Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

Bin yıldır Türk yurdu olan Sivas, tarihin en merkez şehirlerinden biridir. Danişmentlilerin, Mengüceklilerin ve Anadolu Selçuklularının elinde Türk İslam kimliği kazanarak büyümüş, gelişmiş, güzelleşmiştir. Sivas, Efes’ten Mezopotamya’ya uzanan Kral Yolu’nun, Çin’den Akdeniz ve Karadeniz limanlarına uzanan İpek Yolu’nun, Antalya’dan İran’a uzanan Selçuklu Ticaret Hattı’nın bir kavşak noktasıdır. İşte bu sebeple asırlar boyunca ne oldu burası? Ticaretin sultan şehri oldu. Onun için de buraya ne deniyor? Sultan Şehri…

Avrupa’nın Orta Çağ karanlığı yaşadığı bir dönemde, İslam dünyasını aydınlatana kandillerden dört tanesi Sivas’ta yanıyordu. Bugün hala dimdik ayakta duran Gökmedrese, Şifahiye Medresesi ve Çifte Minareli Medrese sayesinde Sivas, ilmin sultan şehri olmuş, darululema diye nam salmıştır. Sivas böyle bir yer. Öyle sıradan bir Sultan Şehir değil, sıradan bir şehirlerin sultanı değil. Onun için 31 Mart seçimi çok önemli. Rastgele ellere bu seçim bırakılamaz.

Şehrimiz, Danişment, Eretna ve Selçuklu devletlerine başkent olduğu gibi Sivas Kongresi’nin başladığı 4 Eylül 1919 tarihinden itibaren 108 gün boyunca da milli mücadelemize, Gazi Mustafa Kemal ile birlikte başkentlik yapmıştır. Yolu Sivas’tan geçmiş, bu şehre maddi manevi hizmet etmiş tüm büyüklerimizi rahmetle yad ediyorum.

Yola çıkarken biz ne dedik? Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece… Gideceğiz gündüz gece, hiç endişeniz olmasın. Bizler bakınız Cudi’de, Gabar’da, Tendürek’te, Kandil’de terörle mücadeleyi verirken, onları temizlerken sizin söylediklerinize bak. Şu anda hala bu mücadele bütün ciddiyetiyle devam ediyor. Biz bunu yaparken, birileri bizi farklı yerlerden vurmaya çalışıyor. Ne diyorlar, domates, ne diyorlar, patlıcan, ne diyorlar, sivri biber. Ya düşünün, bir merminin fiyatı nedir düşünün. Benim Mehmedimin giyinip kuşanması ve teröristlere karşı verdiği mücadelenin bedeli nedir bunu bir düşünün. Bunları bu iktidar yapıyorsa, bunları bu iktidar başarıyorsa siz daha hala kalkıyor patates, soğan, domates, sivri biber, bunlarla konuşuyorlar. Yani bizi George, Hans bir yerlerden vurmak istiyor. Bunlar da George’a, Hans’a el ayak oluyorlar.

Biz bu mücadeleyi bugüne kadar kazandık ve kazanmaya da devam edeceğiz. Eğer birileri marketlerde, şuralarda, buralarda yapıyorlarsa, geçenlerde kabine toplantısında da açıkladım. Gerekirse tanzim satışları gerekirse belediyelerimizin eliyle koyarız, en ucuz fiyatlarla buralara ürünleri getiririz. 

Şu anda Hazine ve Maliye Bakanlığımız, Ticaret Bakanlığımız, Gıda Tarım Bakanlığımız başladılar. Ben İstanbul’a Belediye Başkanı olduğum zaman o zaman da fırıncılar bu tür şeyler yapmıştı. Fırıncılar bunu yapınca tuttum İstanbul’un üç önemli yerine büyük ekmek fabrikaları kurdum. Bir anda fiyatları da düşürdüm. Maliyetine kurduğumuz büfelerde ekmek vermeye başladık. Fiyatlar her yerde düşmeye başladı. Şu anda hala bu ekmek fabrikalarımız artarak devam ediyor. Halkımıza hem kaliteli hem de ucuz ekmek İstanbul’a verilmeye devam ediyor. Biz bu millete aşığız aşık. Biz bu milletin dertlisiyiz dertlisi.

