MTDF Genel Başkanı Öter yaptığı açıklamada “ Ekonomik olarak çok kritik ve zor günlerden geçiyoruz. Dünyanın ağası emperyalist ABD’nin başkanı Donald Trump ve yardımcıları tarafından Türkiye’de tutuklu bulunan Rahip Andrew Brunson’un serbest bırakılmamasını bahane ederek, akılalmaz bir şekilde Türkiye’ye yönelik yaptırımlar uygulaması ve her geçen saat yaptırımların geniş alanlara yayılmasıyla Dolar ve Euro bir haftada yaklaşık yüzde 40 civarı yükseldi. Bu düşmanca döviz operasyonun arkasında olan ABD Başkanı Trump yaptığı tehditkâr açıklamalarını tüm dünya görüyor. Yarın Pazartesi, haftanın ilk mesai günü ABD istediği tavizleri alamazsa tüm acımasızlığıyla Türkiye ekonomisine yönelik yaptırımlarla, saldırıları devam edecektir. Kendi çıkarı ve dedesi Siyonist İsrail’in güvenliği için Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren emperyalist ABD’nin amacı rahip Brunson olmadığı ortadadır. Türkiye şimdi rahibi salıverse dahi arkasından İran’la ilişkini kes, Rusya’dan uzak dur, füze alma, Suriye’den çekil. Emrimde olan örgütlere koridor aç. Ortadoğu’da ayak bağı olma. Kıbrıs’tan ve Akdeniz’deki enerjiden vazgeç. Savunma sanayini dondur. Afrika’da ayağıma dolanma. Katar ve Somali’den çekil. Büyük İsrail’e ses çıkarma.  Başka başka kabul edilemez talepler gelecektir.  Asıl amaçları Türkiye ve İran’ı parçaladıkları ve harabeye çevirdikleri diğer ülkelerin akıbetine uğratmaktır.

 ABD’nin düşmanca, sinsi ve acımasız planların karşısında seksen bir milyon tek vücut, tek ses olmalı.  Devlet ve millet el ele vermeli, hükümet ve muhalefet kol kola girmeli.  Ayrıca en zengin 100 kişilik dolar milyarderleri iş adamlarımız. Sayın Cumhurbaşkanı her yurt dışı seyahatlere çıktığında yanında götürdüğü, Külliye’nin en konforlu salonunda ağırlanan tüm ticaret kapıları ayrıcalıklı bir şekilde kendilerine açık olan iş adamları dolar servetlerinin sadece yüzde 20’sini hazineye bir süreliğine borç verseler, hükümet de bu süreçte başta komşu ülkeler Esad dahil, Avrupa ve diğer ülkelerle ticari ve dostane ilişkiler sağlam ve samimi bir stratejiyle geliştirse o zaman ABD ve Siyonist İsrail nasıl geri adım atıp, peş peşe Türkiye’ye heyetler gönderip, dostum dostum diyecekler.  

 Hükümetin acilen el atması gereken diğer önemli bir konu da ülkemizde üretimi yeterli seviyede gerçekleşen başta tarım ve diğer ürünlerin artırımını teşvik etmeli,  kendi ürünlerimizin üretim ve ihracatına destek verip, üreticileri korumak amacıyla gümrük oranları yeniden düzenlenmeli. Dünyanın en kaliteli tarım ürünleri ülkemizde yetişiyor. Üç beş tane ithalat lobisinin yüksek hatırı için tarım ürünlerinde ihracatçı konumundan ithalatçı konumuna geldi ülkemiz. Ne acıdır ki, bu ithalat lobisi daha çok zengin olsun diye milyarlarca dövizimiz yurt dışına gitti. Bugün yaşadığımız döviz krizinde bu hatırlı lobinin payı vardır.

MTDF Genel Başkanı Öter yaptığı açıklamada “ Ekonomik olarak çok kritik ve zor günlerden geçiyoruz. Dünyanın ağası emperyalist ABD’nin başkanı Donald Trump ve yardımcıları tarafından Türkiye’de tutuklu bulunan Rahip Andrew Brunson’un serbest bırakılmamasını bahane ederek, akılalmaz bir şekilde Türkiye’ye yönelik yaptırımlar uygulaması ve her geçen saat yaptırımların geniş alanlara yayılmasıyla Dolar ve Euro bir haftada yaklaşık yüzde 40 civarı yükseldi. Bu düşmanca döviz operasyonun arkasında olan ABD Başkanı Trump yaptığı tehditkâr açıklamalarını tüm dünya görüyor. Yarın Pazartesi, haftanın ilk mesai günü ABD istediği tavizleri alamazsa tüm acımasızlığıyla Türkiye ekonomisine yönelik yaptırımlarla, saldırıları devam edecektir. Kendi çıkarı ve dedesi Siyonist İsrail’in güvenliği için Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren emperyalist ABD’nin amacı rahip Brunson olmadığı ortadadır. Türkiye şimdi rahibi salıverse dahi arkasından İran’la ilişkini kes, Rusya’dan uzak dur, füze alma, Suriye’den çekil. Emrimde olan örgütlere koridor aç. Ortadoğu’da ayak bağı olma. Kıbrıs’tan ve Akdeniz’deki enerjiden vazgeç. Savunma sanayini dondur. Afrika’da ayağıma dolanma. Katar ve Somali’den çekil. Büyük İsrail’e ses çıkarma.  Başka başka kabul edilemez talepler gelecektir.  Asıl amaçları Türkiye ve İran’ı parçaladıkları ve harabeye çevirdikleri diğer ülkelerin akıbetine uğratmaktır.

 ABD’nin düşmanca, sinsi ve acımasız planların karşısında seksen bir milyon tek vücut, tek ses olmalı.  Devlet ve millet el ele vermeli, hükümet ve muhalefet kol kola girmeli.  Ayrıca en zengin 100 kişilik dolar milyarderleri iş adamlarımız. Sayın Cumhurbaşkanı her yurt dışı seyahatlere çıktığında yanında götürdüğü, Külliye’nin en konforlu salonunda ağırlanan tüm ticaret kapıları ayrıcalıklı bir şekilde kendilerine açık olan iş adamları dolar servetlerinin sadece yüzde 20’sini hazineye bir süreliğine borç verseler, hükümet de bu süreçte başta komşu ülkeler Esad dahil, Avrupa ve diğer ülkelerle ticari ve dostane ilişkiler sağlam ve samimi bir stratejiyle geliştirse o zaman ABD ve Siyonist İsrail nasıl geri adım atıp, peş peşe Türkiye’ye heyetler gönderip, dostum dostum diyecekler.  

 Hükümetin acilen el atması gereken diğer önemli bir konu da ülkemizde üretimi yeterli seviyede gerçekleşen başta tarım ve diğer ürünlerin artırımını teşvik etmeli,  kendi ürünlerimizin üretim ve ihracatına destek verip, üreticileri korumak amacıyla gümrük oranları yeniden düzenlenmeli. Dünyanın en kaliteli tarım ürünleri ülkemizde yetişiyor. Üç beş tane ithalat lobisinin yüksek hatırı için tarım ürünlerinde ihracatçı konumundan ithalatçı konumuna geldi ülkemiz. Ne acıdır ki, bu ithalat lobisi daha çok zengin olsun diye milyarlarca dövizimiz yurt dışına gitti. Bugün yaşadığımız döviz krizinde bu hatırlı lobinin payı vardır.