Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kadıköy'deki Atatürk Fen Lisesi'nde, Yapımı Tamamlanan Okulların Ortak açılışında konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle;

Sevgili öğrenci kardeşlerim, çok değerli öğretmenlerimiz, eğitim öğretim camiamızın değerli mensupları sizleri bu anlamlı buluşmada en kalbi duygularımla hasretle muhabbetle selamlıyorum. Çok farklı bir mekandayız ve bu farklı mekanda bugün eğitim öğretim dünyamızın 2019-2020 yılının açılışını yapıyoruz. Canlı bağlantı ile bizleri takip eden, Siirt, Van, İzmir ve Samsun'daki öğretmen öğrenci ve velilerimize de sevgilerimi gönderiyorum.

2019-2020 eğitim öğretim yılının öğrencilerimize, öğretmenlerimize, velilerimize, eğitim öğretim camiamıza ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

Yeni eğitim öğretim yılının açılış törenini İstanbul Atatürk Fen Lisesi'nde gerçekleştiriyoruz. 1982 yılından beri ülkemize hizmet veren lisemiz sadece Kadıköy ve İstanbul'dan değil ülkemizin her yerinden parlak öğrencilerin tercih ettikleri bir okuldur. 3 bin 159 mezunu ile bilim olimpiyatları başta olmak üzere ulusal ve uluslararası başarıları ile göğsümüzü kabartan lisemizi kutluyorum.

Bölücü örgütün kalleşçe katlettiği Necmettin Yılmaz ve Aybüke Aydın gibi görevi başında şehadete yürüyen eğitim öğretim camiamızın tüm şehitlerini de rahmetle minnetle yad ediyorum.

Üzerimde hakkı olan kendi öğretmenlerimi de bir kez daha saygıyla anıyor, hayatta olanların ellerinden öpüyor, vefat edenlere Allah'tan rahmet niyaz ediyorum.

"12 bin 640 yeni dersliği ülkemize kazandırıyoruz"

İlk defa okula başlamanın heyecanını yaşayan evlatlarımızın her birini tek tek gözlerinden öpüyorum. Bugün yeni eğitim ve öğretim yılımız ile beraber 716 okulumuzun da resmi açılışlarını gerçekleştiriyoruz. Böylece eğitimin tüm kademelerinde toplamda 12 bin 640 yeni dersliği ülkemize kazandırıyoruz. Yatırım bedeli 4 milyar 638 milyon lirayı bulan bu okullarımızın da ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

Türkiye'nin son 17 yılı reform ve kalkınma odaklı bir anlayışla ülkemizin çehresinin değiştiği bir dönemdir. Sadece İstanbul'da yaptığımız yatırımlar dahi tek başına bir başarı hikayesidir. Mesela; 2013 yılında hizmete açtığmız Marmaray'ı bu güne kadar 355 milyon yolcu kullanmıştır. 2016 yılında hizmete açtığımız Avrasya Tüneli, yine aynı yıl hizmete açtığımız Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün her birinden bugüne kadar 45 milyona yakın araç geçti. İstanbul İzmir Otoyolu içerisinde yer alan Osman Gazi Köprüsü 25 milyona yakın aracın konforla Körfez'in karşısına geçmesine vesile oldu.

"Geniş bir yelpazede birçok başarıya imza attık"

Dünyanın en büyükleri arasında yer alan İstanbul Havalimanımızın yolcu sayısı 30 milyonu aştı. Demokrasiden ekonomiye, altyapıdan turizme ulaşan geniş bir yelpazede birçok başarıya imza attık. Yılların ihmallerini gidererek milletimizi hak ettiği hizmetle buluşturduk.

"Aslan payını eğitim öğretime verdik"

Ne kadar büyük olursa olsun meselelerimizle cesaretle yüzleşmeyi tercih ettik. Her alanda kararlı adımlar attık. Eğitimin altyapısını adeta yeni baştan inşa ettik. Milli Eğitim Bakanlığımızın bütçesini 114 milyar liraya yükselttik. Aslan payını eğitim öğretime verdik. Ben 75 kişilik sınıfta okudum o dönemde 100 kişiyi aşan öğrencilerin okuduğu sınıflar vardı. Şu anda Türkiye genelinde ortalama 30 ve altı çok nadirdir bunun dışında olan. Çünkü keyfiyet arıyorsak öğrenci sayısını sınıflarda azaltmamız gerekiyordu. Şimdi 20 kişilik sınıflarımız da var çünkü başarıyı yakalamaya mecburuz.