Onun için böyle ucuz oyunlara kimse gelmesin. El ele vereceğiz, omuz omuza vereceğiz. İşte bütün eksiklikleri bugüne kadar nasıl giderdiysek bundan sonra da gidereceğiz.

Türkiye’nin şu anda ilk yerli uçaklarını üreten, ülkemizi demiryolu ağıyla donatan Sivaslı büyük hizmet adamı merhum Nuri Demirağ’ı ben bugün burada tekrar rahmetle anıyorum. Türk siyaset tarihinin mümtaz ismi, mücadele ve dava adamı merhum Muhsin Yazıcıoğlu kardeşime de bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Fakat Muhsin kardeşimin istismar edilmesine de tahammül edemiyorum.

Şimdi birileri çıkıyor, onu istismar etmek suretiyle arkasından Sivas’ta belediyeyi alma gibi bir gayret içine giriyor. Türkiye’de bir iktidar var. Bu iktidarın Sivas’a verdiği hizmetler ortada. Nuri Demirağ Havalimanı’ndan tutun da spor salonlarına varıncaya kadar, iki üniversitesine varıncaya kadar şu ana kadar Sivas’a verilmemiş hizmetleri veren bir AK Parti iktidarı var. Bakınız Sivas’ın milletvekili olmuş ve bir diğer taraftan daha sonra kendisini Adalet Bakanlığı’nda bakan yardımcısı yaptığım Sivaslı Hilmi kardeşimi şu anda da Sivas Merkeze belediye başkan adayı yaptık. Kendisine inandığım, güvendiğim için, burada çok daha büyük hizmetler verebileceğine inandığım için Adalet Bakanlığı Bakan Yardımcılığı görevinden buraya aldım.

Siz Hilmi kardeşime sahip çıkacaksınız ve belediyecilik hizmetinin de ne demek olduğunu Hilmi kardeşimden göreceksiniz.

51 günü iyi değerlendireceğiz ve bu 51 günde öyle bir çalışalım ki inşallah 31 Mart akşamı burada AK Parti’nin belediyecilik hizmetindeki o devam eden sürecini anlı, şanlı şekilde tüm ilçeleriyle birlikte devam edelim. Sadece merkez yetmez, ilçeleri de hep beraber inşallah ayağa kaldıracağız. Sivas’ın bizim gönül dünyamızda çok özel bir yeri var. Hani şu meşhur Sivas şiiri var ya, ne güzel dile getirmiş. “Gurbet bir çiledir, bir acı vatan, vuslattır. Garibi ayakta tutan, beni hasretiyle ateşe atan Sivas çağırır da ben gelmez miyim?”

Bizi bu yollara düşüren de işte bu Sivas hasretidir. Sivas’ın dilinde her zaman ayrılık değil, vuslat türküleri oluşmuştur. Sivas’ın gönlünde nifak değil, birlik, beraberlik duyguları filiz vermiştir. Sivas’ı lekelemeye çalışanlar, onun gerisindeki büyük güçten rahatsız olanlardır. Neymiş? AK Parti adayını çekecekmiş. Sakın bu dedikodulara inanmayın. Biz sıradan bir mahalle partisi değiliz ya. Bu ülkeyi 16 yıldır anlı, şanlı yürüten dünyada nam salan AK Parti’yiz AK Parti.

