PİYASALAR

  • BIST 1009139.120.65%
  • ALTIN2324.2760.76%
  • DOLAR32.3610.09%
  • EURO34.953-0.38%
  • STERLİN40.914-0.41%
  1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. By Mustafa Organizasyon’un Sahibi Mustafa Bozkurt: “Davet Sahipleriyle Salon Yerine Sağlık Ve Hijyeni Konuşur Olduk”
By Mustafa Organizasyon’un Sahibi Mustafa Bozkurt: “Davet Sahipleriyle Salon Yerine Sağlık Ve Hijyeni Konuşur Olduk”

By Mustafa Organizasyon’un Sahibi Mustafa Bozkurt: “Davet Sahipleriyle Salon Yerine Sağlık Ve Hijyeni Konuşur Olduk”

Pandemi sürecinde iptal olan düğünler önümüzdeki günlerde gerçekleşecek gibi duruyor. Bu sürecin önemli ayaklarından biri olan düğün organizasyonları bu ‘yeni normal’e nasıl hazırlandı? Sektöründe 20 yıllık tecrübesiyle söz sahibi olan By Mustafa Organizasyon’un sahibi Mustafa Bozkurt’a sorduk.

A+A-

ERTELEME KARARI

COVİD-19 ile birlikte bir anda düğünler, doğum günleri, her türlü kutlama iptal oldu. Bu süreçte sektörde neler yaşandı?

Bu süreçte sektör ve davet sahipleri ilk başlarda ciddi bocaladık. Sonrasında oturup birlikte değerlendirmeler yaptık. Bu organizasyon olmazsa olmaz mı diye. Eğer ki 2020 yılında yapılması gereken bir organizasyon ise biz bu organizasyonları ileri bir tarihe erteleme kararı aldık. Sektör olarak ise karşılaştığımız iptaller çok ciddi mali boyutlar taşıdığı için iptal etme ertele kampanyası başlattık. By Mustafa Organizasyon olarak muhakkak iptali gerçekleştirilmek zorunda olan organizasyonlar için alınan tüm kaparoları geri ödedik.

KİŞİYE ÖZEL ŞİFRELİ YAYIN

‘Evde kal’ uyarıları, dışarı çıkma yasakları insanların psikolojisini nasıl etkiledi?

Bu uyarılar en başta bilinçli bilinçsiz herkesin üzerinde bir panik ve korku Davet sahipleriyle salon yerine sağlık ve hijyeni konuşur olduk havası yarattı. Sonrasında ise zamanla evde kalmanın önemi toplumun büyük bir kısmı tarafından kavranıp toplum sağlığı açısından ne kadar önemli olduğu anlaşıldı. Evde ailenin önemi dışarıda ise özgürlük ve sağlığın önemi anlaşıldı.

Organizasyonlar normalleşme sürecinde başlar mı sizce? Bu sektörde de dijitalleşme hızlanır mı?

Organizasyonlar ülkemizde ve dünyada temmuz itibariyle normalleşmeye başlayacak. Dijitalleşme konusunda ise şu anda ki en büyük hazırlığımız sosyal medyadan kişilere özel şifreli canlı yayın hazırlıkları oldu. Herhangi bir düğün veya özel bir organizasyonu şifrelenmiş yayınlarla davet sahibinin sevdiklerine canlı yayınlarla izletebiliyoruz.

AÇIK HAVA DÜĞÜNLERİNE RAĞBET

Dijital mecraya eskiden sanal derdik şimdi gerçeğimiz oldu. Yeni süreçte kalitenin farkını nasıl ortaya koyacak firmalar?

Yeni dönemde dijital mecrayı iyi kullanan firmalar daha ön planda olacak; fark yaratacak. Her ne kadar davetler sanal değil gerçek olsa da uzaktaki sevdiklerimize katılamayan yaş almış aile büyüklerimizi davetlerimize katıyoruz, onları dev ekranlardan canlı yayına bağlayıp onları da organizasyona dahil edebiliyoruz. Hatta e-imza ile nikah şahitliği bile yapabilecekler.

Açık hava düğünlerine talep artacak mı?

