Biraz müzik, biraz edebiyat, biraz hüzün…
Şimdi düşünelim: Yıllarca içinde çırpınıp durduğumuz şu “eğitim sistemi” bize neler yapıyor? O dörtgen sınıflarda, çoktan seçmeli sınavlarla, algoritma ve ezberlerle dolu bir sistem ancak sol beynin maharetleriyle üstesinden gelinebilecek bir eziyettir beynimiz için. Beyindeki devreler çalıştıkça geliştiğinden, yıllar süren bu eğitim sistemi cenderesi neticesinde çoğumuzun sol beyin devrelerinin maşallahı var. Bu nedenle “editör”ümüz de pek bir kuvvetli. Adeta günlük yaşamda bize göz açtırmıyor. Halbuki sanatla, edebiyatla, felsefeyle uğraşan “uyumsuz” beyinlerde durum bayağı bir farklıdır. Bu işler sağ-sol demeden bütün devrelerin külliyen işe karışmasını gerektirir. Zira ağır mevzulardır bunlar.
Neticede bunları anlatırken uyuklayan, yazıldığında okumaya erinenlere kızmayın. Onlar da hepimiz gibi şu gariban sol beyin medeniyetini mağdurları sadece. Ama biraz müzik, biraz edebiyat, biraz hüzün, her yaşta çok şey değiştirebiliyor; tecrübeyle sabit!
Prof.Dr.Sinan CANAN