Bizim şu anda Cumhur İttifakımızın iki ayağı vardır. AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi. Cumhur İttifakı’nın içinde başka bir parti yoktur. Bizimle rastgele bir resim çektirip bu resmi sağda solda istismar edenlere inanmayın. Böyle bir şey de yok. Biz şu anda rabbim ömür verdikçe bizler milletimize hizmette elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Biz hep Sivas’a güvendik, hep Sivas’ın yanında olduk. Bugün de Sivas’taki kardeşlerimizin, Sivas’taki Yiğidoların muhabbetiyle yola çıktık. 31 Mart seçimleri kampanyalarımızın ilk mitingini niye Sivas’tan başlattık? Bugün bir kez daha Sivas’tan yola çıkarak milletimizle kucaklaşıyor, hasret gideriyoruz.

31 Mart seçimlerinin ülkemiz için, milletimiz için, bölgemiz ve insanlık için hayırlara vesile olmasını Allah’tan niyaz ediyorum. Tabii kutlu yürüyüşümüzün son imtihanı olan 31 Mart için Sivas’tan başlamamızın bir anlamı var. Sivas, Selçuklu’nun kalbi, Osmanlı’nın vicdanı, Cumhuriyet’in aklıdır. Sivas, Cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı şehirdir. Sivas Kongresi, ortak aklın toplandığı merkezdir. Burası esarete meydan okuyan, istiklal ve hürriyeti hedef gösteren bir karargahtır. Tarihiyle, kültürüyle, mimarisiyle, sazıyla, sözüyle Aşık Veysel’in temsil ettiği o derin geleneğiyle medeniyetimize hizmeti hayatlarının gayesi haline getirmiş nice mümtaz simasıyla Sivas bugün de karargah şehirlerimizden biridir.

Bu sene 4 Eylül’de inşallah Sivas Kongresi’nin 100. yıl dönümünü kutlayacağız. 100 yıl önce Türk milleti bu şehirde, ‘milli sınırlar içinde vatan bölünmez bir bütündür, parçalanamaz’ diyerek yedi düvele meydan okumuştur. Milletimiz manda ve himaye kabul edilemez iradesiyle istiklaline ve istikbaline sahip çıkma kararlılığını buradan, Sivas’tan dünyaya haykırmıştır. Bu vesileyle Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere Sivas Kongre’mizde istiklalimize ve istikbalimize sahip çıkan tüm devlet ve millet adamlarımızı saygıyla, rahmetle yad ediyorum.

1919’da Sivas’ta Kurtuluş Savaşı’mızın ve Cumhuriyet’in temeli atıldı, manifestosu yazıldı, ufukları çizildi. İşte bugün, 31 Mart seçimlerinin startını Sivas’ta verirken yüz yıl sonra bizler de o ilçeleri, o kararları, o idealleri buradan tekrar ediyoruz. Sivas’tan yola çıkarken diyoruz ki; milli sınırlar içinde vatan bir bütündür. Vatanımız, bayrağımız, devletimiz, milletimiz, istiklalimiz, bizim namusumuzdur, şerefimizdir. Yüz yıl önce Sivas’ta söylediğimizi yüz yıl sonra bugün aynı yerde bir kez daha tekrar ediyoruz: Vatanımıza, bayrağımıza, istiklalimize uzanan her eli kırarız. Cudi’de kırdık, Tendürek’te kırdık, Gabar’da kırdık hatta Kandil’de kırdık, yine kırarız.

Afrin’de, Cerablus’ta bize saldırmak isteyenlere gereken dersi verdik, gene veririz. İçeriden ya da dışarıdan Türkiye üzerinde operasyon yapmak isteyenlere göğsümüzü siper etme pahasına gereken cevabı veririz. Türkiye’nin çıkarlarına, Türkiye’nin kazanımlarına, büyük Türkiye hedefine karşı konulan her türlü tuzağı bozacağız. Türkiye’nin beka meselesini kendi akıllarınca dalgaya alanlar inşallah 31 Mart’ta milletimizden yine bir tokat yiyeceklerdir.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini tartışmaya açarak yeniden eski Türkiye hayalleri kuranların hevesleri kursaklarında kalacaktır.

Ayrıntılar geliyor...