2020’de daha ziyade açık hava düğünleri ön planda olacak. İnsanlar psikolojik olarak kapalı alana gitmek istemiyorlar. Eğer ki kapalı alan düğünleri yapılacaksa büyük balo salonu olan oteller tercih edilecek.

ÖNLEMLER KONUŞULUYOR

Size gelen müşteri ne bekliyordu, bundan sonra neler bekleyecek?

Daha önce davet toplantılarında davet sahipleri ile gelinlik, damatlık, dekor LCV ve eğlence konuşulurdu. Şimdi ise ilk konu başlığımız sağlık ve hijyen oldu. Davete katılacak 200 kişiyi en sağlıklı ve hijyenik ortamda nasıl ağırlarız onu konuşuyoruz. Alınabilecek önlemler ve hediyeleri konuşur olduk.

Başarılı organizasyonun olmazsa olmazı nedir?

Bence kendinizi davet sahibinin yerine koymak ve onların heyecanına ortak olmaktır. Bizim önemli bir sözümüz vardır her davet sahibi ile paylaştığımız: Siz evlenirsiniz bizler görücüye çıkarız. İlk günün heyecanı her zaman içimizdedir.

 

Fotoğrafçı Sena Tuba Çelik Sel: “Gelin Damat Fotoğraflarında Maskeler Moda Oldu”

Koronavirüs’ün vurduğu düğün sektörünün önemli ayaklarından bir tanesi de özel gün fotoğrafçılığı… Fotoğrafçı Sena Tuba Çelik Sel ile son gelişmeleri konuştuk…

ANI BİRİKTİRMEK

Düğün, doğum günü, özel gün fotoğraflarını nasıl keşfettik?

İlk fotoğrafı, ilk fotoğraf makinesini, ilk renkli fotoğrafı ve ülkemizdeki fotoğrafçılığa dair ilkleri düşününce insan bir mekânı ya da bir anıyı dondurmak istemiş ve bunu göstermek istemiş ve bu yüzden fotoğraf var olmuştur. Tabii saklamak ve göstermek istediklerimiz en çok özel günler gibi önemli anlarımız oluyor. Eskiden bunu daha sade bir şekilde amaca yönelik yapıyorken, günümüzde çok fazla detaylar olduğunu görüyoruz ve kolayca kullanılan telefon ve makineler sayesinde de amatör çekimlerle, profesyonel çekimler fikir üretimi olarak hep yarış halinde. Çoğu zaman bir görsel show olması da anı biriktirme amacının üstüne çıkartıyor. İşte bu yüzden düğün, doğum günü, mezuniyet, mevlit vb. kategoriler spesifikleserek gelişiyor. İnsanların ihtiyacı hâline geliyor hatta sosyoekonomik sınıflara göre kulvarlar bile oluşturuluyor. Fotoğrafçıların dünya çapında bu özel anlar için yeni trendlerle ihtiyaç üretmesi, insanların da (Sosyal medya ile artarak) sürekli daha farklı ne olabilir arayışı bu kategorileri oluşturuyor özetle.

YENİ ŞARTLARA UYUM SAĞLADIK

COVİD-19 sürecinde yeni normallerin olduğu bir dönem yaklaşıyor. Bu süreçte konsept fotoğraflar ve genel anlamda fotoğrafçılık nasıl bir refleks gösterecek?

Tüm dünyada COVİD-19 ile beraber önce bir durgunluk sonra da maske takma dönemine girildi. İçinde insan olan her kategorideki fotoğrafta artık maskeler görüyoruz. Pandemideki önlem aracı, fotoğrafta magazinsel bir hikâye oluşturdu hatta. Komik ama maskeli düğün fotoğrafı olmayan çiftler şu dönemde olan maskeli fotoğraflara bakıp keşke bizim de olsaymış diyebilir. Ülkemizde son 20 yıldır dış mekân fotoğrafçılığı giderek yaygınlaşırken son 3-4 senedir kapalı alan içerisinde yapılan ‘Koreli tarzı’ minimal çekimlere dönüş yaşanmaya başlamıştı. COVİD-19 küçük, kapalı minimal konsept alanlar için dezavantaj olmuş oldu. Birçok fotoğrafçı stüdyo ve platolar kurarak geliştirilmesine çok katkıda bulundu. Aynı şekilde kendim de 8 senedir dış çekim yoğunluklu çalışırken, son 3 senedir kendi stüdyomda minimal çekimler yapmaya başlamıştım. COVİD-19 ‘un öncesindeki 6 aylık süreye bakınca özel gün, minimal çekimler ve yeni doğan-bebek fotoğrafçılığı için açılan yeni stüdyolar çok

