme kararı alınması da şüpheleri artırıyor. 

İSVEÇ, PKK’YI TERÖR LİSTESİNE ALAN İKİNCİ ÜLKE OLDU

20 Haziran 1984 tarihinden sonra işlenen ikinci cinayettin İsveç, Türkiye’den sonra PKK’yı Terör Örgütü listesine alarak bir ilki gerçekleştirdi. 

PALME POLİTİKALARIYLA NATO VE ABD’NİN TEPKİSİNİ ÇEKTİ

Sosyal Demokrat kişiliğiyle ön plana çıkan ve politikalarını barışçıl bir şekilde sürdüren Olof Palme Küba’yı ziyaret eden ilk batılı lider oldu. Silahlanmaya karşı olan Palme, attığı adımlarla NATO ve ABD’nin tepkisini çekti.

80’li yılların başında ABD’nin Orta Avrupa’ya Pershing ve Cruise füzeleri yerleştirme planına karşı çıkan Palme, İsveç ordusunun silahlanma bütçesinin artırılması taleplerini de geri çevirdi.

ABD Başkanı Donald Reagan'ın soğuk savaş stratejisine, meydan okuyan Olof Palme, İsveç Başbakanı seçildikten sonra basında sürekli Sovyet denizaltılarının İsveç karasularında dolaştığı şeklinde haberlere yer verildi.  1981'den 1983'e kadar Sovyet tehdidi algılayan İsveçlilerin sayısı yüzde 27'den yüzde 83'e yükseldi.  Sovyet Büyükelçisi Boris Pankin, Palme’nin sırf bu yüzden siyasi dilini değiştirdiğini ve istemese bile Anti Sovyet söylemleri kullanmak zorunda kaldığını söyledi.

Bazı Rus yazarlar bu denizaltıların İngiliz ve ABD denizaltıları olduğunu, İsveç ordusunun da bunlardan haberdar olduğu buna rağmen bunu gizli tuttuklarını iddia ettiler.

ABD-PKK ortaklığı mı?

Sıradışı bir lider olan Olaf Palme sergilediği tavır ve uyguladığı siyasetle klasik Avrupa liderlerinden keskin bir şekilde ayrılmaktadır. Barışçıl bir politika izleyen Palme, Sovyetler Birliği’ni dışlamak yerine iletişim kurmuştur. ABD’nin şahin politikalarını benimsemeyip silahlanmaya karşı çıkarak bu ülkenin büyük tepkisini çekmiştir. Aradan 32 yıl gibi bir süre geçmesine rağmen suikastın ardındaki kişi ya da güçler kesin bir şekilde tespit edilememiştir. Bazı PKK’lı teröristlerin verdiği bilgilere göre, suikastı taşeron terör örgütü PKK’nın gerçekleştirdiği şüphesi üzerinde durulmaktadır. İsveç PKK’yı terör örgütü olarak tanısa da Türkiye’ye tek bir PKK’lı teröristi bile iade etmemiştir.
Terör örgütü PKK’nın zaman zaman değişik ülkelere hizmet edip taşeron olarak kullanıldığı herkes tarafından bilinen bir gerçek.


 

 

 

 

 

 

 

 

 

İSVEÇ POLİSİ BAŞLADIĞI YERE DÖNDÜ

Geçtiğimiz yıllarda Aftonbladet gazetesinin polis kaynaklarına dayanarak verdiği bilgilere göre, cinayete ilişkin iki ihtimal üzerinde durulduğu açıklandı. Bunlardan birincisinde, Olof Palme'yi sinemaya giderken bir kişinin gördüğü, silahını alarak sinemanın yakınına geldiği ve burada Palme'yi beklediği ifade edildi. Sinemadan çıkan Palme'nin bu kişi tarafından öldürdüğü ve bu kişinin de PKK'lı olabileceğini duyurdu.

Aftonbladet gazetesinin polise dayandırdığı ikinci bir iddiaya göre, Güney Afrika'daki ırk ayrımcılığına dayanan "apartheid" siyasetine karşı olan Palme'nin, Güney Afrikalı beyazların yönettiği "istihbarat ajanları" tarafından da öldürülmüş olma ihtimali de araştırılıyor. 

Arşivde binlerce kişinin ifadesinin yer aldığı raflardaki yan yana dizili dosyaların uzunluğu 225 metre. Arşivdeki ilk soruşturma dosyasında cinayeti PKK’nın işlediği yolundaki iddialar üzerine yapılan operasyonların dökümü bulunuyor.

YÜZLERCE KİŞİ İFADE VERDİ

İsveç polisi Olof Palme cinayeti ile ilgili olarak şimdiye kadar 10 bin kişinin ifadesine başvurulduğunu, bunlardan 133 kişinin cinayeti üstlendiği, soruşturma dosyaları rafları uzunluğunun da 250 metreyi bulduğunu açıkladı. Christer Pettersson adlı bir İsveçli cinayetten mahkûm edilmiş ancak İsveç Yüksek Mahkemesi tarafından berat ettirilmiştir.

Palme cinayetinin çözülmesinde yardımcı olabilecek ihbarı yapana verilecek 5 milyon euro civarındaki ödül ise hala geçerli.

 

 

Yunus Bayar / Yenikapı Haber
 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.