PİYASALAR

  • BIST 1009889.61.78%
  • ALTIN2435.6810.33%
  • DOLAR32.52-0.13%
  • EURO34.891-0.16%
  • STERLİN40.5940.06%
  1. HABERLER

  2. BİLİM-TEKNOLOJİ

  3. Beynimizde mizah hücreleri var mı?
Beynimizde mizah hücreleri var mı?

Beynimizde mizah hücreleri var mı?

Son yıllardaki işlevsel beyin görüntüleme çalışmaları, her alanda olduğu gibi beyindeki espri yakalama sistemi ile ilgili de ilginç bilgiler veriyor.

A+A-

Karmaşık bir yapıya sahip olan insan beyni hakkında Prof.Dr.Sinan CANAN ilgi çeken bir yazı kaleme almıştır.

 

İnsan türü olarak en sevdiğimiz eylemlerden biri gülmek olsa gerek. Yapılan hesaplamalara göre, sıradan bir insan, günde ortalama 17.5 kez gülme ve ilişkili mimikleri sergiliyor. Bu kadar yaygın bir davranış olmasına ve üzerinde neredeyse yüzyıllardır çalışılıyor olmasına rağmen, hala neleri neden komik bulduğumuz pek açık değil. Fakat son yıllardaki işlevsel beyin görüntüleme çalışmaları, her alanda olduğu gibi beyindeki espri yakalama sistemi ile ilgili de ilginç bilgiler veriyor.

   Popüler komedi dizileri üzerinde yapılan bir çalışmada, izleyenlerin komik buldukları sahnelerde beyinlerinin hangi bölgesinin aktif hale geldiği izlendi. Çalışma sonuçlarına göre, dizilerde komik bulunan sahneler sırasında beynin sol yarısındaki ön beynin alt bölümü (inferior frontal korteks) ve arka şakak lobu (posterior temporal korteks) “espri yakalayıcı” merkezler olarak görev yapmakta. Beynin sol tarafı, genel olarak, dış duyulardan gelen bilgileri önceden kayıtlı deneyimlerle karşılaştırmak ve bunlara belirli ve hazırlanmış tepkiler üretmekten sorumlu. Mizah ise genellikle şaşırtıcı, sürpriz içeren ve beklentilere uymayan olaylarla ilgili olduğundan, sol beynin yakaladığı bu “uyumsuzluk”, bizlerde gülme ve espriyi deneyimleme hissi oluşturuyor gibi görünüyor. Araştırmacılara göre, beynimiz bu algılayıcı sistemler sayesinde espriyi yakaladıktan sonra, bunun duygusal bir deneyime dönüştürülmesi işini insula ve amigdala gibi, beynimizin duygusal işlevlerden sorumlu bölgeleri gerçekleştiriyor.

   Elbette güldüğümüz şeyler sadece hareketli görüntüler değil. Sözlü şakalar ve “lafı gediğine koyma” durumları da oldukça hoşlandığımız espri türlerinden. Özellikle fıkralar ve ayaküstü gösterilerdeki metinler genellikle bu yeteneğimiz üzerine inşa ediliyor. Sözlü espriler elbette ki belli bir düzeyde dil işleme yeteneği gerektiriyor. Yani bu şakalardan keyif alabilmek dildeki yetkinlikle doğru orantılı. O yüzden, bu özellikleri çok gelişmemiş olan çocuklar daha ziyade durum komikliklerinden hoşlanıyorlar. Bekleneceği gibi, sözel şakalar beynin şakak (temporal) loblarını uyarır ve buradaki dil çözümleme merkezleri ile değerlendirilir. Yine özellikle beynin sol yanı, mantıksal uyumsuzlukları ve esprileri yakalamakta daha mahirdir.

Mizahın genel olarak hoşumuza gittiği açık bir gerçek. Hoşumuza giden birçok şeyde olduğu gibi, mizahın beynimizdeki doğal sonuçlarından birisi de özellikle amigdala bölgesinin faaliyete geçmesi sonucunda beynimizde artan dopamin salgısıdır(4). Beyindeki dopamin miktarı aynı zamanda komik hadiselere nasıl tepki vereceğimizi de önceden belirliyor. Örneğin, ruh halimizin pek iyi olmadığı durumlarda beynimizdeki dopamin miktarları da düşüktür ve bu yüzden her zaman güldüğümüz türden espriler bize pek de komik gelmeyebilir. Zira esprilere gülebilmek, uygun durumda ve mutluluk hissedebilmeye uygun bir zihin yapısında olmamızı gerektiriyor. Bunları bir araya getirince, gülmenin nasıl kendimizi daha iyi hissetmemize yol açtığını biraz daha iyi anlayabiliyoruz.

   Beynimizde komiklikleri tespit eden bir başka ilginç sistem, ön beynimizde yer alan ve adına “iğ hücreleri” yahut “Von Economo hücreleri” denen özel hücrelerdir. Bu hücreler, sadece insan, yüksek maymunlar ve balinalar gibi bazı gelişkin memelilerin beyinlerinde bulundukları için üst düzey bilişsel özelliklerle ilişkilendirilirler. Şekilleri de alışılmışın dışındadır. İğ biçimli yapılarının yanı sıra, beynin uzak bölgelerine uzanan iki uzun dala sahip hücrelerdir.

     Şimdiye kadar bu iğ hücreleri beynimizin sadece anterior singulat, fronto-insular ve dorsomedial prefrontal korteks bölümlerinde bulundular. Araştırmalara göre, bu özel biçimli hücreler, sosyal deneyimlerimizi beynimizin diğer bölgelerine iletmekle yükümlü gibi görünüyorlar. Duygusal bir uyarana maruz kaldığımızda bu iğ hücreleri son derece hızlı bağlantılarıyla beynin diğer tüm bölgelerinin bu duygusal girdiden gerektiği şekilde haberdar olmasını sağlamaktalar. Muhtemelen bu özel görevlerinden dolayı, sinir sisteminde en hızlı iletim yapan hücreler arasında ilk sırada bu hücreler bulunur. Komik bir espri söz konusu olduğunda, muhtemelen “latifeyi” ilk tespit eden hücreler bu iğ hücreleridir ve aynı zamanda haberi her yere ulaştırarak beynin geri kalanının da espriyi anlamalarını sağlarlar. Bu arada ilave bir not olarak, iğ hücrelerinin doğumdan sonraki ilk birkaç ayda geliştiklerini, fakat yaklaşık iki yaşına kadar faaliyete geçmediklerini de hatırlatalım; zira bu yaşlar, utanma, kızgınlık ve suçluluk gibi duygularımızın ortaya çıkmaya başladığı yaşlardır ve bu tip duygular için sağlıklı çalışan bir ön beyin iğ hücre sisteminin varlığı gereklidir.

Açık beyin

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.