"Velilerimiz artık ders kitaplarının peşinde koşmuyor"

Önceki dönemlerin o yasakçı zihniyetini silmek içinde çok çaba harcadık. Meslek liselerine ikinci sınıf muamele yapan katsayı sistemine son verdik. 8 yıllık kesintisiz eğitim yerine 4+4+4 ile zorunlu eğitimi 12 yıla çıkardık. Ders kitaplarını ücretsiz olarak dağıtıyoruz. Velilerimiz artık ders kitaplarının peşinde koşmuyor işte bunların acısını biz yaşadık. Bizler ders kitabı bulmak için bizler kırtasiye dükkanına giderdik ve kitap alacağız kırtasiyeci bize 10 gün sonraya gün verirdi. Şimdi okullar açılırken tüm kitapların sıraların üzerinde görüldüğü bir dönemi yaşıyoruz. Okul öncesi eğitimi de süratle yaygınlaştırıyoruz. İlkokula başlama yaşını 69 aya düşürdük.  

Eğitimin fiziki altyapısını geliştirmenin yanında önceki dönemlerin baskıcı izlerini de silmek için çaba harcadık.

"Ders müfredatlarını objektif bir anlayışla yeni baştan hazırladık"

Ders müfredatlarını özgürlükçü, demokratik, şeffaf ve objektif bir anlayışla yeni baştan hazırladık. Milletimizin inancını, insanımızın medeniyet ve kültür değerlerini hor gören ideolojik unsurları ders kitaplarımızdan tamamen temizledik. Seçmeli dersler havuzu oluşturduk. İsteyen öğrencilerimiz ülkemizin tüm okullarında mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim'i ve Peygamberimizin hayatını öğrenme imkanına kavuştu.

"Son 17 yılda 632 bin yeni öğretmenimizin atamasını gerçekleştirdik"

Okullarımızın teknolojik altyapısını baştan aşağı değiştirerek 432 bin 288 sınıfın tamamına etkileşimli tahtaları yerleştirdik. Toplam 1,5 milyon tablet bilgisayarı liselerdeki öğrenci ve öğretmenlerimize dağıttık. Tüm bunları yaparken eğitimin temel direği olan öğretmenlerimizi de ikinci plana atmadık. Son 17 yılda 632 bin yeni öğretmenimizin atamasını gerçekleştirdik. Bir ay önce yüreği kıpır kıpır idealist 20 bin genç öğretmenimizi göreve başlatmanın gururunu yaşadık. 

Öğretmenlerimizin mali ve sosyal haklarında da gözle görülür iyileştirmeler gerçekleştirdik. Ülkemizin imkanları geliştikçe bunlardan öğretmenlerimizin de faydalanmasını temin edeceğiz.

"Asıl önemli işimiz bundan sonra başlıyor"

Şüphesiz bunların hepsi önemlidir ama asıl önemli işimiz bundan sonra başlıyor artık hep birlikte eğitimde kalite artışı gibi daha fazla emek zaman isteyen meselelere yoğunlaşmamız gerekiyor. Eğitimde niteliği yakalamanın günü birlik bir mesele olmadığını biliyoruz. Alışkanlıkları değiştirmek atomu parçalamaktan daha zordur diye bir söz var. Eğitimde bize özgü bir sistem kuramadık. Hukukta, bürokraside olduğu gibi eğitimde batıyı kopyalamayı tercih ettik. Eğitim sistemimiz daha çok ezbere dayanıyor. Sınav odaklı, sınavlardaki başarıya odaklı dar bir bakış açısı. 

Düşünmeye, soru sormaya, sorgulamaya ve öğrencilerimizin farklı alanlarda gelişimine uzun yıllar gereken önem verilmedi.

Çocuklarımızı ahlak, erdem ve karakter sahibi bireyler yetiştirmek için çaba sarf ediyoruz.