PİYASALAR

  • BIST 1009050.242.77%
  • ALTIN2295.6710.87%
  • DOLAR32.3230.22%
  • EURO35.1340.08%
  • STERLİN41.0830.61%
  1. HABERLER

  2. GENEL

  3. CHP'nin reddedilen itirazı Resmi Gazete'de
CHP'nin reddedilen itirazı Resmi Gazete'de

CHP'nin reddedilen itirazı Resmi Gazete'de

AYM'nin, CHP'nin, "Yetki Kanunu"nun bazı hükümlerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle yaptığı başvuruyu reddettiği karar Resmi Gazete'de yayımlandı.

A+A-

Anayasa Mahkemesi'nin, CHP'nin, "7102 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri Seçmen Kütükleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un bazı hükümlerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması" istemiyle yaptığı başvuruyu reddettiği karar Resmi Gazete'de yayımlandı.

CHP, kanunun ittifaka ilişkin düzenlemelerinin değil, seçim güvenliğini ihlal ettiğini öne sürdüğü aynı binada oturanların farklı yerde oy kullanması, sandıkların taşınması, sandık kurulu başkanının belirlenme usulü, oy pusulalarının aynı zarfa konulması, mühürsüz zarfların geçerli sayılması gibi hükümlerin iptalini istemişti.

Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, başvuruyu esastan görüşerek karara bağladı.

Yüksek Mahkeme, yasanın iptali istenen hükümlerini Anayasa'ya uygun bularak, itiraz konusu bazı maddeleri oy birliğiyle, bazılarını ise oy çokluğuyla reddetti.

Kararın gerekçesinde, dava konusu düzenlemelerden birinin "aynı binada oturan seçmenlerin hane bütünlüklerinin korunması ve aynı seçim bölgesinde kalmaları şartıyla farklı sandık bölgelerine kaydedilebileceği" olduğu belirtildi.

Her muhtarlığın bir seçim bölgesi olduğu ve aynı hanede bulunanların, aynı sandık bölgesine kaydedileceği gözetildiğinde, aynı binada oturan seçmenlerin, aynı muhtarlıktaki farklı bir sandık bölgesine kaydedilmelerinin, seçme hakkını ortadan kaldıran veya onu kullanılamayacak ölçüde sınırlayan bir düzenleme olarak nitelendirilemeyeceği ifade edilen kararda, demokratik toplum düzeninin, seçimlerin güven içinde, serbest seçim ve gizli oy ilkelerine bağlı şekilde gerçekleştirilmesi için devletin her türlü tedbiri almasını gerektirdiği hatırlatıldı.

Söz konusu kuralın "serbest seçim ve gizli oy" ilkelerinin sağlanmasına yönelik olduğundan, bunun da demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırılık taşımadığı vurgulanan kararda, aynı binada oturan seçmenlerin kaydedilecekleri sandık bölgeleri, ikamet ettikleri mahalle ve köy içinde yer alacağından, bireylere aşırı bir külfet yüklemediği ve ölçülü olduğu belirtildi.

Kararda, bu kuralın "serbest seçim ilkesine aykırı olduğu" ve "seçimlerin dürüstlüğü ilkesinin zarar göreceği" iddiaları da yerinde görülmedi.

"Sınırlanma sebebi seçim güvenliği"
Dava konusu kurallardan birinin de Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK), seçim güvenliği açısından gerekli görülmesi durumunda, vali veya il seçim kurulu başkanının oy verme gününden en geç bir ay önce talepte bulunması halinde, o yerdeki sandıkların en yakın seçim bölgelerine taşınmasına, sandık bölgelerinin birleştirilmesine, muhtarlık seçimleri hariç olmak üzere seçim bölgelerinin birleştirilmesi ile seçim listelerinin karma şekilde düzenlenmesine ve bu hususların ilanına karar verme yetkisi tanıdığı hatırlatılan kararda, Anayasa'nın temel hak ve özgürlükleri düzenleyen maddelerine atıfta bulunuldu.

Oy hakkına getirilen bu sınırlamanın sebebinin "seçim güvenliği" olduğunun altı çizilen kararda, "Kural uyarınca seçmenin, oyunu daha uzak mesafede bulunan bir sandıkta kullanmak zorunda bırakılabilmesinin, oy kullanma hakkını tamamen ortadan kaldırdığı ve bu suretle hakkın özüne dokunduğu söylenemez." ifadesi kullanıldı.