fazlaydı. Ama meslektaşlarıma ve kendime bakınca aniden tüm çekimler ertelendi, bazıları iptal edildi. Fotoğrafçılık bir an hepimiz için durdu. Şimdi yine açık alanlarda olan çekimler daha çok talep görüyor. Dünya genelinde gelin-damat çekimlerinde değişik tasarımlarda maskeler trend oldu. Geline özel dantel, işleme detaylı maskeler, damatlar için papyonlu maskeler gibi... Yeni hayat şartlarına uygun şekilde çekimler için alınan önlemler muhtemelen yeni trendlerin oluşmasına sebep olacak ve fotoğrafçılığa renk katacak. Fotoğrafçılık hayatın her anında kârlı çıkacaktır.

ARKADAŞ OLDUK

Bugüne kadar yaptığınız çekimlerden unutamadığınız bir hikâye var mı?

Maşide ve Ömer çiftinin çekim gününü hiç unutamam. Evde kuaför makyajdan başlayıp düğünün içine kadar devam eden hikâye çekimiydi o gün. Sabah erkenden gelin evinde oldum. 11 gibi Atatürk Arberetumu’nda çekim olacaktı. Sonra kızı evden çıkarma ve konvoy anları vs. çekilecekti. Birçok aksilik oldu. Gelin başı makyajı biraz uzun sürdü. Gelinlik fermuarı hiç dar olmamasına rağmen çekilmedi. Gelinin görümcesi Zeynep, hazırlanırken gelin görümceye yardım ediyordu. Önce Maşide Zeynep’in elbisesinin fermuarını çekince fermuar bozularak açıldı ve tutmadı tekrar. Sonra evdeki kuzen, elti kim varsa gelinlik fermuarını kapatmaya çalıştık. Bir ara gelin yerde yüz üstü yatıyordu herkes inatçı fermuarla uğraşıyordu. Hem sinir oluyoruz hem de gülüyoruz bu arada. Neyse en sonunda çekilebildi. Ama anında Maşide “Arkamdaki ferahlama ne demek oluyor” dedi ve yine fermuar patlayarak açıldı. Artık o an ağlamaya başladı ama bir yandan gülüyor. Fermuar tutamacı yukarda boyunda sıkışınca, gelinlik çıkarılamadı ve terziye gitme kararı verildi. Damat geldi saatler geçmiş kimse hazır değil sinir küpü halde. Ben dedim eyvah bu çekim zor olacak. Terziye giderken bina çıkışı Maşide gelin ayağı burkulup yere kapaklandı. Neyse ki kırık çatlak olmadı. Maside gelin yine tebessümlüydü. Terziye gittik cümbür cemaat. Fermuar sökülüp yenisi dikildi. Baya ilginç bir hale dönüştü ortam. Maşide, Zeynep ve ben kaynaşmaya başladık. Çekim yerinde beni bekleyen ekip arkadaşlarım başka bir çekime gitmesi gerekiyordu. 4 saat rötar olunca çekimi yalnız yaptım ama çok eğlendik. Şu anda 1 seneden fazladır ailecek görüşüyoruz arkadaş olduk ve hala anlatıp gülüyoruz.

ASIL BAĞ DUYGULAR

Dünyada fotoğraf trendi anıların ötesinde... Fotoğrafla aramızda kurduğumuz gerçek bağ nedir?