Söz konusu sınırlamanın, demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olmadığı belirtilen kararda, seçmen kütüğünün oluşumu ve kesinleşmesiyle ilgisi bulunmayan kuralın, seçmen kaydında e oy kullanımında hata ve usulsüzlüklerin artmasına yol açmayacağı vurgulandı.

Kararda, kuralın seçimlerin yargı denetimi ve gözetimi altında yapılması gerektiği yönündeki anayasal ilkeyle bağdaşmayan bir yönünün bulunmadığına işaret edildi.

Sandık kurulu başkanına yapılan itiraz
İtiraz konularından birisinin de "sandık kurulu başkanının kamu görevlisi olması sebebiyle bağımsız ve tarafsız hareket edemeyeceği, bunun seçim güvenliği ve seçimlerin serbestliği üzerinde büyük bir baskı oluşturacağı, oyların sayımında usulsüzlük yapma ihtimalini artıcağı" yönünde olduğu aktarılan kararda, sandık kurulu başkanının ilçe seçim kurulu başkanınca ad çekme yöntemiyle belirlendiği hatırlatıldı.

Sandık kurulu veya başkanı tarafından gerçekleştirilen iş ve işlemlerin denetimini gerçekleştirmek ve oyların sağlıklı biçimde sayılmasını sağlamak amacıyla yasal tedbirlerin alındığı anımsatılan kararda, şu ifadelere yer verildi:

"Sandık kurulunun ve başkanının işlemlerinin denetlenmesini ve gerektiğinde düzeltilmesini sağlayan, oy sayımının ve dökümünün açık olması zorunluluğunu öngören, seçim sonucunu etkileyebilecek tüm konularda başkanın yerine sandık kurulunu yetkili kılan, sandık kurulu başkanı ve üyeleri hakkında ağır cezai yaptırımlar öngören hükümler dikkate alındığında, sandık kurulu başkanının kamu görevlileri arasından belirlenmesinin 'seçimlerin dürüstlüğü ilkesini' olumsuz etkileyen bir yönünün bulunmadığı açıktır."

Kararda, sandık kurulu üyelerinin de ad çekme yöntemiyle belirlendiği hatırlatıldı.

Oy pusulalarının aynı zarfa konulması
CHP'nin itirazlarından birinin, "Yasama ve yürütme organlarının seçimlerinin farklı seçimler olması nedeniyle, oy pusulalarının farklı zarflara konulması gerektiği, tek zarf uygulamasının seçmen iradesini etkilemeye yönelik bir algı çalışması olduğu" aktarılan kararda, oy pusulalarının aynı zarfa konulmasının seçmenin farklı yöndeki seçim iradelerini ortaya koyması bakımından bir güçlük yaratmadığı belirtildi.

Bunun, oyların sayım ve dökümünde bir sorun oluşturmayacağına dikkati çekilen kararda, "birden fazla oy pusulasının aynı zarfa konulmasının, basılan mührün yayılarak oyların geçersizliğine neden olabileceği" itiraz da yerinde bulunmadı.

Kolluk güçlerinin hazır bulunması
"Kolluk güçlerinin sandık çevrelerinde hazır bulunmasının kolaylaştırılmasının, seçmenler ve özellikle muhalefet parti temsilcileri üzerinde bir baskı oluşturacağı, bunun seçimlerin serbestliğini ve dürüstlüğünü olumsuz etkileyebileceği" yönündeki itirazın da değerlendirildiği kararda, "İhbar üzerine kolluk güçlerinin sandık çevresinde hazır bulunması, sandık çevresinde düzeni sağlama yetkisinin seçmene veya kolluk güçlerine geçmesi anlamını taşımamakta, anılan yetki, sandık kurulunun ve başkanının uhdesinde kalmaya devam etmektedir." değerlendirmesinde bulunuldu.

Söz konusu kuralla bireylerin oy kullanma hakkının engellenebileceği, sandık kuruluna itirazda bulunulmaktan çekinileceği, maksatlı ihbarlarla sandık kurulunda bulunan siyasi parti temsilcilerinin uzaklaştırılabileceği, oy sayım ve dökümünün muhalefet partileri tarafından denetlenmesinin önleneceği, hile ve usülsüzlüklerin artacağı iddialarının yerinde bulunmadığı kararda, ihbar üzerine sandık çevresine kolluk güçlerinin girecek olmasının, "seçmenin hiçbir etki ve baskı altında kalmadan özgür iradesi doğrultusunda oy kullanmasını olumsuz etkileyeceğinin, seçmen üzerinde baskı oluşturacağının ve seçimlere katılımı düşüreceğinin" söylenemeyeceği vurgulandı.

Sandık kurulu mührü bulunmayan zarflar
İtiraz konusu kurallardan birinin de "Sandık kurulu mührü bulunmayan zarfların, YSK filigranı, amblemi ve ilçe seçim kurulunun mührünü taşımaları halinde geçerli sayılması" olduğu aktarılan kararda, seçmen iradesinin muhafazası ve sağlıklı biçimde tespiti ile geçerli kılınmasına yönelik alınan tedbirler hatırlatıldı.

Kararda, şunlar kaydedildi:

"Zarfın üzerinde yer alan YSK filigranı ve amblemi ile ilçe seçim kurulu mührüyle yetinilmeyerek, sahte oy pusulası ve zarfın kullanılması, oy pusulalarının değiştirilmesi gibi seçmen iradesinin başkalaştırılması sonucu doğurabilecek hile ve usulsüzlüklerin önlenmesi amacıyla seçimin her bir aşamasına ilişkin pek çok farklı tedbirin alındığı da göz önünde bulundurulduğunda, sandık kurulu mührü ile mühürlenmemiş zarfların geçerli sayılmasının, serbest seçim ve seçimlerin dürüstlüğü ilkelerine aykırılık oluşturduğu söylenemez."

Karşı oy ve gerekçesi
Kararda, "sandıkların bulunduğu seçim bölgelerinden başka seçim bölgelerine taşınması, sandık kurulu başkanlarının sadece kamu görevlileri arasından belirlenmesi ve arkası sandık kurulunca mühürlenmemiş oy pusulalarının geçerli sayılması" konularında yapılan itirazların reddedilmesine AYM Üyesi Osman Alifeyyaz Paksüt'ün karşı oy verdiği belirtildi.

Paksüt, karşı oy gerekçesinde, seçmenlerin ulaşım imkanları, bunun mali külfeti, ücretsiz taşımaların seçmenin iradesini etkileyip etkilemeyeceği, mevsim ve iklim şartları, güvenlik ve bu durumların seçmeni sandık başına caydırıp caydıramayacağı konularına dikkati çekerek, "Bu konuda somut ölçütler ve güvenceler getirilmeden, sadece güvenlik nedeniyle seçim bölgelerinin birleştirilmesin öngören kural, devletin sağlamakla yükümlü olduğu güvenlik ortamını sağlayamadığı durumlarda, serbest oy kullanabilmenin tüm külfetini seçmene yüklemekte olduğundan, ölçülü bir düzenleme değildir." değerlendirmesinde bulundu.

Kamu görevlisi olmayan seçmenlerin, ne kadar nitelikli ve liyakatli olurlarsa olsunlar sandık kurullarında başkanlık yapamayacaklarını öngören kuralın, haklı bir nedene dayanmadan ayrımcılık yaptığını savunan Paksüt, bunun, kurul başkanlığı yapma hakkını, seçmenlerin büyük bir bölümü yönünden kullanılamaz hale getirdiğini belirtti.

Paksüt, arkası sandık kurulunca mühürlenmemiş oy pusulalarının geçerli sayılmasıyla ilgili ise "Bir yandan kanunlarda oy pusulalarının mühürlü olması gerektiği şeklindeki esas ilke varlığını sürdürürken, diğer yandan mühürsüz de olabileceği şeklinde çelişkili bir düzenleme seçim hukukumuza getirilmiş olmaktadır. Sonuç olarak kuralla, her seçmenin oyunun mümkün olduğunca geçerli sayılması ile seçimlerin dürüstlüğüne gölge düşürülmemesi şeklindeki iki önemli ihtiyaç arasında belirle ve öngörülebilir düzenlemelerle kurulması gereken adil ve makul denge sağlanmamıştır." itirazında bulundu.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.