Bazen fotoğrafın ekstra ayrıntılarına dalıp unutsak da asıl bağ her zaman duygular bence. Hani bazen yırtılan fotoğraflar vardır. Ya da yarısı köşesi kesilen fotoğraflar. Aslında fotoğrafın ne kadar duygusal şeyler olmasının kanıtı. İnsan bu; hayal kuruyoruz, seviyoruz, emek veriyoruz, sonra tokat yiyoruz, hayal kırıklığı ya da kaybedilen şeyler oluyor, bazen tekrar asla o fotoğraftaki kadar mutlu tek bir an olmuyor ya da o fotoğraftaki eşya-mekân-insanlar kalmıyor. Kıymet bilmeyi, özlemeyi, sahip çıkmayı veya ait olmayı elimizdeki fotoğraflardan da anlıyoruz bence. Özellikle nikah anları, söz kesilirken ya da kız isteme anlarında ya da damat “Eveeeet” diye bağırıyorken o anki karelerde benim kendi duygularım da fotoğrafa karışıyor. Çoğu zaman gözlerim dolmuştur. Çünkü biliyorum o an asla tekrar yaşanmayacak. O anı yakaladığım için mutluyum. Yani bunu yaparken her seferinde duygu iki taraflı yaşanıyor. Fotoğrafçılık ne kadar dallanıp budaklansa da ne kadar detaylı organizasyonu olan şeyleri yaşasak da fotoğraf özellikle özel günlerimizde duygularımızın hatırası olduğu için anlamlı. Hard disklere, online hafızalara kopyalar yapıp, başına bir şey gelmesin diye bu kadar korkmazdık yoksa.

İLK FOTOĞRAFIM 1,5 AYLIKKEN ÇEKİLMİŞ

Dijital dünyada dijital evlilik sektörünün geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?

Dijital evlilik sektörü deyince son günlerde COVİD-19 sonrası bir uygulama ile konferans yöntemiyle şahitlerin, çifttin evlenebildiği aklıma geldi direkt. Yani sosyal medyada canlı yayın yapıyor gibi evlenebiliyor insanlar. Dijital evlilik sektörü için bu olanlar büyümeyi gösteren belirtiler. Zaten normal şartlarda 2020 için sektörde büyüklerin beklenildiği haberlerini de duymuştuk. Koronavirüs’ü dünyayı sarsmadan evvel bazı fuarlarda kına gecesi robotları yer almıştı. Alanlar genişleyip, insanlar arası mesafe arttıkça paylaşımlar mecburen dijitalleşmek zorunda kalıyor. Bu da dijital olan şeylerin yenilmezliğini gösteriyor.

İlk fotoğrafınız ne zaman çekilmiş, ona bakınca ne hissediyorsunuz?

Annem fotoğraf çekmeyi seviyormuş. Benim de ilk fotoğrafım 1,5 aylık bebekken annem tarafından çekilmiş.

FOTOĞRAFIN TADI BAMBAŞKA

Anlık görüntü dünyasında bu kadar video ve bağlantı varken fotoğraf neden hala önemli?

Ne olursa olsun fotoğraf baskısının hala vazgeçilmez oluşu gibi, fotoğraf da yerini asla kaybetmeyecek bence. Fotoğraf videoya göre her açıdan daha pratik bir şey. Edit olarak ve çekip anında değerlendirmek, seçmek, kullanmak ve dijital yüklemek kolay. Ayrıca kapladığı dijital alan daha küçük videoya göre. En hızlı ve özetle bir şeyi anlatmak fotoğrafla her zaman daha basit olacaktır. Ayrıca her zaman her şeyin detaylı gözükmesi onun gizemini yok ettiği için de video fotoğraf gibi değil. Fotoğrafta görülmeyen şeyler videodakinden daha fazla. Mesela seslerin fotoğrafta olmayışı insani meraklandıran şeylerden olabilir. Ayrıca insanlar çok hızlı yaşıyor, bir billboarda bakıp anlayıp geçebiliriz, bunun yerine bir reklam ekranında aynı şeyin videosu oynarken arabayla önünden geçen kişi bunu izleme vakti bulamayacaktır. Bu sebeple reklam panoları için akılda kalıcı, net ve minimal görseller/fotoğraflar önemli oluyor. Video binlerce fotoğraftan oluşur ama fotoğraf o binlercenin içindeki en önemli anın yakalanışıdır. Videoda izleyip geçtiğimiz sahnedeki bir fotoğrafa saatlerce bakabiliriz. Film/ dizi setlerinde çekilen fotoğraflar her zaman filmden daha heyecanlı gelir bana. İşte bu yüzden fotoğrafın tadı bambaşka.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.